Uluslararası Caz Günü, beş farklı mekânda, beş özel konserle kutlandı. Katılan isimlerden biri de caz dünyasının en dikkat çekici isimlerinden Yotam Silberstein idi.
30 Nisan Uluslararası Caz Günü, Garanti Caz Yeşili kapsamında, beş farklı mekânda, beş özel konserle kutlandı. Katılan isimlerden biri de caz dünyasının en dikkat çekici isimlerinden Yotam Silberstein idi. Yeldeğirmeni Badau’da performans sunan ünlü İsrailli sanatçı, konserden bir gün önce Bahçeşehir Üniversitesinde Caz Yüksek Lisans Programı dâhilinde öğrencilere bir masterclass verdi. Benim de izleme fırsatı bulduğum bu genç, başarılı, sempatik ve müzik dâhisi gitaristi birlikte tanıyalım.
Tel Avivli yetenekli müzisyen Yotam Silberstein, hızlı bir şekilde ‘dahi müzisyen’ sıfatını kazanarak ülkenin en iyi müzisyenleriyle sahne almaya başladı. 21 yaşında, İtalya’nın meşhur Umbria Caz Festivaline katıldı. Büyük beğeni toplayan ilk albümünü çıkardıktan sonra geniş bir Avrupa turnesine çıktı.
Ünlü ‘New School’dan burs alan Silberstein, 2005 yılında New York’a taşındı. Hem teknik hem sanatsal yetenekleri sayesinde James Moody, Heath Kardeşler, Roy Hargrove, George Coleman, David Sanborn, Marcus Miller, Paquito d’Arivera, Christian McBride ve John Patitucci gibi profesyonellerle işbirliği yaparak caz elitleri arasındaki yerini aldı.
Bu çok yönlü gitaristin ilham kaynaklarının başında Brezilya, Arjantin, Uruguay gibi Güney Amerika ile Kuzey Afrika müziği geliyor. Bu etkiler, onun Caz, Blues, İsrail ve Arap müziği bilgisi ile harmanlandığında, ortaya çok özel bir müzik çıkıyor. Buna ek olarak, Yotam, film müziği de bestelemekte ve 2015’te, bu konuda ‘Sundance Time Warner’ Ödülünü aldı.
SiLBERSTEiN VE AMANOEL
Yotam Silberstein, Avrupa, Japonya, Güney Amerika, Asya ve ABD’deki büyük kulüplerde ve caz festivallerinde lider olarak yer aldı ve gösterileri için büyük övgü aldı. Dünyanın önde gelen yetenekleriyle sahne alan Yotam, sanatını hassasiyet, ustalık ve doğuştan gelen sanatsal dokunuşla zenginleştirdi
Bildiğim kadarıyla aileniz kurumsal yaşamdan geliyor. Kardeşiniz ve sizin müziği seçmeniz nasıl oldu?
Ben her zaman müziğin beni seçtiğini hissediyorum. Sanırım kardeşim ve ben de müziğin büyüsüne yakalandık.
Büyükbabanızın sizin için aldığı gitarın Caz’a ilk başladığınız gitar olduğunu biliyorum. Bunun öncesine gidersek ilk gitarı elinize ne zaman aldınız?
İlk on yaşındayken annemin gitarıyla oynayıp, bir şeyler çalmaya çalışıyordum.
Neden Caz?
Neden olmasın… Sadece Caz ile de uğraşmıyorum. Caz dışında farklı müzik tipleri ile de ilgileniyorum.
Özellikle Brezilya müziği olarak, Güney Amerika tınılarını çok sevdiğinizi biliyoruz. İlham kaynaklarınız kimler?
Francis Hime, Jacob Do Bandolim, Carlos Aguirre, Ivan Lins, Chico Buarque, Jobim, Hugo Fattoruso, Dominguinhos, Aca Seca Trio, Toninho Horta.
Müzik kariyerinizde sizi en çok zorlayan unsur ne oldu?
Daima yeni bir yere taşınmaya devam etmek ve durmaksızın ayakta durmak.
En son albümünüz ‘Future Memories’in bir önceki albümlerinizden farklı özelliği nedir?
En son albümün aslında canlı bir oturum olarak başladı, ancak oradan devam etti. Farklı üretildi diyebilirim.
En iyi müzikal deneyiminiz nedir?
Çok fazla iyi deneyimim oldu. Benim için idol olan birçok müzisyenle beraber çalma fırsatı bulmam herhalde en iyi müzik deneyimlerim diyebilirim.
Türk dinleyicileriniz ve hayranlarınız için bir mesajınız var mı?
İstanbul’da harika zaman geçirdim ve birçok harika insanla tanıştım. Şimdiden geri dönmek ve bu güzel ülkede daha fazla zaman geçirmek için sabırsızlanıyorum.
Müzik ve yemek yapmaktan başka hobileriniz var mı?
Doğru söylediniz. Yemek yapmak müzikle beraber benim için bir tutku. Benim için yemek yapmak aslında müzik bestelemek gibi birşey...
Önümüzdeki günlerdeki projelerinizden bize bahseder misiniz?
Bu yılın ilerleyen dönemlerinden çok önemli isim Carlos Negro Aguirre ile bir düetimiz piyasaya çıkacak.