Her insanın bir yolculuğu vardır. Homeros bunu Odysseia (Yolculuk) kitabında ne de güzel anlatır. Odysseus Truva Savaşı sonrasında eve döner; dönüş macerası da on yıl sürer, arada bir çok zorluklarla savaşır.
Julia Cameron da ‘Sanatçının Yolu’nu anlatıyor kitabında. Aslında daha da genelleyebiliriz ve ‘Yaratıcının Yolu’ da diyebiliriz. Sanatçı olsunlar olmasınlar bütün insanlar hayatlarının sonuna kadar yaratıcılıklarını yaşarlar ve etraflarında bulunan şanslı kişilere de yaşatırlar.
Önce kişi kendi içine bakmalıdır:
“Sizin vasıtanızla kendini ifade etmek isteyen bir yaratıcı enerji vardır, bunu aklınızda tutun.”
Ve yaratıcılık azıcık ilgiyle bile insanın kendisinde nasıl da hızla büyüyebilir, şaşar kalırsınız:
“Yaratıcılık yabani ot gibidir, en ufak bir bakımla hemen büyür.”
Ve “Bana balık verme, balık tutmayı öğret” klişe deyimi vardır ya:
“Yaratıcılık nasıl öğretilebilir ki?”
“Öğretilemez” diyorum. “Ben insanlara, yaratıcı olmaları için kendilerini nasıl özgür kılabileceklerini öğretiyorum.”
Ve Goethe’den bir alıntı:
“Neyi yapabileceğinizi düşünüyorsanız veya yapacağınıza inanıyorsanız başlayın. Eylem, kendi içinde büyü, lütuf ve güç barındırır.”
Daha ne diyelim?
Julia Cameron’un kitabını okumanızı öneririm.
