Zalim sanal insanlar…

İfade özgürlüğü ile duyarsızlık, hadsizlik arasındaki ince çizgiyi kilometrelerce geçmiş zalim sanal insanların çirkin ifadeleri, artık bloklanmalı. Nasıl ki araba kullanmayı bilmeyen birinin arabanızı kullanmasına, doktor veya hemşire olmayan birinin sizin kolunuzdan kan almasına izin vermezsiniz, konuşmasını bilmeyen, içindeki kötüyü korkak gibi klavyesinin arkasına geçerek kusan birilerinin de sosyal medyanızı kirletmesine izin vermeyin. Bugünden itibaren kötüleri sadece okumayalım, kötüleri bloklayalım.

Joelle PİNTO Köşe Yazısı 0 yorum
14 Mart 2018 Çarşamba

Zalim sanal insanlar var beni sinirlendiren. Klavyelerinin ardına saklanan çirkin kalpli insanlar… Pazar akşamı Türkiye’nin bir kısmı maç keyfi, bir kısmı ise hafif Pazar dizileri seyrederken, çok acı bir olayla sarsıldı. Başaran Holding’e ait özel uçak, İran’da aniden düştü. İçindeki sekiz genç kız ve üç görevli yaşamanı kaybetti. On bir eve ateş düştü, genç yaşta yaşamlar sona erdi. 

***

İnsanın içindeki ışık, kalbindeki sevgi ne ise, onu yansıtır kanımca. Bu olayda ilk gözünüze batan özel jet mi? On bir genç yaşam gitti. On bir eve ateş düştü. İlk aklıma gelen ne kadar korkmuş oldukları idi, ikinci aklıma gelen ise ailelerin çektiği evlat acısı. Zalim sanal insanlar ise, kızların bir bekârlığa veda partisinden dönmesine, uçağına, Dubai’sine takıldı. Pilot hakkında yazılan bir yazıda bile, “Kızları gezmekten tozmaktan döndürürken hayatını kaybetti” gibi çirkin ifadeler kullanıldı. İnsanlar ne zaman bu kadar şuursuz oldu, ne zaman bu kadar hadsiz oldu, bilmiyorum. Ancak sosyal medyanın bunda bir payı olduğu kesin. Acımasız yorumları yazan insanların da her biri, ya birilerinin kızı, ya birilerinin ebeveyni ya da birilerinin kardeşi.  Üstelik ‘delikanlı’ da değiller. Bu çirkin kalpli insanlar, sosyal medyaya avaz avaz bağırdıkları çirkinliklerini hâlâ hayatta olsalardı o güzel insanların yüzlerine söyleyebilirler miydi? Şimdi, bugün ailelerinin yüzüne söyleyebilirler mi? Cevap tabii ki “hayır”.

***

Bu kadar büyük acıların zengini, fakiri, dini, dili, ırkı olmaz. Bunlar çok büyük acılar.  Arkalarında kalan acılı ailelerine “Tanrı güç versin” denilebilir sadece, uçak kazasında ölen on bir genç insana kendi inancınızda bir dua okuyabilirsiniz mesela, ya da “ışıklar içinde yatsınlar” diyebilirsiniz. Bu kadar büyük acılarda, en ufak bir hasetlik, en ufak bir kötü söz kabul edilemez benim için. Bir tek zalim sanal insanlar genç insanların çok korkutucu bir biçimde öldüğünü görmez işte, arkalarında bıraktıkları acıları, aileleri düşünmez… Onlar bu olayda kızların maddi imkânlarına takılırlar, çünkü kendileri için en önemli kıstas odur aslında. Bu kadar kıskanç ve bu kadar çirkindirler…

***

Pazartesi günü Ayşe Arman Instagram sayfasında Hande Altaylı’nın başlattığı #KötüleriBlokla hareketinden bahsetmiş. Acılı olaylarda sosyal medyada duyarsız ve kötü yorum yapan insanları bloklamak üzerine. Bence de yerinde bir girişim.  İfade özgürlüğü ile duyarsızlık, hadsizlik arasındaki ince çizgiyi kilometrelerce geçmiş zalim sanal insanların çirkin ifadeleri, artık bloklanmalı. Nasıl ki araba kullanmayı bilmeyen birinin arabanızı kullanmasına, doktor veya hemşire olmayan birinin sizin kolunuzdan kan almasına izin vermezsiniz, konuşmasını bilmeyen, içindeki kötüyü korkak gibi klavyesinin arkasına geçerek kusan birilerinin de sosyal medyanızı kirletmesine izin vermeyin. Bugünden itibaren kötüleri sadece okumayalım, kötüleri bloklayalım.

2 Yorum