Üç ebruli çiçek

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
15 Mart 2017 Çarşamba

 

Olmadık ayrıntıları hatırlarım da, hangi yılda vuku buldukları hafızamda büyük bir boşluktur. Dolayısı ile çok emin değilsem yazılarımda tarih kullanmam. Büyük bir eksiklik, ama hata yapmaktan iyidir.

Yıllar öncesinde Şalom’un merkezi Orhan Ersek Sokak’taydı. Butik küçük bir ofis gibiydi. Oysa o dönem mekân gözümüze kocaman gözükürdü. Zaman içinde gazetenin yayın yönetmeni ve koordinatörü Silvyo Ovadya’nın girişimiyle Şalom bünyesinde Gözlem Sanat Galerisi açıldı. Amaç, sergi açmak isteyen toplum bireylerini cesaretlendirmek, profesyonellere de mekân sağlamaktı.

Sanatçılarla ön görüşmeyi yapmak, ardından serginin açılış heyecanını yaşamak farklı bir ayrıcalıktı. Bu süre içinde edindiğim dostlar sayesinde değişik projelere de yol açıldı.

Günlerden bir gün, telefonda Beki Almaleh kendini tanıtıp, görüşmek üzere randevu aldı. Ertesi gün kapıyı açtığımda Beki ve eşi Davit Almaleh, Beki’nin kız kardeşi Röne Hodara ile tanıştım. Salona geçip onları rahat ettirdikten sonra konuya geçtik. Beki Almaleh uzun yıllar BP’de çalışıp emekli olmuştu. Sonra da boş vakitlerini değerlendirmek için üçü birlikte Sultanahmet’teki ebru kurslarına katılmışlardı. Bununla yetinmeyip eğitimlerini başka yerlerde de sürdürmüşlerdi. O kadar güler yüzlü, mütevazı ve bir o kadar da çekingendiler. Sergi açmak için anlaştığımızda o denli mutlu oldular ki ne diyeceklerini bilemediler. Oysaki minnettar kalması gereken bizlerdik. Toplumumuzda kaç ebru sanatçısı vardı ki?

Çok başarılı geçen serginin ardından Almalehler ve Hodara ile dost kaldık. Telefonlaştık; yeni sergilerine hep davet ettiler; çeşitli vesilelerle Şalom’a gelip kitap ayraçları, tebrik kartları vs hediye ettiler. Gazetedeki profesyonel yaşantım bitince her üçüyle de bağlantım aralandı. Bu arada önce Röne Hodara’yı, sonra Davit Bey’i, on beş gün önce de Beki Almaleh’i kaybettik.

Bayan Beki’nin kaybı çok ağır geldi. Aslında bir tür suçluluk duygusuydu hissettiğim. Yoğun ama kimi kez de gereksiz uğraşıların arasında gerçekten değer verdiklerimizi istemeden de olsak unutmak, öğretilerimize ters düşüyor. Affedin. Mekânınız cennet, ruhunuz kırmızı ebru lalelerle donansın, Beki- Davit Almaleh.

Not: 8 Mart tarihli yazımda bahsettiğim düğün ve Bar Mitsvaların yapılmadığı Mar Heşvan değil Omer dönemidir. Mar Heşvan kasım ayının başlarına denk düşen ve yine şenlik yapılmayan bir süreçtir. Yazdığım ise Pesah sonrası bir aylık dönem Omer dönemidir.  Düzeltir, özür dilerim.