Renan Koen’in Madrid resitaline büyük ilgi

Piyanist, besteci, müzik terapist Renan Koen, Madrid Büyükelçisi Cihad Erginay’ın davetiyle 4 Haziran’da İspanya’nın Madrid kentinde bir piyano resitali gerçekleştirdi.

Toplum
12 Haziran 2019 Çarşamba

Madrid Büyükelçiliğinin ‘Sanat, Müzeler, Saraylar Dostluk Derneği’ ile işbirliği içinde düzenlediği konser, Ordu Evi olarak bilinen ‘El Centro Cultural de los Ejércitos’ binasının konser salonunda gerçekleşti. Koen, bu tarihi mekândaki konserine, çalışmalarında geniş olarak yer verdiği, Terezin Kampında hapsedilmiş bestecilerden Gideon Klien ve Viktor Ullmann’ın kampta kaldıkları süre boyunca besteledikleri piyano sonatlarını seslendirerek başladı. Çok sayıda büyükelçinin, konservatuar mensuplarının, akademi dünyasının ve dinleyicinin katıldığı konserde Koen, Holokost tarihi, seslendirdiği bestecileri ve eserleri hakkında bilgileri dinleyenlerle paylaştı. Konser programına daha sonra, Sefarad şarkısı olan ‘Adio Kerida’ ve İspanyol besteci Joaquin Rodrigo ile devam eden sanatçı, “Atalarım, 500 küsur sene evvel İspanya’dan Osmanlı’ya göçtü. Sefarad Yahudileri İspanya’dan Osmanlı topraklarında bulunan Edirne’ye ilk geldiklerinde, göç eden hahamların ve halkın isteğiyle, bu bölgede bulunan Mevlevilerle, Mevlevihane’de birlikte yeni bir form geliştirdiler. Bu forma Maftirim ismini verdiler. Kalplerimiz işte o zaman birleşti ve halen de tek yürek olarak yaşamaya devam ediyoruz. Giderek, tüm dualarımız bugün Türk makamı olarak bildiğimiz makamlara adapte edildi ve dünyada tek örnek olarak sinagoglarımızda hala bu şekilde söyleniliyor. 500 senedir koruduğumuz Ladino dili ile ve yemeklerimiz ile İspanyol kültürünü taşıyarak, kendimizi tam olarak Türk hissediyoruz ve ülkemizi çok seviyoruz. Başka bir ülkede yaşayıp 500 sene bir dili korumak benzerine neredeyse rastlanmayan bir örnek. Zaten bu lisan artık Osmanlı dilleri arasında sayılıyor. Birazdan çalacağım Adio Kerida bir Sefarad şarkısı. Bu şarkının İspanya’dan Osmanlı’ya geldiğini zannediyoruz. Bu şarkı ayrıca, Yunan Yahudilerinin Auschwitz Kampına gönderildikleri zaman, ölüme giderken birbirlerine söyledikleri şarkıdır” sözleri ile seyircilere duygusal anlar yaşattı.

Bu eserlerin ardından Türk besteciler Ulvi Cemal Erkin ve Ali Darmar’ın eserlerine yer veren Koen, bestecilerin yaşam öykülerini anlattıktan sonra sözlerine şöyle devam etti: “Terezin Kampı bestecileri hariç bu akşam konser programında yer verdiğim bestecilerin her biri aşağı yukarı aynı dönemlerde Paris’te bulunmuşlar. Hepsi  benzer eğitimlerden geçmiş olmalarına rağmen her birinin müzik dili ne kadar da farklı. İşte müzik, sanat kişilerin kendi özgün dillerini ifade ettikleri çok muhteşem bir şey. Rodrigo ve Ulvi Cemal Erkin’in bir ortak özellikleri de ikisinin de eşlerinin Piyanist olmaları, Viktorya Kamhi de, Ferhunde Erkin de çok iyi piyanistlerdi. Bu sebeptendir ki, her iki bestecinin de eserleri son derece piyanisttik. Ulvi Cemal Erkin, Türk folklorik öğeleri, klasik batı müziğinin zengin imkânlarıyla, bu öğeleri çok zarif bir şekilde hiç bozmadan müziğe yerleştiren çok usta bir besteci. Ali Darmar, aynı zamanda benim piyano hocam. Uzun seneler boyunca birçok eserin bestelenme aşamasına şahit olma onuruna eriştim…”

Duygu dolu ve büyük beğeni kazanan konserde, dakikalarca süren yoğun alkış üzerine tekrar sahneye gelen Renan Koen, programdan tekrar ne dinlemek istersiniz diye sorunca, dinleyicilerden ‘Adio Kerida’ sesleri yükseldi. Konser sonrasında, etkilenmiş dinleyiciler tek tek sanatçı ile dakikalarca konuştular. Kimisi hala ağlıyor, kimisi duygularını kelimelerle anlatıyor kimisi de sıcacık sarılarak aktarıyordu.