Süper Penguen Dergisi’nden tanıdığımız Selin Feldman Nahmias, artık bir çizgi roman serisi ile yeniden çocukların karşısında. Mucit Profesör ile asistanı İcat’ın kendi tasarladıkları makine ile zamanda yolculuk yaparak insanlık tarihine ışık tutan buluşları gün ışığına çıkarmasını konu alan Zaman Bükücüler, serinin ilk kitabında ‘Kâğıdın İzinde’. Can Gümüşgerdan, Serim Koen ve Cem Behar, keyifle okudukları Zaman Bükücüler ile ilgili merak ettiklerini Selin Feldman Nahmias’a sordular.
Neden zamanda yolculuk?
Zamanda yolculuğun eğlenceli bir konu olduğunu düşündüğüm için bu konuyu seçtim. İcat yapmak da benim gözümde eğlenceli bir şey. Bu kitap bir serinin, ilk kitabı… Sonraki kitaplarda da icatlar olacak. Mucit Profesör ile İcat’ın farklı icatları olacak. Sınavda yanlış yapılan soruları kendiliğinden silen silgi gibi… Bunların çocuklar için eğlenceli olduğunu düşünüyorum.
İlk kitabınızda icat edilen nesne olarak neden kâğıdı seçtiniz?
Çok eskilere gitmek ve eskilerden bir icat ile başlamak istedim. Tarihi çocuklara sevdirmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Eski Çin, çok tarihi bir yer… Yakın bir tarihe değil, eskilere gitmek istedim… Çok eskilere gidince de orada kâğıt var…
Kâğıdın icadı gerçekten kitapta yansıtıldığı gibi mi?
Evet, kaynaklara göre öyle… Çin çok eski bir medeniyet. Kaynaklara göre kâğıt da Çin’de bu şekilde bulundu ancak dünyanın geri kalanına yayılması, Avrupa hatta Orta Asya’ya bile ulaşması yüz yıllar sürdü.
Bu malzemeler olduğuna emin misiniz? Başka malzemeler de olabilir mi?
Araştırmalar temel olarak bu malzemeler olduğunu gösteriyor. Tabii Mısır’da papirüs de kâğıt olarak kullanıldı ancak bugünkü bildiğimiz anlamda kâğıt anavatanı Çin olarak gösterildiğinde bu malzemelerle yola çıkıldığı görülüyor.
Kitaptaki çocuk karakterin adını neden İcat koydunuz?
İlk andan bu isim çok hoşuma gitti. Profesörün adı Mucit, çocuğun adı da İcat. Başlarda “Çok anlaşılmıyor, değiştirsene” diyenler oldu. Sonra fikrine güvendiğim birkaç kişiye daha danıştım, onlar da beğendiklerini söylediler. Ben de çok beğendiğim ve aklıma onun yerine geçebilecek, bu kadar uygun başka bir isim bulamadığım için İcat ismiyle devam ettim.
İcat karakterini yaratırken çocuklarınızdan esinlendiniz mi?
Yok esinlenmedim. Ancak basım aşamasında başka bir kitabım daha var, çizgi roman değil, normal roman. O kitabı yazarken çocuklarımdan inanılmaz esinlendim.
Mucit Profesör karakterini yaratırken esinlendiğiniz kimse oldu mu?
Profesörü yaratırken doğrudan birinden esinlenmedim diyemem. Mucit Profesör aslında benim hayalimdeki bir eğitimci. Çocuklarla arası çok iyi, çocuklara yardımcı olmaya çalışan, aynı zamanda olduğu gibi kendiyle barışık, biraz sakar ama daima iyilik peşinde koşan biri; hayalimdeki bir karakter…
Neden zamanda yolculuk değil de zamanı bükme?
Aslında aklımda serinin ismi açısından farklı alternatifler vardı. Yayıncıya birkaç öneri sundum. Zamanda yolculuk daha önce çok kullanıldığı için tercih edilmedi. Zaman bükücüler, daha ilgi çeken, daha yeni nesil bir isim olarak görüldü.
Çizimleri siz mi yapıyorsunuz?
Hayır, Ümit Türek yapıyor. Çok da başarılı. Kendisi bir üniversite öğrencisi; üstelik Zaman Bükücüler ilk kitap çalışması. Ona kafamdakilerin ne tarz çizimler olduğunu anlattım, o da çok güzel anladı. Çok güzel ve başarılı biçimde çizdi. Çok iyi anlaştık.
Kitabınızda en sevdiğiniz karakter kim?
Serinin değil de bu kitabın en sevdiğim karakteri, Mucit Profesör ile İcat’ın Çin’de rastladığı küçük çocuk. O çocuğun çok akıllı biri olduğunu düşünüyorum. Akıllı, çalışkan, çok kafası çalışan bir çocuk.
Kitabı yazarken oğullarınıza danıştınız mı?
Yok, danışmadım, ancak yazmayı tamamladıktan sonra, baskı öncesi okuttum. Çok beğendiler, bu da benim çok hoşuma gitti.
Kitabın ikinci serisinin geleceğini söylediğiniz. Peki, ikinci kitapta icadı keşfedilecek obje ne olacak?
Onu söyleyerek sürprizi bozmayayım ama şunu söyleyebilirim, Çin yerine Amerika’ya gidecekler. Ve 1800’lü yıllarda geçiyor.
İkinci kitapta da Ümit Türek mi çizecek?
Evet, bu serinin tamamında Ümit Türek ile devam edeceğiz.
Gelecekte böyle bir zaman yolculuğu sizce olacak mı?
Bence olacak…
Kitabı yazarken en çok zorlandığınız şey ne oldu?
Bir kitap yazmaya başlamadan önce çok araştırma yaparım. Bu serinin ikinci kitabı ile ilgili de inanılmaz bir araştırma yaptım. Kitaba yansımayan bir sürü şey araştırıyorum ki konuyla ilgili her şeye hâkim olabileyim. Bu kitapta da konu çok eski bir tarihte geçtiği için en çok zorlandığım şey bilgilerin doğruluğundan emin olmak oldu. Çünkü farklı kaynaklarda farklı bilgiler göze çarpıyor. Mesela en basit bir örnek, kâğıdı icat eden kişi kitapta Çayi Lun diye geçiyor. Tsayi Lun diye de çok geçiyor kaynaklarda. Hangi ismi kullanacağımız konusunda kararsız kaldık. En sonunda bir ekranda iki ismi birden vererek bu sorunu çözmeye karar verdik. Aynı şekilde tarihlerle ilgili olarak çelişkiler yaşadık. Çoğu yerde tarih Milat’tan Sonra 105 olarak geçiyor ama bazı kaynaklarda Milattan Önce de gördüm. Şimdilerde bir haber çıktı, aslında kâğıt bilinenden iki yüz yıl önce bulundu diye. Ne kadar doğru olduğunu bilmiyoruz. Çok çelişkili bilgiler var ama genel olarak en doğru bulduklarımızla; ana hatlarıyla doğru olduğundan emin olduğumuz bilgilerle ilerledik.
Hem kitap için, hem de bu söyleşi için teşekkür ederiz.
