Paris zirvesinin ardından tepkiler

Paris’te gerçekleşen konferanstan yapılan açıklamada, konferansın İsrail ya da Filistin Yönetimi’ne herhangi bir dayatma amacı gütmediği ve katılımcıların tüm çatışmaların ancak İsrail-Filistin arası doğrudan görüşmeler yapılmasıyla halledilebileceği fikrinde birleştikleri söylendi.

Dünya
18 Ocak 2017 Çarşamba


 

İngilizler tereddütlü

 

İngiliz yetkililer Paris’teki konferanstan çıkacak sonuçlar konusunda tereddütleri olduğunu ve bu konferansın tarafları daha sert noktalara itebileceğine inandıklarını bildirdiler.

 İngiltere Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Aralarında barış sağlanabilmesi için düzenlendiği iddia edilen uluslararası bir konferansın, barış yapmaları istendiği söylenen iki ülkenin katılmadığı ve hatta İsrail’in gerçekleşmesine açıkça karşı çıktığı halde ve de yapılacak her türlü anlaşmanın güvencesi olması beklenen yeni Amerikan başkanının göreve gelmesine sadece birkaç gün kala düzenlenmesiyle ilgili çekincelerimiz var. Bu yüzden, barış için gerekli şartları desteklememiz gereken bir zamanda, bu konferansın tarafları daha sert noktalara itebileceğini düşünüyoruz” dedi. İngiltere, konferansa gözlemci olarak katıldı ve son açıklamayı da desteklemedi. 

İsrailli yetkililer  Paris Konferansı’nı ağır bir dille eleştirdi

Paris Barış Konferansı ile ilgili yorumlarda  bulunan İsrailli yetkililer girişimi sert bir dille  eleştirerek, Filistinlilerin İsrail’le doğrudan  görüşmelere başlama gerekliliğini yineledi.

Kudüs’teki yetkililer pazar sabahı başlayan konferansı sert bir dille kınadı. Açıklamada, “Bu gereksiz ve yararsız bir konferanstır; bu şekilde barış sağlanmaz. Uluslararası konferanslar ve BM önergeleri bizi yalnızca barıştan uzaklaştırır, zira bu tür girişimler Filistinlileri İsrail’le doğrudan görüşmeleri reddetmeye devam etme konusunda teşvik eder. Barış için tek yol Ürdün ve Mısır arasında olduğu gibi iki taraf arasında yürütülecek karşılıklı görüşmelerdir. Paris’te bir araya gelen ülkeler gerçekten barışı teşvik etmek istiyorsa, Mahmud Abbas’ı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun doğrudan görüşmeler için yaptığı daveti kabul etmesi için zorlamalı” denildi.

Yerleşim konusuna ve uluslararası camiaya yönelik olarak yetkililer, “Yerleşimler görüşmeler için engel teşkil etmez, ancak Filistin Yönetimi görüşmelerden kaçınmak için bunu bir mazeret olarak kullanıyor. Uluslararası camia da konuyu doğrudan görüşmelerle birlikte değerlendiriyor, ayrı olarak değerlendirmiyor. Filistin Yönetimi vatandaşlarını İsraillilerden nefret etmeye, onları öldürmeye ve İsrail Devleti’ni yıkmaya yönelik olarak eğitmeye devam ediyor. Anlaşmazlığın nedeni hiçbir zaman Filistinli insanlar için bir devlet konusu olmamıştır. Anlaşmazlık Filistinlilerin herhangi bir sınır fark etmeksizin Yahudi devletini tanımayı reddetmesinden kaynaklanmaktadır” dedi.

İsrail Başbakanı Netanyahu da pazar günkü kabine toplantısında Paris Konferansı’na ilişkin konuştu. Netanyahu şunları söyledi:

“Bu konferans Fransızlarla Filistinliler arasında koordine edildi. İsrail’i ulusal menfaatlerine aykırı çözümleri kabul etmeye zorlama amacını taşıyor. Filistinlilerin pozisyonunu kuvvetlendirdiği ve onların ön koşulsuz doğrudan görüşmelerden kaçınmalarına yardımcı olduğu için de barış olasılığını uzaklaştırıyor. Bu konferans dünün dünyasının son kıpırtıları. Yarın çok daha farklı görünecek ve o yarın çok yakın.”

Filistinlinler Paris Konferansının kapanış bildirgesini memnuniyetle karşıladı.

Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Washington’un büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararının barış sürecine zarar vereceğini belirtti ve Paris Zirvesinin, yerleşim etkinliklerinin sona erdirilmesine yardımcı olacağına inandığını dile getirdi.

Filistinli yetkili Salman Elherfi, Associated Press’e yaptığı açıklamada Kudüs’ün statüsünü etkileyecek herhangi bir değişiklik yapılmaması gerektiğini belirtti. ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyarak bu bölgeyi İsrail topraklarına katmak gibi uluslararası hukuka karşı gelecek bir tavır sergilemeyeceğini sözlerine ekledi. İki devletli çözümün dünya devletleri tarafından kabul gördüğüne dikkatleri çeken Elherfi, yılsonuna kadar tarafların tekrar bu konuyu konuşmak için buluşacaklarını bildirdi.