En kada chukal mete su kulo: Her oturağa kıçını oturtur
Eyal-Silşvyo Ovadya
Mi padre mos estava dizyendo ke oy en diya se kale mesklar solo en los echos en los kualos estamos enteresados. Si no saves lo ke es, sovre una koza, no te karisheyes. I teniya un amigo muy intimo ke le paresia ke se entendiya de todo. Un diya en enverano, vino ande mozotros i kon todos los amigos dimos karar de asender el brazero (mangal) para asar karne i albondigas (köftes) ke merkimos del kasap kasher.
I muestro amigo ke save todo, dyo karar ke es el ke va estar delantre del brazero para asar la karne. I dospues de una ora dainda no avia reushido a asender el mangal. I mozotros todos sus amigos, empesimos a devenir aksis porke estavamos ambyertos. Demandi a mi padre kualo puediyamos azer para komer mas presto? I yamo al responsavle ke lavora para el apartamento i le demando de asender el mangal en poko tyempo. I reelmente Zeynel reusho a asenderlo. I mi padre aserkandose a muestra meza disho a mi amigo: “En kada chukal mete su kulo”.
Babam bize günümüzde sadece anladığımız işlerle ilgilenmemiz gerektiğini nasihat ediyordu. Bilmiyorsan ve ilgilenmiyorsan o işe bulaşma. Her işten anladığını zanneden samimi bir arkadaşım vardı. Bir yaz günü bize Ada’ya geldi ve tüm arkadaşlar mangal yakarak et ve köfte yapmaya karar verdik. Etleri ve köfteleri kaşer kasaptan aldık. Ve her işten anladığını zanneden arkadaşımız mangalın başına geçti. Ve eti pişirme sorumluluğunu aldı. Aradan bir saat geçtikten sonra halen mangalın ateşini yakmayı başaramamıştı. Ve biz arkadaşları gerçekten aç olduğumuz için aksilik yapmaya başladık. Ve babama giderek daha çabuk yiyebilmek için ne yapabileceğimizi sordum. Ve kapı sorumlusuna seslenerek ondan mangalı kısa sürede yakması için ricacı oldu. Zeynel kısa zamanda ateşi yakmayı başardı. Ve babam bahçede dolaşırken masamıza yaklaşarak arkadaşıma şöyle seslendi: “En kada chukal mete su kulo / Her oturağa kıçını oturtur”.
