Metabolic Balance Türkiye

Güncel sağlık bilgileriniz, laboratuvar tahlilleriniz ve fiziksel özellikleriniz göz önüne alınarak kişiye özel olarak hazırlananan Metabolic Balance beslenme programı; önceden edinilmiş beslenme alışkanlıklarının değiştirilerek daha sağlıklı, daha dengeli ve sadece kişiye özgü bir beslenme alışkanlığı kazanılmasına yardımcı oluyor. Metabolic Balance, sadece kilo vermek için değil, kilo almak ya da metabolizmayı dengelemek için de uygulanabiliyor. Dr Altay Öktem’e kişiye özel olarak düzenlenen Beslenme Programı Metabolic Balance’ı uygulayanların nasıl sağlıklı ve kalıcı bir şekilde ideal kilosuna kavuştuğunu sorduk.

Roza KUTİEL Yaşam
22 Mayıs 2019 Çarşamba

Bize program hakkında bilgi verir misiniz?

Almanya’da Dr. Wolf Eckhart Funfack tarafından oluşturulan ve geliştirilen bu program, yaklaşık 30 ülkede ve 2009 yılından itibaren de ülkemizde yaygın olarak uygulanıyor.

Dünya çapında ciddi sağlık sorunlarına yol açan obeziteyle mücadele etmek için, insanın özüne dönmesi, kendi metabolizmasına uygun tarzda beslenmesi gerekiyor. Bu kapsamda Metabolic Balance, bir diyet değil, insan biyokimyasına en uygun besinleri sunarak metabolizmanın dengeli şekilde çalışmasını amaçlayan ve bu sayede hayat kalitesini arttıran sağlıklı bir beslenme programıdır.

Dört aşamadan oluşan bu beslenme programı, kararlılıkla uygulandığında hedeflenen kiloya kolaylıkla ulaşılmasını sağlıyor. Ülkemizde sadece Metabolic Balance eğitimi alan tıp doktorları tarafından uygulanan bu programın “Hazırlık Dönemi” iki gün sürüyor. İkinci aşama “Sıkı Dönem” olarak tanımlanıyor ve en az 14 gün sürüyor. “Rahat Dönem” olan üçüncü aşamada, beslenme programına ek yiyecekler ilave ediliyor. Dördüncü aşama ise, hayat boyu sürecek olan “Koruma Dönemi”. Bu dönem, kontrollü olmak koşuluyla sağlıklı olan her besinin yenebildiği ama beslenmenin temel kurallarına uyulan bir dönem.

Metabolic Balance programı düzenlenirken, besinlerin kimyasal analizleri, kişinin biokimyasıyla karşılaştırılarak ihtiyaç duyulan çeşitlilikte ve miktarlardaki makro ve mikro besinlerin, protein, vitamin ve minerallerin tüketilmesi sağlanır. Kişiye özel hazırlanan bu beslenme programı, sadece uygulayan kişinin metabolizmasına uygundur ve tamamıyla kişinin sağlık bilgilerine, güncel laboratuvar değerlerine ve fiziksel özelliklerine göre düzenlenmektedir.

Metabolic Balance beslenme programı, metabolizmanın sağlıklı bir biçimde çalışmasını sağlayarak kişinin kilosunun dengelenmesine yardımcı olmakta ve kişinin ideal kilosuna kavuşmasını sağlamaktadır.

Programın kararlı bir şekilde uygulanması durumunda kişinin vücudu, olması gereken doğal kilosuna kavuşur. Bu arada kas ve bağ dokusu dengelenirken, cilt de daha gergin ve pürüzsüz bir hale gelir. Ayrıca kişinin günlük verimliliğinde ve konsantrasyonunda  gözle görülür bir düzelme ve enerji düzeyinde fark edilebilir bir artış görülür. Programı uygulayan kişi gittikçe daha kaliteli uyumaya, fiziksel anlamda kendini daha güçlü hissetmeye başlar. Sonuç olarak; daha sağlıklı, daha aktif, daha zinde olup bu özellikleri çevresine de yansıtır.

Yemek listesi dışında uyulması gereken ana kurallar nedir?

Metabolic Balance’da sekiz ana kural bulunmakta. Bu kuralları alışkanlık haline getirerek hayat boyu uygulamanız, hem kilo kontrolü, hem de metabolik hastalıklara yakalanma riskinin azaltılması açısından çok önemli. Günde üç öğün yenmeli ve öğünler arasında da en az beş saat olması gerekmektedir. Bu süre, sindirimin tamamlanması için gereken süredir. Ayrıca, proteinlerle ilgili önemli kurallar da bulunmaktadır. Her öğüne mutlaka protein ile başlanmalı, proteinler karıştırılmamalı, iki ayrı protein bir arada yenmemelidir. Akşam yemeği en geç saat 21.00’de bitirilmeli, yeterli miktarda su içilmeli ve her gün mutlaka bir elma yenmelidir. Öğün en geç bir saat içinde bitirilmelidir.

Neden ilk lokma mutlaka protein olmalı?

Çünkü yemeğe sebzeyle, salatayla ya da ağzımıza ekmek atarak başlanırsa, pankreastan öncelikle karbonhidratları sindirmeye yarayan insülin salgılanır. Oysa ilk lokma protein olursa, önce proteinleri sindiren glukagon enzimi salgılanır. Böylece şekerin aniden yükselmesi ve insülinin hızlı salgılanması önlenmiş olur. Vücuttaki insülin düzeyinin dengelenmesiyle yağ yakımı da artar.

Metabolizmayı hızlandırmak için günde altı öğün yenilmesi gerektiğine inanırdık. Yoksa bu bir mit mi? Neden öğünler arası beş saat?

Dönem dönem metabolizma sorunlarını çözmek için farklı yöntemler deneniyor, farklı teoriler ortaya atılıyor ve belli bir süre birbirine karşıtmış gibi görünen uygulamalar yapılabiliyor. Aslında bilimsel olarak kanıtlanmış doğruları yeniden sınamamak gerektiğine inanıyoruz. Karbonhidratlar vücutta daha çabuk sindirilir, yağların ve proteinlerin sindirimi için gereken süre ise en az beş saattir. Sindirim tamamlanmadan bir şey yemek, doğal metabolizma sürecini bozabilmekte, bu yolla bağırsak hareketlerini hızlandırmaksa, yiyeceklerin yeterince sindirilmesini engelleyebilmektir. Öte yandan acıkmadan sık sık yemek yenmesi; gereksiz insülin iniş çıkışlarına sebep olarak uzun vadede vücudun yağ yakım mekanizmasını da olumsuz yönde etkileyebilmekte.

 Advertorial

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün