Oyun, hayatın provası…

Oyun ve oyuncaklar çocukların yaşamı öğrenmesi ve deneyimlemesi için en önemli araçlardan biri… Küçük adımlarla yürümeye başlayan, birkaç kelimeyle kendini ifade etmeye çalışan çocukların oyun ve oyuncaklara ilgisi başladığında ise anne ve babalarda da büyük bir telaş başlıyor. İşte tam bu noktada anneli oyun grupları ailelerin imdadına koşuyor. Ulus Özel Musevi Okulları Anneli Oyun Grubu programımızı 7 yıldır yürütüyor. Amaç, çocukların ebeveynlerinden ayrılma kaygısı olmaksızın güvenilir bir ortamda oyun oynayarak sosyalleşmelerine katkıda bulunmak ve bu süreçte ebeveynlere destek olmak.

Çocuk-Aile
7 Aralık 2016 Çarşamba

Greta Mizrahi

 

Oyun ve oyuncaklar çocukların yaşamı öğrenmesi ve deneyimlemesi için en önemli araçlardan biri. Yeni çağın genç anne ve babaları da çocuğun sosyal ve bilişsel gelişiminde oyun ve oyuncağın öneminin farkında. Oyuncaklar, çocuklar dünyaya gelmeden önce çocuk odalarında hızlıca yerlerini almaya başlıyorlar. Genelde “1 yaşa uygundur veya 3 yaş üstü içindir” gibi bilgilerin dışında oyuncakların üzerinde açıklayıcı veya oyunu yönlendirici açıklamalar bulunmuyor.

Küçük adımlarla yürümeye başlayan, birkaç kelimeyle kendini ifade etmeye çalışan çocukların oyun ve oyuncaklara ilgisi başladığında ise anne ve babalarda da büyük bir telaş başlıyor. Hangi oyunu ne zaman,  hangi oyuncağı nasıl kullanacaklarını sorgulamaya başlıyorlar. Çünkü bildikleri ve hatırladıkları oyunlar aslında çok geçmişte kalmış oluyor.

İşte tam bu noktada anneli oyun grupları ailelerin imdadına koşuyor. Doğduğu günden itibaren annesi ve babasıyla ayrılmaz bir ikili-üçlü oluşturan çocuklar, oyun gruplarında birey olmayı, oyun oynamayı, arkadaşlarıyla aynı ortamı ve oyuncakları paylaşmayı, kendilerini ve isteklerini kabul edilebilir bir şekilde ifade etmeyi öğreniyorlar.

Çocuklar oyun gruplarına kendilerini güvende hissedebilmeleri için en sevdikleri ile birlikte katılıyorlar. Çoğu zaman anneler ve babalar işe gidiyor, anneanne ve babaanneler torunları ile yeniden okula başlıyor.

Ulus Özel Musevi Okulları Anneli Oyun Grubu programını 7 yıldır yürütüyor. Program çocukların görsel-işitsel algıları, yaratıcılıkları, sosyal, dil ve bilişsel becerilerini dikkate alınarak hazırlanıyor. Öncelikli amaç, çocukların ebeveynlerinden ayrılma kaygısı olmaksızın güvenilir bir ortamda oyun oynayarak sosyalleşmelerine katkıda bulunmak ve bu süreçte ebeveynlere destek olmak.

Bu yıl Ulus Özel Musevi Okulları çatısı altında yaklaşık 66 çocuk bu programdan faydalanıyor.

Sınıflarımız yaş grubu özellikleri ve gelişim süreci dikkate alınarak hazırlanıyor. Tecrübeli öğretmen kadromuz araştırmaları takip ediyor ve uygulanan programımızı zenginleştiriyorlar.

Haftanın bir veya iki günü  ‘anne-anneanne-babaanneleri’ ile birlikte katıldıkları oyun gruplarında çocuklar sosyalleşmenin ilk adımlarını atıyorlar.

10-15 ay ve 16-24 ay aralığındaki çocuklar, ayrılma kaygısı olmadan güvenli bir ortamda oyun oynamaya ve oyunun kurallarını öğretecek bir yetişkinin varlığına ihtiyaç duyar. Bu yüzden de bizim oyun gruplarına en sevdikleri ile birlikte geliyor ve etkinlik süresince de birlikte hareket ediyorlar.

Etkinlik süresince çocukların gelişimlerine destek verecek zengin materyallerle çalışılıyor

Derslerde hamur, boya, mercimek, tıraş köpüğü gibi farklı materyallerle ev ortamında kirlenme derdinden uygulanması tercih edilmeyen etkinlikler yapıyorlar; kukla oyunları, şarkılar, tekerlemeler öğreniyorlar. Kendi yaşıtlarının farkına varıyor, birlikte yeni keşifler yapıyorlar. Oyun, arkadaş, öğretmen, etkinlik ve bahçe kavramlarına alışıyorlar.

0-3 yaşta eğitim çocuğun gelecekteki akademik yaşamına katkıda bulunuyor 

Bir çocuğun beyni hayatının ilk üç yılında bir yetişkin beyninin yüzde 80 büyüklüğüne ulaşır. Bu sebepten ilk üç yıl çocuğun fiziksel, sosyal, bilişsel, dil gelişimini hareket, yaratıcılık ve sosyal programlarla desteklemek çok önemlidir.

‘Anneli oyun grubu’ bir yönüyle de okula hazırlık sürecine destek veriyor...

Oyun grubuna katılıp olumlu deneyimlerle zenginleşen çocuklarımızın bir sonraki yıl okul ortamına çok daha kolay uyum sağladığı gözlemleniyor.

 UÖMO velileri anneli oyun gruplarını anlatıyor…

"Süper bir program çerçevesinde, uzman öğretmenlerle çok eğlenceli dakikalar geçiriyoruz."

"Tüm aktiviteler kızımın gelişimine yardımcı oluyor. Özellikle grup içerisinde nasıl davranması gerektiğini, dinlemeyi öğreniyor."

"Her hafta yaptığımız etkinliklerin resimlerini aksatmadan bize yollayan öğretmenlerimize teşekkür ediyoruz. Resimler yoluyla ilk okul deneyimimizi en yakınlarımızla paylaşıyoruz."

"Çalışan anne olarak, hafta arası emin ellerde yaşıtlarıyla kaliteli vakit geçirmesi beni çok mutlu ediyor."

"Oğlumun artık daha sosyal, girişken ve etrafı ile ilgili olduğunu gözlemliyorum."

"Yuvaya başlamadan okul ortamına hazırlık süreci için çok iyi bir program olduğunu düşünüyorum."

"Okul ortamına alıştı. Öğretmen ve arkadaş kavramlarını öğrendi. Konuşması çok gelişti."

"Okulda yaptığımız aktiviteler sayesinde boyama, yapıştırma, hamur gibi etkinlikleri sevmeye başladı. Birlikte oynayacağımız oyunlar attı."

"Kullandığı kelimeler arttı. Daha sosyal ve her şeye daha kolay katılıyor, uyum sağlıyor."

"Kendini daha iyi ifade ediyor ve hareketleri hızlılık kazandı."

Okul maceram Ulus Anneli Oyun Grubu ile başladı…

Okul denen yer ne renkli, ne eğlenceli bir yermiş. Sınıfa ilk girdiğimde tam da benim boyumda minik renkli sandalyeler, masalar, oyuncaklar ve minicik bir lavabo dikkatimi çekti. Sırayla hepsini test etmeye başladım. Bu sırada annem beni öğretmenlerle tanıştırdı. Sınıfa benim boyumda çocuklar anneleri, anneanneleri ve babaanneleri ile gelmeye başladılar. Artık etraf iyice neşelenmişti. Çocuklar nelerle oynuyor, ne yapıyorlar diye onları dikkatlice izliyordum. Bazen onların oyuncaklarıyla ben de oynamak istiyordum. Her şey benim için çok yeniydi. Ama okulu sevmiştim.

Kahvaltı zamanı geldiğinde ellerimizi yıkıyoruz. Suyu aç kapa, aç kapa, aç kapa yapıp etrafa su sıçratmak çok eğlenceli. Kahvaltılar bitince öğretmenim hepimizin ismini tek tek söyleyerek bize “hoş geldiniz” diyor. “Faaliyet zamanı” İstediğim kadar pislik yapabiliyorum. Hele önlüklerimizi giyince her şeyi yapmak serbest. Elleri, parmakları, ayakları boyalara sokmak, kâğıtları, masaları boyamak… Yırtmayı, yapıştırmayı sonra da onları faaliyet haline getirmeyi öğreniyorum.

 Bahçedeki arabalara binmeye bayılıyorum ama annem eve almıyor. Ohhh! Bu okul ne güzel yermiş keşke her gün okula gitsem demeye başladım.

Artık annemin bana ‘Aksel bugün ne yapacağız biliyor musun?’ sorusuna ‘okula gideceğiz’ diye cevap veriyorum.