Despacito tutulması

Joelle PİNTO Köşe Yazısı
9 Ağustos 2017 Çarşamba

7 Ağustos akşamı bütün hafta konuşulan ve heyecanla beklenen ay tutulması gerçekleşti. Ay dünyanın arkasını dolanıp gölgesine girdi ve kısmı ay tutulması meydana geldi. Dua edenler oldu, meditasyon yapanlar oldu, kurtulmak isteyen sıkıntılarını bir kağıda yazıp mum ile yakanlar oldu.  Ruhumuza iyi gelen ritüelleri yapmamıza vesile oldu… Hızla dağılan dikkatimizde, o gece tüm odağımız ay tutulması idi. Benim için çok keyifli bir gece olmadı, iki saat süren anlamsız bir baş ağrısı ve basınç sayesinde ay tutulması tecrübesini keyifli yaşayamadım. Ancak geri de kaldım denemez çünkü ay tutulmasının en büyük etkisi sosyal medyada oldu. Büyükada Maden’den Bodrum Türkbükü’ne kadar sayfa sayfa ay manzarası fotoğrafları ile cep telefonlarımız tutuldu. Kısmı ay tutulmasını güzel bir açıdan görebilen herkes belgeledi, yayınladı. Cep telefonları havada uçuştu. Neyse ki ayın yörünge düzlemi dünyamız ile çakışık değil, yoksa yılda yaklaşık 12 kere kısmı ay tutulması resimleri çekerken bulabilirdik kendimizi.

***

Ay tutulmasını en güzel yanı ise, bir geceliğine bile olsa sosyal medyaya hüküm süren Despacito paylaşımlarını gölgelemesi oldu. Tam anlamıyla bir “Despacito tutulması” gerçekleşti. Sıkışık trafikte giderken çekilen Despacito’lu araba ön camı videoları, Beach Club’da çalan Despacito ile çekilen happy hour videoları, evin balkonunda otururken arka planda gelen Despacito melodileri, gece kulübünde çılgınca eğlenirken çalan Despacito eşliğinde kadeh kaldırırken çekilen Instagram hikâyeleri, sadece bir günlüğüne bile olsa son buldu. Kelime anlamı ‘yavaşça’ olan Despacito yaz başlar başlamaz aslında çok hızlı ve çok yoğun olarak hayatımıza girdi.  Youtube’da 3 milyarı aşan kişi tarafından seyredilen bu şarkı, en çok tıklanan video oldu. İspanyolca bilenlerin de bilmeyenlerin de şarkıyı duyunca elinde olmadan kıpırdanmaya başlaması, sözlerini anlayarak veya anlamayarak tekrar etmeye çalışması, aslında ‘Despacito tutulması’nın çok daha önceden yaşandığını gösteriyor. Despacito Türkçe bir şarkı olsaydı eğer, “Yavaşçaaaa, boynunu yavaşça koklamak istiyorum, bırak kulağına söyleyeyim bir şeyler, benimle değilken hatırlayabilesin diye… Yavaşçaaa… Yükseliyor, yükseliyor, yükseliyor... Yükseliyor, yükseliyor” gibi sözler mırıldanıyor olacaktık.  Eğlensek de, dalga da geçsek, bugün bir giyim mağazasında bile üzerinde “Des-pa-cito” yazan t-shirt satılabiliyorsa, kabul etsek de etmesek de çoktan tutulmuşuz diyebiliriz.  İtiraf ediyorum, çello versiyonunu da seviyorum. 

***

Güzel dolunayı seyrettiğimiz 6 Ağustos gecesi, aynı zamanda Tu BeAv gecesi idi. İbrani takvimindeki Av ayının 15’i anlamına gelen Tu BeAv, Sevgililer Günü, Sevgi Günü, hatta bazen Ruh Eşleri Günü olarak adlandırılan özel bir gece. Bir nevi Valentine’s Day gibi diyebiliriz. Hangi din ve ülkeye ait olursa olsun, sevgiyi kutlayan tüm bayramlar keyifli ve güzel günlerdir. Daha çok bilinmesi ve hep beraber kutlanması dileğiyle… Sevgi ile kalın.