İki büyük Kırımlıdan asırlık milli proje

19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında halkların aydınlanmasına ve Türk tarihinin inkişafına önemli katkıları bulunmuş, öncü kişilik Kırımlı İsmail Bey Mirza Gaspıralı ve Kırımlı Karay entelektüeller arasındaki gönül ve mefkûre kardeşliği ve birbirlerine verdikleri destekler, maalesef bilinen tarihimizde fazla değinilmeyen konulardan biridir.

Perspektif
17 Ocak 2018 Çarşamba

Avraham Zafer İşcen

Türk milletinin farklı dine ve/veya mezhebe mensup bireyleri arasında, gönül ve mefkûre kardeşliği tarihin her döneminde mevcut olmuş ve Türk milletinin inkişafı yolunda mühim izler bırakmıştır.

İsmail Bey Mirza Gaspıralı’nın Türk milletinin aydınlanması için çıkardığı Tercüman Gazetesi’ndeki en büyük destekçisi ve yardımcılarından birisi Kırımlı Karay Musevi’si entelektüel, dava adamı İlya Eliyahu Kazas’dı. İlya Eliyahu Kazas gerek Tercüman Gazetesi’nin basımında, yayınlanmasında, gerekse resmi Çarlık makamlarıyla sansür ve izin konusunda yaşanan sorunların çözülmesi hususunda İsmail Bey Mirza Gaspıralı ve Tercüman Ailesine yardımcı olmuştu.

Kırımlı İsmail Bey Mirza Gaspıralı’nın temasta bulunduğu, pek fazla bilinmeyen diğer önemli bir Karay ise Karay Türklerinin büyük milli liderlerinden ve hahamlarından, Rus İmparatorluğu Karay Hahambaşısı, Haham Hacı Seraya Han Szapshal Hazretleri’ydi.

Haham Hacı Seraya Han Szapshal Hazretleri 1873 yılında doğmuş, 1961 yılında Gan Eden’e (Cennet Bahçesi) intikal etmişti. Kendisi Türk dünyasına gönül vermiş büyük bir Türkolog, diplomat, filoloji doktoru ve akademisyendi.

Kırım’da Bahçesaray şehrinde doğmuştu. Saint Petersburg İlimler Akademisi mezunuydu. İran Şahı’nın öğretmenliği ve danışmanlığını yapmıştı. Sovyet iktidarında zamanında yok edilmiş olan, Karay Milli Kütüphanesini (Bitikliği) kurmuştu. Rusya’da Bolşevik ve Çarlık kuvvetleri arasındaki yaşanan iç savaş döneminde, Türkiye’ye göç etmiş, bu arada devlet erkânı, milli çevreler ve akademisyenlerle sürekli bağlantı halinde olmuş, farklı hususlarda danışmanlıklar yapmıştı.

Vatanı Kırım’dan siyasi sebeplerden dolayı ayrı kalan büyük âlim ve Karay Hahambaşısı Haham Seraya Han Szapshal, Polonya ve Litvanya’ya göç etmiş, bu ülkelerde dini ve milli vazifesini devam ettirmişti.

Onlarca akademik yayın kaleme alan Hahambaşı Seraya Han Szapshal Hazretleri’ne, Rusya Çarlığı, Litvanya ve Polonya’da en yüksek milli unvanlardan olan, şövalyelik taltif edilmişti.

Vilna (Vilnius) şehrinde ebediyete intikal etmiş ve Vilna’daki Türk Musevi Karaim Cemaati Kabristanına defnedilmişti.

Kırım’ın Bahçesaray şehrindeki akrabaları tarafından, Çıfıt (Çift) Kale yakınlarındaki Karay Musevi Cemaati’ne ait Balta Tiymez (Balta Değmez) Kabristanında adına Yolcı Taş (Vatanı dışında vefat edip, gömülen Kırımlı Karaylar için hazırlanan bir çeşit mezar) dikildi.

Hazar İmparatorluğunun bakiyesi, Kırım’ın yerli hakları arasındaki bağ, sadece ortak atalar, kan, dil ve kültür akrabalığı değildir. Bunlara ek olarak ruhsal yakınlık, uzun süredir birlikte var olan kardeşlik, bu grupların, her sosyal katmanına yayılmış sadece Kırım Türk toplumunun seçkin milli ve dini temsilcileriyle sınırlı kalmamıştı. Bunu Türk tarihinde mevcut olan, maalesef istisnai bir örnekle göstermeye çalışacağım.

Haham Seraya Han Szapshal Hazretlerinin Mirza Gaspıralı ile görüşmesi

19. yüzyılın sonralarında Haham Seraya Han Szapshal Hazretleri, Kırımlı Türk Milli Lider İsmail Bey Mirza Gaspıralı ile özellikle spesifik bir konuda görüşmek, ilgili hususta fikir teatisinde bulunmak istediğini iletir.

1899-1900 yıllarında Kırım’ın Bahçesaray şehrinde Hazarya’nın bakiyesi Kırım Türk kültür ve tarihini esas alan, Türk Milli Kültür Müzesinin kurulmasının çok büyük bir ihtiyaç olduğu konusunda hemfikir olurlar ve bu projeyle ilgili çalışmalara başlarlar. Kırımlı Karay Türk ve Kırımlı Müslüman Türk kesiminin farklı katmanlarından mali, tarihi ve etnografik kaynaklar temin ederler.

1909 yılında Saint Petersburg İlimler Akademisi, resmi görevle Karay Hahambaşısı Han Szapshal’ı İran Şahı’nın halefine öğretmen ve danışman olarak atar. 1909 yılında Türk Milli Kültür Müzesinin projesi ile ilgili yeni gelişme yaşanır. Bu kültür müzesinin yeri olarak Çıfıt (Çift) Kale mevkii uygun görülür. Binanın inşa projesi hazırlanır. 

İsmail Bey Mirza Gaspıralı ve Hahambaşı Seraya Han anlaşarak, Eski Yurt bölgesinde inşaat alanına koyulacak yemin anıtını hazırlatırlar. Yemin Anıtı, Karay Hahambaşısı Avraham Ben Şemuel Firkoviç’in Malikânesinin arka bölgesine yerleştirilir.

Gözleve Türk Musevi Karaim Cemaati’nin 1915 yılındaki Ulusal Kongresinde, Çıfıt Kale’deki Türk Milli Müzesi konusu görüşülür.

Ne yazık ki arkasından başlayan Rus İç Savaşı, katliamlar ve sürgünler, bu planların tatbikine izin vermez.

Mabedin restorasyonu ve Türk Milli Kültür Müzesinin inşası için Kırım Karay Türk ve Kırımlı Türk toplumunun topladığı fonlar, Özel ‘Kale’ Fonunda biriktirilir.

Sovyet iktidarının yönetimi ele geçirmesiyle birlikte bu özel fon ve akraba halkların elindeki tüm mallar kamulaştırılır.

Savaş ve sonrası kargaşa, istibdat ve vandalizm döneminde, Hazar Kültür Mirası Çıfıt Kaledeki proje, Yemin Anıtı, belli aileler tarafından meraklı gözlerden gizlenir.

Maalesef, şu anki şartlar altında özgür olmayan bir Kırım’da böyle bir projenin hayata geçirilmesi imkân dâhilinde değildir.

Derinliklerden kendi sesimizi işitmemiz, kendi atalarımızın kadim yakarışlarına kulak verebilmemiz dileğiyle...