Merkel ve Schultz

Almanya seçimlere hazırlanırken yapılan son anketlerde Hristiyan Demokrat Birlik Partisi Adayı ve Almanya Şansölyesi Angela Merkel, puan kaybetmesine rağmen Sosyal Demokrat Parti Partisi Adayı Martin Schulz karşısında önde götürüyor.

Dünya
22 Eylül 2017 Cuma

Ali Jean Çorakçı / Strasbourg

 

Merkel liderliğinde muhafazakârlar ile liberal FDP’den oluşabilecek bir koalisyon hükumetine destek verenlerin oranı da yüzde 43. Ancak FDP’nin seçimlerde büyük bir başarı sağlayamaması durumunda Merkel’in üçüncü bir ortak bulması gerekiyor.

SPD’nin başbakan adayı Schulz’un destek oranı bugüne kadarki en düşük seviyeye gerilerken yüzde 26 oldu. Başbakan Merkel’e verilen destek ise 10 Ağustos’ta yapılan ankete göre yüzde 3 gerileyerek yüzde 49 oldu. Anketlerin en çarpıcı sonuçlarından biri de sağcı popülist AFD’nin yüzde 11’lik oy oranı ile Federal Meclis’teki en büyük üçüncü parti olma ihtimali.

Türkiye açısından bu seçim nasıl olacak?

Alman siyasetinde gerçekleşen gelişmelerin Türkiye için muhtemel etkilerinden söz etmeden önce, biraz geçmişe bakmakta fayda var. Angela Merkel’in Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile birlikte Türkiye’yi AB dışında tutan ve fakat AB’ye bağlayan ‘imtiyazlı ortaklık’ önerisini Almanya’nın resmi politikası haline getirmesi Türkiye-Almanya ilişkilerini gerginleştirmişti.

Bu noktada Alman Sosyal Demokratlarının öteden beri Alman Birlik Partilerine göre Türkiye ile iyi ilişkiler peşinde olduklarını söylemek gerekmekte. Bununla birlikte, 2015 yılında zirve yapan ve II. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’nın karşı karşıya kaldığı en büyük mülteci akınının ortaya çıkardığı zorunluluklar nedeniyle Merkel yönetimindeki Almanya’nın Türkiye ile pragmatik ilişkiler geliştirdiğini, Türkiye-Almanya ve Türkiye-AB ilişkilerinde ilerleme kaydedildiğini gördük. Almanya’nın seçim sürecine girmesiyle birlikte, Türkiye ile AB üzerinden değil de doğrudan ilişki temelinde yaşanması muhtemel gerginliklerden biri de artık Avrupa’da hemen her ülkede görmeye alıştığımız olumsuz tablonun gerçekleşme ihtimali.

Buna göre, her seçim öncesinde bir gelenek haline gelen Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığı üzerinden puan toplama yarışının Almanya’da da görülmesi ihtimali, ikili ilişkilerin daha da fazla zarar görebileceğini düşündürüyor. Martin Schulz’un sivri dilli olduğu, diplomatik nezaketten yoksun olacak derecede sert açıklamalarıyla tanındığını düşünürsek, Türkiye karşıtı bu değirmene su taşıma ihtimalini de yok saymak mümkün değil.