Belki siz de bir girişimcisiniz…

Türkiye Genç Başarı Eğitim Vakfı Türkiye’de gençlerle etkin ve önemli çalışmalar yapan bir kurum. Vakıf, 1999 yılından bu yana Amerika’daki ‘Junior Achievement (JA) /Genç Başarı’ organizasyonuna bağlı olarak okullarda öğrencilerle girişimcilik çalışmaları yürütüyor. Vakfın hayata geçirdiği 3X Şirket Programı liseli gençler tarafından büyük rağbet görüyor. UÖML’li genç girişimciler Türkiye Genç Başarı Eğitim Vakfı’nın bu programda yer alan aktif üyesi. ‘WHOD’ UÖML Genç Başarı Ekibinin bu yıl kurduğu yeni şirket.

Gençlik - Eğitim
25 Ocak 2017 Çarşamba

Greta Mizrahi


Girişimcilerin başarı öyküleri son yıllarda sosyal medyada en fazla tıklanan haberler arasında yer alıyor. Google’a başarılı girişimciler diye yazdığınızda karşınıza çıkan isimlerin listesi uzadıkça uzuyor. Bireylerin, toplumların hayatını değiştiren,  ülke ve dünya ekonomilerine yön veren girişimcilerin başarı öykülerini biraz okumaya başladığınızda ise bilinenin aksine yeni yüzyılın icadı olmadığını, yüzyıllardır tarihin en eski mesleklerinden biri olduğunu anlıyorsunuz.

19. yy öncesinde Uzak Doğu ile ticaret yollarını dünyaya açan Marco Polo,  üretim ve satışta  devrim yaratan IKEA’nın kurucusu Ingvar Kamrad, WhatsApp’ın mucidi Jan Koum,  Türk Tekstil Devi  Vakko’nun  kurucusu Vitali Hakko, Yemeksepeti.com’un kurucusu Nevzat Aydın hepsi aynı listenin içinde. Girişimci olmanın yaşı veya belli bir kuralı da yok.  11 yaşında okuldan atılan ve kaderini değiştiren terzilik mesleğine evinin oturma odasındaki dikiş makinesi ile başlayan İspanyol tekstil devi Zara ’nın kurucusu Rosalia Mera’nın başarı öyküsü, kurumsal yaşamdan sıkılan ve 40 yaşında işinden istifa ederek Türkiye’nin ilk alışveriş kulübü Markafoni’yi kuran Tolga Tatari ile aynı değil.

Hepsi aynı kopya üzerinden yaratılmamışlar. Hepsinin ayrı bir yaşam öyküsü var. Kimi küçük yaştan kendini belli ediyor, kimi hayatın ve iş yaşamının içinde karşılaştığı zorlukların üstesinden gelip başarıyı yakalıyor. Kimi de başkalarının baktığı ama göremediği fırsatları görüp, bunları birer iş fikrine dönüştürüyor, yeni işler kurarak insanlara işgücü sağlıyorlar.   Aralarında öğrenme sorunları nedeni ile okulundan atılanı, üniversiteyi birincilikle bitireni,  iletişim becerileri olmadığı için çocukluk ve gençlik yıllarını tek başına geçireni de var. Hemen hemen hepsi farklı coğrafi bölgelerden, yetiştirilme şekillerinden, gelir kademelerinden veya sosyal sınıflardan geliyorlar.  Birbirlerini tanımıyorlar ama toplumda ekonomide yaptıkları işin etkisi hep aynı. Hepsi fikirlerine inançla sarılıp, hayata geçirebilmek için çok çalışıyorlar. Hepsinin içinde var olan “ilham perisi” ise değişmeyen ortak özellikleri.

 Türkiye’de de adından söz ettiren birçok başarılı girişimci var. İnternet veya pazarlama sektöründe kurdukları e-ticaret, eğitim, tekstil, hizmet markalarıyla Türkiye’yi dünyada temsil ediyorlar.  Ancak sayıları 80 milyonluk nüfusun içinde oldukça az. Sebeplerini araştırdığımızda karşımıza çok çarpıcı bir gerçek çıkıyor.  Dünyanın ve ülkelerin ekonomilerine lokomotiflik eden, toplulukları peşinden sürükleyen, mucidine servetler kazandıran girişimcilik, Türk aile yapısında ve toplumunda değer olarak rağbet görmüyor,  meslek olarak tanınmıyor. Uluslararası fonlar, yatırımcılar ise böylesine genç ve büyük bir nüfusa sahip Türkiye’nin uzun vadede ekonomisini olumlu yönde etkileyecek en etkili kaynağın  ‘eğitim ve girişimcilik’ olduğunu vurguluyorlar.

Türkiye Genç Başarı Eğitim Vakfı bu anlamda Türkiye’de gençlerle etkin ve önemli çalışmalar yapan bir kurum. Vakıf, 1999 yılından bu yana Amerika’daki  ‘Junior Achievement (JA) /Genç Başarı’ organizasyonuna bağlı olarak okullarda öğrencilerle girişimcilik çalışmaları yürütüyor. Bugüne kadar 400 den fazla okul yaklaşık 4000 öğrenciye ulaşan vakıf, girişimci gönüllüler aracılığıyla gençlere ilhamın önemini, yaptıkları işin dünyayı değiştirebileceğini ve networking’in her yaşta anahtar rol oynadığını anlatan eğitimler veriyorlar. Girişimciliğin uçsuz bucaksız potansiyelini deneyebilecekleri platformlar sunuyorlar.

Vakfın hayata geçirdiği 3X Şirket Programı liseli gençler tarafından büyük rağbet görüyor.

Türkiye Genç Başarı Eğitim Vakfı 3X Şirket Programı gençleri girişimciliğe teşvik eden bir proje

Türkiye Genç Başarı Eğitim Vakfı  liderliğinde yürütülen bu projede çalışan 16-18 yaş grubu arasındaki genç öğrenciler, okullarındaki  danışman öğretmenleri eşliğinde ‘Genç Başarı Şirketleri’ni kuruyorlar. 26 hafta süren bu program sayesinde gerçek bir şirket deneyimi yaşıyorlar. Bu süreçte bir şirket modelinin her ayağını deneyimleyerek öğreniyorlar. ‘Genç Başarı Ticaret Fuarı’nda ürün ve hizmetlerini sergileme fırsatı bulan genç girişimciler jüri önünde ter döküyorlar ve ‘Avrupa Yılın Şirketi Yarışması’nda Türkiye’yi temsil etmek için birbirleriyle yarışıyorlar. 

Baflar›l› giriflimcilerin ortak özellikleri

 Azimliler.

 Risk almaktan korkmuyorlar.

 Özgüvenleri daima çok yüksek.

 Öğrenmeye karşı duydukları heves hiç bitmiyor. Başarısızlığın oyunun bir parçası olduğunu kabul edebiliyorlar.

 İşlerine duydukları tutku en büyük motivasyonları. Değişen şartlara kolaylıkla uyum sağlıyorlar. Para yönetimini iyi biliyorlar. İletişim ağı konusunda uzmanlar. Satış ve tanıtım yapma yeteneği ile doğmuşlar.

UÖML’li genç girişimciler Türkiye Genç Başarı Eğitim Vakfı’nın aktif üyesi

‘WHOD’  UÖML Genç Başarı Ekibinin bu yıl kurduğu yeni şirket.

Heyecanlı, öğrenmeye hevesli, girişken araştırmayı seven yedi UÖML’li gencin eğitim döneminin başında kurduğu şirketin eleman sayısı kısa zamanda 21 kişiye ulaşmış.  Yarattıkları güven duygusu ile ‘WHOD’ adını verdikleri şirketinin hisse senetleri kolayca satmışlar. Ürettikleri sweatshirt okula damgasını vurmuş.  Satıştan elde ettikleri geliri ihtiyacı olan insanların hayatlarına dokunmak için kullanacaklar. Bugünlerde  ‘Genç Başarı Ticaret Fuarı’ ve ‘Avrupa Yılın Şirketi Yarışması’ için hazırlanıyorlar. Hedefleri, tasarladıkları ve ürettikleri okul sweatshirtünü teknolojik bir yapılandırmayla farklılaştırmak ve Avrupa’daki yarışmada birinci olmak.

UÖML’li gençlerin birbirlerine ve kurdukları şirkete olan inancı sonsuz. Gelecekteki iş yaşamları ne olursa olsun ekip çalışmasının her alanda fark yaratacağına inanıyorlar. Şirkete katılmak isteyen arkadaşlarını işe alırken mülakatlar yapıyorlar. Üretim ayağını organize edip, satış için reklam stratejileri geliştiriyorlar. Hayalleri ve tutkuları ile hepsi birer gerçek girişimci. UÖML’li genç girişimciler ve danışman öğretmenleri ile keyifli bir röportaj yaptık.

 

Berti Argun: Geçtiğimiz yıl Robert Kolej’de katıldığımız Remixopolis Girişimcilik Haftası Etkinlikleri şirketimizin kuruluşunda ilham kaynağımız oldu. Yıllar içerisinde okulumuzda birçok ulusal ve uluslararası konferanslara, liderlik seminerlerine katıldık. Ancak gerçek girişimcilerle buluştuğumuz ve onlarla işbirliği yaptığımız Remixopolis bizi çok heyecanlandırdı. Yedi kişilik küçük bir ekip olarak hemen çalışmalarımıza başladık. Yaz döneminde yaptığımız beyin fırtınalarının ardından bir şirket kurmaya karar verdik. İlgi alanlarımıza göre şirketin genel müdürünü, reklam, finans,  pazarlama müdürlerini aramızdan seçtik. Ekibimizi büyütmek için okulun içinde “iş başvuru ilanları” dağıttık.

 

Melisa Malki:   İş başvuru ilanlarımıza cevap veren, şirketimize katılmak isteyen   arkadaşlarımızla mülakatlar yaptık. Şirketimizin hedeflerini de paylaştığımız bu mülakatlarda, kendilerine bizim hedeflerimizin neresinde olmak istediklerini sorduk. Mülakatlar yaptığımız işin ciddiyetini gösteriyordu. İş alım kriterimiz sorulara mantıklı ve sonuca odaklı cevaplar vermeleriydi.

 

Ceni Gülnihal:  Okulda hepimiz birbirimizi tanıdığımız için ‘ön yargının’ iş alım sürecinde bizi etkileyebileceğini düşünüyorduk. Ancak hiç de öyle olmadı. Arkadaşlarımıza sorduğumuz genel soruların yanı sıra, mülakatlarda farklı ürünleri pazarlamalarını da istedik. Herkesin harika fikirleri, yaratıcı düşünceleri vardı. Kimi çay kutusunu pazarladı, kimi bir kalemi… Biz bu mülakatlarda önyargısız düşünmenin önemini yaşayarak deneyimledik.

 

Josh Moreno:  Rehberlik servisimizle yaptığımız mülakat teknikleri çalışması, okulumuzdaki MUN (Model United Nations) Kulubü’ne katılmak için girdiğimiz mülakatlardan biraz deneyimliydik. Kısa zamanda ekibimiz 21 kişiye ulaştı. Aramızda yaptığımız toplantılarda satacağımız ürünü belirledik. Tasarım fiyat ve kârlılık analizi yaptık. Bir okul kazağı üretmeye karar verdik.

 

Meir Abulafya:  Üretimine karar verdiğimiz, üzerinde okulumuzun isminin yazdığı ‘okul kazağımız’ herkesin giymekten gurur duyacağı bir kazak olmalıydı. Yurtdışındaki üniversitelerde öğrencilerin bu kazaklara çok önem verdiğini biliyoruz. Bu tip ürünler aynı ortamları paylaşan kişilerde ortak bir ruh yaratıyor, birleştirici oluyor.

 

Nedi Erim:  Kendi içimizde yaratacağımız takım ruhunun projenin başarısında önemli rol oynayacağını hepimiz biliyorduk. Aramızda farklı sınıflarda, farklı projelerde çalışan arkadaşlarımız da var. Her toplantıya herkes katılamıyor. Ancak düzenli bir ekibiz, aramızda hızlı dönen bir bilgi akışımız var. Şirket içinde hepimizin görevleri farklı ancak iletişim dilimiz ortak. Birbirimizin görevlerine ve yaptığı işlere saygı duyuyoruz.

 

Berti Argun:  Ceket yaptırmak, yani yeni nesil bizim deyişimizle ‘hoodie’  oy birliğiyle şirketimizin yeni ismi oldu.  Kazaklarımızın imalat aşamasında bazı zorluklarla mücadele ettik. Yapılan yanlışlardan ders aldık ve düzeltmek için elimizden geleni yaptık. Sonunda ‘hoodi’lerimizi okulda satışa çıkardık. Kazaklarımız büyük ilgi gördü. Kısa sürede hedeflediğimiz satışları yakaladık.

 

Betsy Görüşük: Pazarlama stratejisi olarak ‘I eat in my WhoD’, ‘ I sleep in my WhoD’, ‘I love in my WhoD’, QR Codelar hazırladık. Okuldaki en karizmatik arkadaşlarımızın resimleri ile QR Codelarımızı birleştirip posterler yaptık.  Posterler okul televizyonlarında yayınlandı. Özellikle okula astığımız posterler çok ilgi gördü ve ‘WhoD’lerimiz kapışıldı.

 

Josh  Moreno: Şimdi önümüzde hazırlanmamız gereken  ‘Genç Başarı Ticaret Fuarı’ ve ‘Avrupa Yılın Şirketi Yarışması’ var. Ekipçe okulda yarattığımız ruh ve kazaklarımızın satışında elde ettiğimiz başarı bizim için büyük bir motivasyon oldu. WHOD bizim işimiz değil artık hobimiz. Derslerimizin dışındaki zamanlarda kazağımızı geliştirebilmek için sürekli araştırıyoruz.

 

Ceni Gülnihal:  Bu projenin sürdürülebilir olması bizim için çok önemli. Bizimle çalışan 9. ve 10. sınıftaki arkadaşlarımıza rol model olmayı da istiyoruz.

Proje danışmanı UÖML Matematik Bölüm Başkanı Berta Banana: UÖML olarak Türkiye Genç Başarı Vakfı ile çalışmalarımız 2013 yılında başladı. Öğrencilerimiz AGLET adı altında bir şirket kurdu. Okulumuz için 100. yıl ‘t-shirt’ü tasarladılar. AGLET şirketi hissedarlarına yüzde 100 kar dağıtıp bir köy okulunun duvarının boyanmasına katkıda bulundu. 2013 yılından bu yana kurulan diğer şirketlerden birisi battı, diğeri ise tasfiye edildi. Bu projenin bir diğer amacı da öğrencilere bir başarısızlık yaşayacaklarsa bu zamanda bu yaşta yaşamalarına olanak sağlamak. Başarısızlıktan gelen öğreti ile gerçek yaşamdaki deneyimlerinde farkındalık yaratmak. Bu sene WhoD şirketini kuran gençlere danışmanlık yapıyorum. Çalışma istekleri ve heyecanları hepimizi çok etkiliyor. Öğrencilerimin mayıs ayındaki  ‘Genç Başarı Ticaret Fuarı’ ve ‘Avrupa Yılın Şirketi Yarışması’nda okulumuzu en iyi şekilde temsil edeceklerine yürekten inanıyorum.