VAYİŞLAH - Ödül ve ceza

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
14 Aralık 2016 Çarşamba

“Vayira Yaakov meod vayetser lo – Yaakov çok korktu ve strese girdi.”

Tanrı Yaakov’u koruyacağına dair söz vermesine rağmen, Yaakov Esav’ın sahip olduğu mitsvaların kendisine getirdiği kazanımlardan endişe duymaktadır. Esav Yaakov’un yerini tespit etmiş ve zafere çok yaklaşmıştır.

Esav’ın mitsvaları nelerdi? Esav en önde gelen iflah olmaz serserilerden biridir. Midraş Esav’ın en akla hayale gelmeyecek günahlardan sorumlu olduğunu söyler. Kazara birkaç mitsva yapmışsa bile Yaakov’un inanılmaz büyük ve güçlü mitsvalarıyla nasıl boy ölçüşebilir?

Yaakov, 14 yıl boyunca Şem ve Ever’in akademisinde Tora öğrenmiştir. Lavan’ın yanında bulunduğu 20 yıl boyunca hiç bir mitsvayı ihlal etmemiştir. O halde Yaakov Esav’ın hangi mitsvalarından çekinmektedir?

Midraş, (Bereşit Raba 76/2) Esav’ın iki çok büyük mitsvaya sahip olduğunu söyler. Yaakov Mezopotamya’da yaşarken Esav İsrael topraklarında yaşar. Esav, babası Yitshak’ın sağlığında anne ve baba saygısı mitsvasını yerine getirir.

Vilna şehrinin Gaon’u Erets Yisrael’e gitmek konusunda büyük bir isteğe sahiptir. En büyük korkusu bu isteğine ilişkin planların altüst olmasıdır. Bu mitsva o kadar büyüktür ki bir Raşa olmasına rağmen Esav bu mitsvaya sahip olduğundan Yaakov onunla baş edememekten korkmuştur.

Esav’ın sahip olduğu ikinci mitsva olan anne ve babaya saygı mitsvası onun tarafından mükemmel bir şekilde yerine getirilmiştir. Her ne kadar Yaakov bu mitsvayı tamamen göz ardı etmediyse de uzun bir süredir anne babasına haber uçuramadığından rabilerimizin gözünde suçludur. Her ne kadar Yaakov Esav’dan dolayı kaçmak zorunda kaldıysa da Esav’ın sahip olduğu mitsvanın gücünden çekinmektedir.

Midraş atalar içinde özel olan Yaakov ile en büyük peygamber Moşe’nin bir Raşa’nın sahip olduğu mitsvadan çekindiğini yazar. Moşe, Başan kralı Og ile savaşmadan önce Tanrı kendisine kesin zafer müjdesini vermiştir. Ancak Moşe, Og’un sahip olduğu bir mitsvadan çekinmektedir. Og, Avraam’a yeğeni Lot’un esir düştüğünü haber veren kişidir. Og’un niyeti iyi değildir. Amacı Avraam’ın beş kralla savaşa girmesi, yenilmesi hatta öldürülmesi ve Sara’nın bir dul olarak kendisiyle evlenmesidir. Buna rağmen Og’un yapmış olduğu mitsvanın getirisi o kadar büyüktür ki Og çok uzun yıllar yaşamıştır. Bu da Moşe’ye çekinmesi için haklı bir neden vermiştir. 

Bizler bir mitsvanın layıkıyla yerine getirilmesinin büyük değerini bugün her ne kadar anlayamasak da aşağıdaki öykü bize bu konuda bir fikir verebilir:

Açıkça Tora’yı ihlal eden bir kişi Berdiçev’li Rabi Levi Yitshak’a bir soru sorar; “Tanrı Tora’yı ihlal edenleri cezalandırır değil mi? Ben Tora’nın bütün yasaklarını çiğneyen biri olarak zengin, sağlıklı, mutlu ve sorunsuzum ne dersin?”

Rabi gülümseyerek cevap verir; “Sevgili oğlum, Tanrı’nın günahkârları cezalandırdığını nereden biliyorsun? Sanırım ki Şema duasından. Çünkü sen Şema duasını okursun. Onun için bundan haberdarsın. Şema okuma duası o kadar büyüktür ki şu an olduğundan belki on kere daha fazla zengin olabilirsin. Bizler Tora’nın mitsvalarının ödülleri hakkında bilgi sahibi olamayız.

Bizler birçok mitsvayı yapma fırsatıyla ödüllendirilmiş bir toplumuz. Bu mitsvalar bizleri yüceltecek, koruyacak, geliştirecek ve dilediğimiz mutlu günlere ulaştıracaktır.

 

Aron Angel’i anarken

İki gün ara ile iki üniversite diploması…

E

vet, Nerede kalmıştık?  Aron Angel, ablasının Paris’te dört üniversite arasında yaptığı seçimde belirlediği üniversite rektörünün, İstanbul’da tanıştığı Prof Henri Prost olması tesadüfünün şaşkınlığını yaşıyordu1. Devamını yine kendi ağzından dinlemeyi sürdürelim:

“Derslere başladıktan bir hafta sonra rektör (Prof. Henri Prost) beni yanına çağırdı. Belgelerimi incelediğini, İstanbul’da Mühendislik Okulunda devam ettiğim yüksek fizik, kimya ve matematik derslerinin Paris’te de ilk iki yıl okutulduğunu, istersem sınava girip başardığım taktirde bu ilk iki yıllık öğretimden muaf tutulabileceğimi ifade etti. Derhal kabul ettim ve belirtilen tarihlerde sınavlara girip başarılı oldum ve iki yıl kazandım.

Birkaç gün sonra Prof Prost yine beni çağırtıp Şehircilik (Urbanisme) okumak isteyip istemediğimi sordu. ‘Müdür Bey, dedim. Ailemde okuma sevgisi sonsuz. Ancak Fakültede dersler sabah 8.30 da başlıyor, öğlen kantinde yiyor ve akşam 5.30 da çıkıyoruz. 20 km ötede bir üniversitede nasıl okuyabilirim ki?’ ‘Bakın’, dedi, ‘ben burada müdürünüzüm, orada da baş öğretmen. Dersler arası on beş dakika. Her iki okulun tam önünde metro istasyonu var ve süresi yaklaşık sekiz dakika. İki fakülteyi aynı kampusta imiş gibi takip edebilirsiniz. Ben programı ona göre düzeltebilirim. Ne dersiniz?’ Derhal kabul ettim ve Paris Üniversitesi Institut d’Urbanisme, Sorbonne’a da kaydımı yaptırdım. Bir robot gibi hareket ederek İkinci Dünya Savaşı’nın ateşi altında her iki fakülteyi de beraber bitirdim.

Böylece ‘Universite de Paris, Facultés de Droit et des Lettres Institut d’Urbanisme’ diplomamı 8 Haziran 1940 Cumartesi, ‘Ecole Spéciale d’Architecture de Paris’ diplomamı da ikincilik derecesi ile 10 Haziran 1940 Pazartesi günü almış oldum. İki gün ara ile! Halen düşündükçe inanamıyorum.

 

  1Bakınız: Şalom, 30 Kasım 2016.

Kaynak: Naim A. Güleryüz’ün Aron Angel’le röportajı (Temmuz-Ağustos 2006)

 

Yıl 1934. Musevi Lisesi Son Sınıf Arkadaşları Okul Bahçesinde. Fani Motola  (Avukat), Albert Razon (Avukat), Esther Gallico (Doktor), Jak Jafet (Doktor), Kapeluto (Doktor) ve Fresco (İsrail’e göç etti). Fotoğrafı çeken: Aron Angel

 

 

Yıl 1938-1939. Aron Angel’in Institut d’Urbanisme Öğrenci Kimlik Kartı.

 

 

***********************