Dünyaca ünlü sosyolog Immanuel Wallerstein hayatını kaybetti

Hayatı boyunca, sosyal bilim literatürüne önemli eserler kazandıran, ‘Dünya Sistemleri Teorisiyle’ bilinen, Sosyolog Immanuel Wallerstein, 89 yaşında hayatını kaybetti.

Dünya 1 yorum
4 Eylül 2019 Çarşamba

Dünya sistemleri analizi ve merkez-çevre teorisiyle bilinen, Türkiye’de daha çok Tarihsel Kapitalizm, Bildiğimiz Dünyanın Sonu, Liberalizmin Sonu gibi eserleriyle tanınan Wallerstein, 31 Ağustos’ta yaşamını yitirdi.

1930 yılında New York’ta dünyaya gelen Immanuel Wallerstein, Colombia Üniversitesinden mezun olduktan sonra aynı üniversitede master ve doktorasını yaptı. Sonrasında sosyoloji dersleri vermeye başlayan Wallerstein 1970’lerden sonraki dönemde sosyal bilimciler ve aktivistler üzerinde en etkili sosyologlar ve akademisyenlerden biri oldu.

Küresel eşitsizliğin en aktif düşmanlarından olan Wallerstein’ın bu konuya ilgisi Hindistan’la başladı. Hindistan’daki sömürge karşıtı mücadelelerden çok etkilendiğini her fırsatta dile getiren ünlü Sosyolog aynı sebeplerden dolayı Afrika ile de yakından ilgilendi. Yayınlanan ilk kitabı ‘Africa, The Politics of Independence / Afrika, Bağımsızlığın Siyasi Anlamı’ başlığını taşıyor.

“Tek bir dünya vardır; 16. yüzyıldan bu yana işbölümü yaparak varlığını sürdüren, sonsuz sermaye birikimi olan tek bir dünya…” savını savunan Wallerstein’ın geliştirdiği ‘Dünya Sistemleri Teorisi’, 20. yüzyılda sosyoloji, tarih, uluslararası ilişkiler ve siyasi ekonomi alanlarına önemli katkı sağladı.

Wallerstein, ‘Dünya Sistemi Teorisi’ni 1974’ten itibaren yayınladığı kitap ve makalelerde geliştirdi. Wallerstein’a göre modern dünya sistemi, önceki emperyal sistemlerden hem yapısal hem de içerik anlamında farklı bir sistemdir. Wallerstein’ın modern dünya sisteminde, sistemin gücü, etkinliği ve devamı, sistem içindeki en gelişmiş gücün (Merkez) sistemin diğer kısımlarını kontrol etmek için oluşturduğu ekonomik-siyasi-ideolojik bağımlılık ağlarına ve bu bağımlılığın etkili bir biçimde devamı için merkezin kullanmaya hazır olduğu gücün miktarına oranla ölçülür.

Kapitalizmin sonunun 2008 Krizi’yle geldiğini ilan eden Wallerstein, artık başka bir sisteme girmek üzere olduğumuzu belirtmişti.

1976 yılından 1999’daki emekliliğine kadar Binghamton Üniversitesinde sosyoloji dersleri veren Wallerstein, 2005 yılına dek Fernand Braudel Merkezinin başkanlığını sürdürdü. Aralıklarla Paris’te Sosyal Bilimler Yüksek Okulundu görev alan Sosyolog, 1994 - 1998 yılları arasında Uluslararası Sosyoloji Birliğine başkanlık yaptı. Konuk profesör olarak dünya çapında çeşitli üniversitelerde görev alan Wallerstein yaşamı boyunca sayısız ödülle onurlandırıldı.

Wallerstein, ‘Bu Son; Bu Başlangıç’ başlıklı 1 Temmuz 2019 tarihli son yazısında dünya sistemindeki dönüşüm potansiyelini ve bunun için gerekli olan sınıf mücadelesinin önemini şu cümlelerle vurguladı: “Modern dünya sisteminin yapısal krizi nedeniyle, 1968’de amaçlanan dönüşümün birisi ya da bir grup tarafından gerçekleştirilmesi mümkün, ancak kesin değildir. Değişim, muhtemelen çok zaman alacak. Bu yeni aktivitenin ne şekil alacağını tahmin etmek zor. Geçmişte en önemli mücadelenin, sınıf mücadelesi olduğunu düşündüğümü belirtmiştim. Sistemsel değişim, hayatta kalacak olanların mücadelesiyle gelecektir. Hâlâ bu dönüşümü yaratma şansımızın yüzde 50 olduğunu düşünüyorum, ancak sadece yüzde 50.”

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün