İsrail’i adım adım gezelim

İlk yurt dışı seyahatimi 14 yaşında İsrail’e yapmıştım. Gezginliğe ilk attığım adımlar olduğundan olsa gerek buranın gönlümdeki yeri ayrıdır. Yıllar içinde İsrail’e 5-6 kez daha gittim. Birçok şehrini gezdim, ancak her gittiğimde mutlaka Tel Aviv ve Yeruşalayim’i (Kudüs) gezmek için fırsatlar yarattım. Profesyonel olarak turizim ile uğraştığım dönemlerde defalarca İsrail’e tur yolladım. Bu tecrübelerimden dolayı İsrail’e gitmek isteyen arkadaşlarım beni arar ve kendileri program yapmamı isterler. Bu kez de okurlarla birlikte bir İsrail turu yapalım istedim.

Seyahat
29 Kasım 2017 Çarşamba

Cako Taragano


Bazı havayollarından erken rezervasyon yapıldığı taktirde ekonomik biletler bulmak mümkün. İsrail’de oteller çok ucuz olmasa da Tel Aviv’de Hayarkon Caddesi üzerinde ya da ona ve sahile paralel Sfat Hayam Caddesinde, bir otelde yer ayırtıp hareket gününü cumartesi olarak başlatıp yola çıkalım.

İlk gün 16.00 gibi Tel Aviv Ben Gurion Havaalanından kalınacak otele varış diyelim. Yamit, Metropolitan ya da Cinema Otelleri öncelikli tavsiye edebileceğim oteller arasında. Otel yerine son zamanlarda yeni trend ev kiralama için internet sitesi airbnb.com’dan istenilen bütçe ve konumda belirttiğim caddelerde, otellerden daha ucuza, kiralık evler bulunabilir. Odaya yerleştikten sonra Rehov Dizengof Caddesinden geçerek Tayelet’te sahil boyu gezdikten sonra, Yafo’nun bir semti olan Neve Tzedek’e yürünebilir. Mesafe çok kısa olmasa da gerek sahil ve deniz manzarası yolu kısaltacaktır.

Neve Tzedek, 1887 yılında aşırı kalabalıklaşan Yafo şehrinden kaçanların kurduğu bu semt. Tel Aviv şehrinin bir parçası olmasına rağmen, şehrin kendisinden daha eski. İçinde birbirinden farklı orantıya sahip rengârenk binaları bulunduran bu semt, küçük görünmesine rağmen, cafesinden butiğine kadar her şeyi bulunduruyor. Çoğu bina, mağaza işlevini gördüğü alışveriş için ideal bir mekân. Tarih severlerin ve alışveriş tutkunlarının bir arayı geldiği bu güzel semti her yaştan gezgine tavsiye ederim.

Buradan Yafo’ya gidip yol yorgunluğunu atıp dinlenmek için cafelerde bir şeyler içilebilir; otantik lokantalarında akşam yemeği yenebilir.

Yafo, çok eski yıllardan beri içinde insanları bulunduran bir şehir, Tel Aviv’in güneyinde bulunuyor. Şehirde bulunan en önemli mimari eserlerden biri ise Sultan Abdülhamid tarafından yaptırılan görkemli saat kulesi. Bu tarih kokan şehrin tepesi ise muazzam bir Tel Aviv manzarasına ev sahipliği yapıyor.

Yolculuğun ikinci gününde kahvaltı sonrası Rh. Alenby gezilerek vitrin ve mağazalara göz atılabilir. O cadde üzerinde yer alan Tel Aviv’in en büyük sinagogu ziyaret edildikten sonra, bu caddeye çok yakın bir pazar olan Şuk Ha’karmel gezilebilir. Gittiğim tüm ülke ve şehirlerde çarşı, pazar gezmeye bayılırım. İnsanları ne yer, ne içer, araştırıp inceler, buraya özgü sebze ve meyveleri varsa alıp tatmaya çalışırım. Ya da yine bir başka pazar olan Sarona Market gezilebilir.

Sarona Market (Pazarı),Yafo tarafında İsrail’in ve genel olarak dünyanın en önemli pazarlarından biri. İçinde çeşitli yemek seçeneği bulunduran pazarda yerli ve yabancı her türden insan ve yemek bulabilmek mümkün. Peynirden ete, tatlıdan ekmeğe, sebzeye ve daha pek çok yemek seçeneği ile insanları cezbetmeyi başaran pazarlardan biri. İsrail’in ve daha pek çok ülkenin yemek kültürünün tek bir yerde toplanmış olmasını diliyorsanız, bu market gezgin ziyaretçiler için ideal.

Pazar gezmelerinden sonra Tel Aviv Üniversitesi kampüsündeki Diaspora Müzesini (Beth Hakvutsot) ziyaret etmeyi tavsiye ederim. Tüm dünyaya yayılmış Yahudilerin yani Diaspora Yahudilerinin yaşam ve kültürü hakkında bilgiler edinebileceğiniz çok kapsamlı bir müze.

Müze ziyareti sonrası Tel Aviv’den 17 no’lu otobüs ile Bat Yam sahil kentine gidilebilir. 1970’li yıllarda göç eden Türkiyeli Yahudilerin büyük bir çoğunluğunun yerleştiği şehirdir Batyam. Evlerde, cafelerde, lokallerde, Türk bayrakları, Atatürk posterleri, Fenerbahçe, Galatasaray bayrakları görürseniz şaşırmayın. Öğlen buradaki cafelerde denize nazır keyifli bir yemek yenilebilir. Daha sonra bir başka sahil kenti olan Hertzeliya’ya geçip akşamüstü keyfi için buradaki sahil cafelerinde güneşin batışı izlenebilir.

Akşam ise Tel Aviv’in Kikar Hamedina Meydanında marka mağazaların vitrinlerine göz atıp, Dizengof’un cafelerinde dondurma yiyerek gece sonlandırılabilir.

KUDÜS

Üçüncü gün için önerim sabah erkenden Tel Aviv otobüs terminalinden ülkenin başşehri, üç semavi dinin kalbinin attığı yer, İbranice Yeruşalayim, Türkçe Kudüs, İngilizce Jerusalem olan şehre doğru yola çıkmak olacaktır.

Yolculuk yaklaşık 1,5 saat sürer. Kudüs otobüs terminaline vardıktan sonra bir başka otobüs ile Ağlama Duvarı – Kotel’e gidilebilir. Bu ziyareti pazartesi ya da perşembe sabahına bırakmanızı öneririm. Yahudi dini ritüellerine göre 13 yaşına giren her erkek dinen reşit sayılır. Bu tören burada sadece pazartesi veya perşembe sabah saatleri yapılır. Bu tören izlenip ve çevresi gezildikten sonra Kudüs’te mutlaka yapılması ve gezilmesi gereken yerler göz atalım.

Holokost Müzesi Yad Vaşem, 2. Dünya Savaşındaki Soykırımı gözler önüne seren, dünyada bir eşi daha olmayan bir müzedir. Trafiğe kapalı cadde Rh. Ben Yehuda, Parlamento Binası, Mini İsrael (Miniatürk gibi), Arap Mahallesi, İsa’nın çarmıha gerilmeden önce geçtiği acılı yol denen Via Dolorosa, Hz. Muhammed’in Mirac’a yükseldiği Altın kubbeli Kubbet ül Sahra, Gümüş kubbeli El Aksa Cami mutlaka görülmeli. Yıkılmış ve toprak altında kalmış Kral Süleyman’ın mabed kalıntıları için ise daha evvelden randevu alınmalı.

Yahudilerin olduğu kadar, Hıristiyan ve Müslümanlar için de çok özel bir şehir Yeruşalayim. Burada, birkaç Rus Ortodoks soğan başlı kilise, birkaç Katolik şapel ya da cami avlusu da gezilebilir.

Scopus Tepesinden görülebilen panoramik Kudüs, Kanuni Sultan Süleyman tarafından restore edilen eski şehir surları, İsa’nın mezarının bulunduğu yere Bizanslılarca inşa edilen ve tüm Hıristiyanlarca kutsal Holy Spulchre Kilisesi, Yahudi, Hıristiyan, Müslüman mahalleleri de Eski Kudüs ziyareti sırasında görülmesi gereken yerler. Sonrasında Cardo veya Yafa Kapısından eski şehirden çıkıp yeni şehre gidilebilir. Ya da isterseniz 1 no’lu otobüs ya da çift katlı şehir turu yapan turist otobüsü ile de şehri gezmek de mümkün.

Sabahın erken saatlerinden beri yollardasınız. Biraz kültürel, biraz mistik, biraz turistik, bir o kadarda yorucu bir Kudüs turu sonrası akşam tekrar Tel Aviv’e döndünüz.

Rehov Şenkin Caddesindeki cafe ya da bistroların birinde bir şeyler yerken İsrail’in özellikle gençlerini ve halkını yakından izleme şansınız olacak. İsraillileri tanıdıktan sonra kaktüs çiçeğinin meyvesi Sabra gibi olduklarına kanaat getireceksiniz. İlk bakışta dışı dikenli ve sert ama içini açıp yediğinizde müthiş lezzetli ve tatlı.

KUZEY İSRAİL

Bir sonraki gün Kuzey İsrail gezilebilir. Yine Tahana Markazit yani Tel Aviv otobüs terminali ya da tren istasyonundan Hayfa’ya gidilebilir. Şehre vardıktan sonra Carmel Tepesine otobüs ile çıkılıp şehri kuş bakışı panoramik olarak izleyebilirsiniz. Sonrasında mutlaka Bahailerin Altın Kubbeli tapınağı ve bahçeleri gezilmeli.

Öğlen vakti bir başka Osmanlı şehri Akko’ya gidilebilir. Cezzar Ahmet Paşa Camii, Akko Kalesi görüldükten sonra öğlen yemeği için denize sıfır harika manzaralı restoran Abu Kristo’yu öneririm. Dönüşte isteğinize ve zamana göre bir başka sahil şehri Natanya’da şehir merkezindeki bulvardan sahile yürüyüş yapıp sahilde bir cafede ‘happy hour’ yapabilirsiniz.

Akşam Rishon şehrinde dünyaca ünlü Carmel şarap fabrikası bünyesinde bulunan Yekev Restaurant’ta İsrail Folk Müziği eşliğinde akşam yemeği ve şov izleyebilirsiniz. Mutlaka rezervasyon gerekli.

Dört gece, beş günlük bir tur planladıysanız, dönüş gününüzde otelinize yakın olan sahilde, yine etraftaki yakın olan Alenby, Dizengof ya da Ben Yehuda Caddelerini gezebilir, birkaç hatıra hediyelik eşya alıp havaalanına doğru yola çıkabilirsiniz.

Gezinizi bir haftalık planlıyorsanız bir sonraki gününüzde Rh. Ben Yehuda’daki turizm acentelerinden birinden Doğu İsrail Turu alabilirsiniz (Arava Çölü üzerinden dünyanın en alçak noktası olan Ölü Deniz/Tuz Gölü bölgesine gidebilirsiniz). Yam Ha’melah yani Tuz Gölünde yüzme ve dinlenme olanağını dünyanın başka hiçbir yerinde bulamayacaksınız.

Daha sonra buradan Roma/Herod Krallığı egemenliğinde bulunan Yahudilerin Romalılara karşı direndikleri ve daha sonra topluca intihar ettikleri Masada Tepesine teleferikle çıkabilir, burada arkeolojik kazılar, Herod Sarayı, sinagog ve hamamlar görebilirsiniz. Ölü Deniz’de bulunan minerallerden elde edilen ve dünyaca ünlü Ahava Kozmetik Ürünleri’nin bulunduğu Oasis bu dağın eteklerindeki kozmetik dükkânında satılmaktadır. Bazı turlar Tevrat rulolarının bulunduğu Kumran Mağaralarına da götürebilirler.

Ertesi gün aynı acentelerinin birinden Kuzeydoğu İsrail Turu alabilirsiniz.  Hz. İsa’nın gençliğinin geçtiği Nazaret/Nasıra Şehri, Church of Annunciation/ Müjde Kilisesi ziyareti, panoramik Nazareth Şehri gezisi sonrası Tiberias Şehrine geçiş panoramik Tiberias, Galillee Denizi/Taberya Gölü, Şeria Nehri/Jordan River, Hz. İsa’nın vaftizci Yahya tarafından vaftiz edildiği Yardenit, gezildikten sonra buradan 1967 yılındaki ‘6 Gün Savaşı’ sonrasında Suriye’den ele geçirilen Golan Tepeleri ziyaret edilebilir.

Tur sonrası Tiberias şehrine 30 kilometre uzaklıktaki, İsrail’in kolektif yaşamını sergileyen ve ilk yerleşim birimleri olarak kabul edilen Kibbutz Ein Gev ziyaret edilerek kibutzlar hakkında bilgi alınabilir.

Zaman ve bütçeniz el veriyor ve tatilinizi biraz daha uzatabiliyorsanız o zaman programınıza İsrail’in en güney noktası, Kızıldeniz’e sahili olan, otelleri, lagünü, vahşi batıyı anımsatan Westworld’u, Dolfinaryumu ile harika tatil şehri Eilat’a gitmenizi tavsiye ederim. Otobüs ile yaklaşık 4 saat, uçak ile yarım saatte varabileceğiniz Eilat, Scuba yani tüple dalışa meraklılar için bir cennet.

Eilat’taki otellerde geçireceğiniz zaman dinlemenize de vesile olacaktır.

Dilim döndüğünce, tecrübe ve deneyimlerimi sizlerle paylaşarak, Ortadoğu’nun bu gizemli ülkesini tanıtıp gezdirmeye çalıştım. En yakın zamanda bir başka coğrafyanın başka ülke ve şehirlerinde buluşmak ümidi ile Mustafa Balbay’ın dediği gibi “Geze Kalın”

Bir tutkudur seyahat...