Derli toplu bir yazı

Brent petrol almış başını gidiyor. Altının onsu Euro Dolar paritesi ile yarışıyor. Tahvil piyasası karışıyor diye bir ekonomi, piyasa yazısı değil bu satırlar. Farklı kaynaklardan, Şalom okurları için “top” haberlerden derlenmiş bir bouquet.

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
17 Ocak 2018 Çarşamba

Piyasada bu hareketlenme niye olabilir. Almanya’da hâlâ hükümet kurulamamış, koalisyon görüşmeleri yine çatlamış, niye Euro değer kazanıyor. ABD tahvillerinden kaçan yatırımcının, kripto paralara herkes balon diye yorum yapınca gideceği yer yine klasikler oldu demek pek yanlış olmaz muhtemelen. Dow 26.000’e doğru balonu şişiriyor.

Önce panik dalgasından başlayalım. Hawaii’de geçen hafta yanlışlıkla verilen nükleer saldırı alarmı ortalığı karıştırdı. Bu arada Trump İran ile nükleer anlaşmanın kısa süreliğine uzatılmasına karar verdi. 2018 Kış Olimpiyatlarında ortak kadın buz hokeyi takımı kurmak için Kuzey ve Güney Kore yetkilileri bir araya geldiler. Bu olursa yıllar sonra ilk ortak çalışmaları olacak. Kuzey Kore’nin toplantıya pop-star getirdiğini de yazıyor WSJ. Öte yandan, Papa ikinci kez uyardı. Bu sefer daha endişeli bir yorum yaptı: “Dünyayı ilk defa nükleer savaşa bu kadar yakın görüyorum.” Center for Disease Control and Prevention kısaca ‘Hastalıklardan Koruma ve Önleme Merkezi’ CDC 16 Ocak’ta sağlık personellerinin katılacağı bir eğitim toplantısı düzenlediğini duyurdu. Kimin masasındaki füze butonu daha büyük tartışmasının üzerinden daha bir ay geçmedi.

Avusturya Ekolü yayın organı mises.org sitesinde yer alan Patrick M. Byrne’nın makalesi dünyanın geleceğinde merkezi olmayan dağıtık yapıların var olduğunu özetle anlatıyor. Kripto paralar aslında bunun en önemli göstergelerinden biri. Keza sosyal medya ile giderek bireyselleşen insanlık bunun çoktan gerçekleştiğinin bir kanıtı olabilir mi? Byrne dağıtık bilginin gelişime daha çok katkı yaptığını söylüyor.

The New York Times’da yer alan Alex Stone’un yazısında ebeveynlerine yalan söyleyen çocukların akıllı olduğunun bir işareti sayılabileceğini yazıyor. Pinokyo’nun burnu uzamıyor artık zamane çocukları için gibi bir haber oldu bu.

The Economist’teki bir makalede ise ikinci yılını dolduran Kanada Hükümeti’nde Justin Trudeau’nun yanlışlarından bahsediliyor. O karizmatik başbakan ne oldu da bir anda basının gözünden düştü. Ne güzel Star Wars çorapları vardı hani.

World Economic Forum WEF sitesinde Tim Harcourt’un makalesi niye (akademisyenlerin) ekonomistlerin sporu devamlı çalıştıklarını yazmış. Özetle, veri setlerinin genişliği ve bilimsel konu başlıklarının çeşitliliği ile ilgisi diyor yazar.

CNBC’de Travis Bradberry imzalı yer alan bir haber akıllı insanların nasıl daha az çalışıp daha çok sonuç elde ettiğini yazıyor. Stanford’da yapılan bir araştırma sonucuna göre haftalık 50 saatin üstündeki çalışma verimliliği çok hızlı düşürüyor. Aile ile vakit geçirme, spor yapma, küçük geziler düzenleme, her gün aynı saatte kalkma, elektronik dünyadan hafta sonu uzaklaşma, gelecek haftayı planlama başarının arkasındaki nedenler olarak sıralanmış.

Bloomberg’de yer alan Faye Flam’ın yazısında ise niye akıllı insanların her zaman zengin olamayabileceği işlenmiş. IQ’nün gelire etkisi yüzde 1-2 seviyesinde diyormuş araştırmalar. Finans doktorunun notu: Bu açıklama çok rahatlatıcı oldu.

World Economic Forum WEF sitesinde Kristin Houser imzalı makalede yapay zekalı robot öğretmenlerin 10 yıl içinde sınıftaki yerlerini alacağını yazmış. Öğretmenim canım benim diyemeyecek mi yeni nesiller? Esas soru şu olmalı. Robotlar insanlara düşünmeyi nasıl öğretecekler? Daha mı iyi öğretecekler?

Yine aynı siteden Lowri Dowthwaite diyor ki esprili olmak zeki olmanın bir göstergesidir. Kendisine teşekkür edelim. Pardon, yazıya bakınca Albert Einstein ile başlamış konuya, bizi kastetmemiş. Araştırma Avusturya’da yapılmış. Dopamin katkısı da bonus olarak geliyormuş. Çek bir dopamin yemek arkası abime. Hem bu tarz insanlar daha tercih edilir iş ortamlarında diyor. Ya ciddiyet?

WEF’i burada son iki yazı ile bitirelim. Çift lisans konuşan kişilerin yine daha zeki olduğunu yazıyor sitesinde yer alan bir makalesinde. Aynı zamanda zamanı farklı algıladıklarını bulmuş bilim insanları, öyle diyor Panos Athanasopoulos.

The Economist’te yer alan bir makalede ayakta çalışmanın yaratıcılığı olumlu etkilediğini belirtiyor. Winston Churchill, Ernest Hemingway, Leonardo Da Vinci bunu bilirlerdi diyor. Yine aynı dergide 2001 tarihli bir makalesinde haftanın niye yedi günü olduğunu tarihsel ve mitolojik olarak açıklıyor.

Kısa kısa:

Netanyahu Hindistan gezisinde.

ABD Başkanı Trump’tan Afrika kıtasındaki ülkeler özür bekliyor.

Çin’in ABD tahvillerine yatırımı azaltabileceği haberi yalanlansa da piyasaları dalgalandırdı.

Yunan parlamentosu hala ekonomik kurtarma paketlerini onaylıyor.

Suudi Arabistan’da kadınlar ilk defa futbol maçına gittiler. Sinemalar şubat ayında açılıyor.