Farklı dinlere hoşgörüde, Avrupa’nın batısı ile doğusu arasında uçurum var

Amerikan araştırma şirketi Pew tarafından, 34 Avrupa ülkesinde 56 bin yetişkin arasında yapılan ankete göre, Batı Avrupalılar Doğu Avrupalılara göre Yahudileri aile bireyleri veya komşuları olarak kabul etme konusunda daha istekli. Müslümanları kabul etme oranları arasında ise daha da keskin farklar bulunmakta.

Dünya
14 Kasım 2018 Çarşamba

Derleyen Janet Mitrani

 

2015-2017 yılları arasında Pew Araştırma Şirketi tarafından yürütülmüş bir çalışma sonucunun incelenmesi, Doğu Avrupalıların aile bireyi veya komşuları olarak, Batı Avrupalılara oranla Yahudileri kabul etme konusunda daha isteksiz olduklarını ortaya çıkarttı. Konu Müslümanları kabul olunca aradaki fark daha da fazla belirginleşiyor.

18-34 yaşları arasındaki genç yetişkin grupta da oranın aynı olması, yakın gelecekte bu fikrin değişmeyeceğinin bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Rusların sadece yüzde 40’ı, Yunanlıların yüzde 35’i, Ukraynalıların yüzde 43’ü, Çeklerin yüzde 51’i ve Polonyalıların da yüzde 57’si “Yahudileri ailelerinden biri olarak kabul edebileceklerini” belirtti. Batı Avrupa ülkelerinde ise bu oran, İngiltere ve Almanya’da yüzde 69, Fransa’da yüzde 76, İspanya’da yüzde 79, Belçika’da yüzde 89 oldu.

En yüksek oran da, İsveç ile Danimarka’da yüzde 92 ve Norveç’te yüzde 95 olarak İskandinav ülkelerinde görüldü. İskandinavların ve Kuzey Avrupalıların sadece yüzde 5’i veya daha azı Yahudileri komşuları olarak görmek istemediklerini belirtti.

Batı Avrupa’da ise Yahudileri en yüksek istememe oranı yüzde 12 ile İtalya’da oldu. Doğu Avrupa’da oranlar aynı zamanda kişilerin dini inançlarına göre de farklılık göstermekte…

Yahudileri komşuları olarak istememe oranı Ermenistan’ın Hristiyan Ortodoks kesiminde yüzde 33, Romanya’daki Hıristiyan Ortodokslarda yüzde 30. Litvanya’da Katoliklerin yüzde 24’ü, Ukrayna’da yüzde 21’i, Yahudileri mahallelerine kabul etmeyeceklerini söyledi.

Araştırmaların sonuçlarına göre, doğuyla batı arasındaki fark, konu Müslümanlar olunca daha da açılıyor.

Doğu Avrupa’da, sadece Rusların yüzde 34’ü, Yunanlıların yüzde 31’i, Ukraynalıların yüzde 25’i, Çeklerin yüzde 12’si ve Polonyalıların yüzde 33’ü, ailelerine bir Müslüman’ı kabul edebileceklerini belirtti. Ortodoks Hıristiyanlar arasında, Ermenistanlıların yüzde 77’si, Letonyalıların yüzde 48’i ve Beyaz Rusyalıların yüzde 40’ı, Müslümanları komşu olarak kabul etmek istemiyor. Bu düşünceye Çek Cumhuriyetinde yaşayan Katoliklerin yüzde 66’sı ve Litvanya’da yaşayan Katoliklerin yüzde 56’sı da katılıyor.

Batıda Müslümanları ailelerinden biri olarak kabul edebileceklerin oranı ise, İngiltere’de yüzde 53, Almanya’da yüzde 55, Fransa’da yüzde 66, İspanya’da yüzde 74, Belçika’da yüzde 77. En yüksek oran yine İskandinav ülkelerinde; İsveç’te yüzde 80, Danimarka’da yüzde 81, Norveç’te yüzde 82 olarak çıkıyor.

Yine Batı Avrupa’da Müslümanları komşu olarak kabul edip etmeyecekleri sorulduğunda; İngiltere’de yüzde 78, Almanya’da yüzde 77, Fransa’da yüzde 85, İspanya’da yüzde 86, Belçika’da yüzde 91 ve İskandinav ülkelerinden İsveç’te yüzde 90’ı, Danimarka’da yüzde 91, Norveç’te yüzde 92, “evet” cevabını veriyor.

Kişilerin Yahudi ve Müslümanları aralarına kabul edip etmemeleri, o ülke vatandaşlarının dini kimliklerini, ulusal kimlikleri için temel bir gereklilik olarak değerlendirmeleriyle doğrudan bağlantılı olarak görünmekte. Örneğin Yunanistan’da, çok küçük bir azınlığın Yahudi veya Müslümanları ailelerine kabul etmeye istekli oldukları bir ülkede, yüzde 76 gibi bir çoğunluk “kimliklerini gerçek anlamıyla paylaşabilmek için” kişinin Yunan Ortodoks olmasının bir gereklilik olduğu fikrinde birleşiyor.

Bu arada dini kimlikle ulusal kimliğin bağlantılı olduğuna inananların oranı, İngiltere ve Almanya’da sadece yüzde 34, Fransa’da yüzde 32 ve Danimarka’da sadece yüzde 19. Tabii ki buna oranla Yahudi ve Müslümanları aralarına kabul etme oranları da daha yüksek…

Pew Araştırma Şirketi, batıyla doğu arasındaki bu farklılıkların, Avrupa Birliği’nin yıllar önce Doğu Avrupa ülkelerini kapsayacak şekilde genişlemesine rağmen devam ettiğini ekliyor notlarına.

Anketlerin sonucunda ayrıca, Orta ve Doğu Avrupalıların, eşcinsel evlilikler ve yasal kürtaj konularında, batılılara göre daha az hoşgörülü olduğu ortaya çıkmış. Hoşgörü – hayatın her alanında ne kadar da önemli aslında; keşke hepimiz biraz daha hoşgörülü olabilsek…

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün