İnanılmış gerçek: Post truth

Riva ŞALHON Köşe Yazısı
5 Nisan 2017 Çarşamba

Oxford Sözlük her sene bir sözcüğü yılın sözcüğü seçer. 2016’da ‘post truth’u seçmiş. Henüz tam bir Türkçe karşılık belirlenmedi. Ancak en beğendiğim tercüme: ‘inanılmış gerçek.’

Tanımı şöyle: Kamuoyu oluşturmada gerçeklerin az, kişisel inançların çok etkili olması. Gerçekten de insanlar artık mutlak gerçekle değil, kendi inandıkları gerçekle daha fazla ilgileniyorlar. İnandıkları şeyin gerçek olmasını isteyip onu gerçek kabul ediyorlar.

Hadi biz bu yazı boyunca Türkçesine ‘post gerçek’ diyelim. Post gerçek küstahça tekrarlanan yanlışların kınanmadığı ve rutine döndüğü durumu anlatıyor. Hatta yanlış olduğu kanıtlansa bile o yalan yeteri kadar tekrarlandığı için artık gerçek gibi kabul ediliyor. Örneğin Trump, post truth’tan gerçekten faydalanan bir siyasetçi. Sık sık tekrarladığı hatalı ve desteksiz suçlamalar ve kamu önünde zorda kaldığında tekrarladığı mantığa sığmayan açıklamalar seçmenleri tarafından hep hoşgörü ile karşılandı. Ettiği gıcık laflar o kadar kere paylaşıldı ki, sonuçta sosyal medyada ilgi ve merak uyandırarak herkesin gözü önüne defalarca belirdi. Sıkça tekrarlanarak sonunda bir gerçeklik kazandı.

Zira paylaşımla beslenen sosyal medyada şöyle bir algoritma var. İlgi gören haber yukarı taşınıyor. Ve maalesef ki absürt ve sahte haberler daha fazla okunarak tepki çekiyor. Daha çok dolaşımda kalınca da, eğitim düzeyi düşük, her gördüğünü gerçek sanan kitleler yalan haberi ayrıştıramıyor. Belki de ayrıştırmak istemiyor. Zeitgeist bir zaman dilimine ait genel görüşü tarif eder. Bizim zamanımızın ruhunu da istediğine inanmak tanımlıyor olacak sanırım…

İnsanın bir zafiyeti var. Duygusal olarak karar verip sonradan akıl ve mantıkla ona gerekçe üretirmiş. Yani aslında hızlıca karar verip sonradan kararını meşrulaştırmak için kafa yorarmış. Doğal olarak, duygusal eğilimi ile ‘aslında’ inanmak istediği her şeyi görünce hemen ikna oluyor insan.

Bunu bilen siyasetçiler de gündemi işgal etmek için gerçekliği az veya abartılmış ancak hikâyesi cazip konularla bas bas bağırarak kamuoyu yaratıyorlar. Medya, tarafsızlık adı altında bu önergelerin doğruluğunu kanıtlamaya çalışıyor. Ancak 1-0 geriden başlayan taraf iddiayı çürütmeye çalışan taraf oluyor. Ve hep ‘aman ya, ne konuşuyor entel entel ‘ gibi bir de alaya maruz kalıyor. Ve haberi duymayan da bu sayede duymuş oluyor.

Türkiye’de de post gerçek rağbet görüyor. Bunu sakın ‘aman ne yapalım eğitim düzeyimiz düşük, biz Ortadoğu kültürüyüz’ gibi açıklamaya çalışmayın. Bu sadece entelektüel tembelliktir. Post gerçek artık dünyaca taktik haline gelmiş bir fenomen. Sistemin sanal gerçeğinde hakikat çarpıtılır. Bir söz okudum araştırmam sırasında: ‘Gündelik haberler, tarihin yok olmasına hizmet eden en önemli tezgâhtır.’

Acilen post gerçekle baş etme taktikleri geliştirilmelidir. Bütün insan bilimcilerin sadece buna kafa yorması gerekir. Zira internet çağında gerçek ile gerçek olmayanı ayırt etmeye vakit yok. Mantıklı açıklamaların yalanları çürütmediği artık ortada. Duygusal karar mekanizmalarını fethetmek şart oldu. Mesela subliminal mesaj içerdiği için teflon tavada gofret ambalajı yakan kişiye nasıl taktik geliştirilecek gerçekten ben de merakla bekliyorum.

Post gerçek dönemindeyiz. Bir lafı yeteri kadar ve yüksek sesle tekrarlarsak gerçek olur. O zaman gerçeklere güzel ve gürültülü hikâyeler yazarak başlasak?