Mevsim geçişlerinde giysilerde de değişiklikler yaşanır. Örneğin, Eylül sonlarında geceler serinlediğinde özellikle Adalar’da iseniz gece yatarken pikenin üzerine ince bir yün battaniye koyma ihtiyacı hissedersiniz. Aynı paralelde, ‘erken kış’ havasına girerim. Eylül sonundan başlayarak haziranın ilk haftasına kadar üstümden beyaz tişört, ayağımdan da çorabı çıkartmam. Bir nevi korunma mekanizmasıdır. Diğer adıyla, alışkanlık…
Hangimize çocukken atlet giydirilmedi ki?
Kimimiz ergenken bu adeti bıraktık, kimimizin de hayat boyu üstünde kaldı. Genelleme değilse de, ailedeki iki çocuktan büyüğü daha korumacı yetiştirildiğinden, atlet, giyiminin bir parçası olur. İkincilerde ebeveyn daha deneyimli olduğundan, biraz da çocuğun karakterinden atlet artık rafa kalkar.
Ayaklarım barometre gibidir. Üşüttüğümde, ardından gribal bir durum oluşması kaçınılmazdır. Dolayısıyla sonbaharda giymeye başladığım çorabı yaz başından önce çıkartmam.
Mayıs ayında haziranı yaşıyoruz. Kısa süre önce ayağımdan küçücük bir müdahale geçirdim. Neyse ki bandaj sıcak tutuyor. Diğerini de çorapsız bırakmayı denedim olmadı. Dediğim gibi alışkanlık.
↔↔↔
Hafta sonunda milyonlarca insan Kraliyet düğününe odaklandı. İngiltere tahtının varisi Prens Harry, Amerikalı Meghan Markle ile evlendi. Birçok ilk’in gerçekleştiği düğünde, geleneklere aykırı durumlar yaşandıysa da, törene görkem ve asalet hakimdi.
Bu ihtişamı paylaştıktan sonra, televizyondaki yerli dizi ‘Muazzez Hanım ve Kızlarını’ izlemek içimden gelmedi.
↔↔↔
Beyaz saçı, mavi gözü, tatlı – sert bakışı, müthiş bir mizah anlayışı, az insanın eline yakışan sigarası ile toplumumuzun saygın beyefendisi Jak Strugo’yu kaybettik. Çok üzgünüm. Ailesine başsağlığı ve sabırlar dilerim. Mekanı cennet olsun.
