Bir maçtan çok daha fazlası: Liverpool - Manchester United

Geçtiğimiz hafta sonu Jurgen Klopp yönetimi altında yakın tarihin en formda takımlarından biri olan Liverpool, Ole Gunnar Solskjaer’in yönettiği, ligde 12. sırada olan Manchester United ile karşı karşıya geldi. Takımların formaları karşılaştırıldığında Liverpool’un kolayca evine galibiyetle dönmesi bekleniyordu. Ancak Manchester United, bu sezonun en başarılı performanslarından birini sergileyerek ziyaretçileri bir puana razı etti, çünkü bu rekabet oyuncular ve teknik direktörleri aşan, 300 yıla aşkın bir rekabet.

Eran KAN Spor
23 Ekim 2019 Çarşamba

1715 yazında Liverpool, İngiltere’nin batı kıyısında Old Dock adı verilen, orijinal adı Thomas Steers’ Dock olan rıhtımın açılışına ev sahipliği yaptı. Tarihin ilk ticari rıhtımı olarak görülen bu yapı, dünyayı İngiltere’ye, İngiltere’yi ise dünyaya satmaya başladı. Uzun yıllar boyunca Old Dock sayesinde Liverpool, İngiltere’nin ticari olarak en gözde şehirlerinden biri oldu.

Liverpool’un komşusu Manchester ise geride kalmak istemiyordu. Kendini üretim ve sanayi sektöründe ilerletmeyi başaran Manchester, İngiltere ekonomisindeki yerini güçlendirmeye başladı. Sanayi Devriminin en yoğun yaşandığı şehirlerden biri olan Manchester ile komşuları Liverpool, tarihin ilk buharlı treni ile bağlandı. Bu iki şehir arasındaki rekabet 1893’te inşa edilen Manchester Canal ile farklı bir boyuta ulaştı. Liverpool’un altında bulunan Mersey Nehrini adanın içine getiren kanal ile iki şehir arasındaki rekabet hiç olmadığı kadar kızıştı.

1878’de kurulan Manchester temelli, Newton Heath LYR Football Club’a rakip Liverpool Football Club diye bir kulüp kuruluşunun ilk yılını kutluyordu.

İki takım arasında yapılan ilk maçı Liverpool 2-0 kazandı. 1902 yılında Newton Heath LYR Football Club adını Manchester United olarak değiştirdi. 1909’da yeni evleri, günümüzün en görkemli sahalarından biri olan, Old Trafford’a geçiş yaptılar. Buradaki ilk maçı, 19 Şubat 1910’da Liverpool’a karşı oynadılar. Kendi taraftarlarına yeni evlerini tanıttıkları maçı ezeli rakiplerine 4-3 kaybettiler.

Manchester United’ın, ilk lig şampiyonluğunu görmek için kuruluşunun ardından 30 sene beklemesi gerekti. Liverpool ise yaklaşık 15 yıl sonra kurulmasına rağmen, Manchester United’dan önce iki lig şampiyonluğuna imza attı. 1911’de Manchester United sayıyı eşitlemeyi başardı. İki takım da İngiltere futbolundaki yerini sağlama almayı başlıyordu.

RÜŞVET SKANDALI

1915’te iki takım arasında yaşanan bir skandal, takımların tarihlerindeki en büyük lekelerden biri olarak gösterilir. Manchester United’ın ikinci ligde düşmek üzere olduğu sezon sonu, evlerinde Liverpool’u ağırladı ve taraftarları önünde 2-0’lık bir galibiyet alarak küme düşmekten kurtuldu. Maçın ardından yapılan araştırmalar iki takımın oyuncularının da karşılaşma öncesi rüşvet aldığını kanıtladı. Bu kara olayın ardından II. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar iki takım da büyümeye devam edemedi.

Savaş sırasında dünya çapında ara verilen ligler 1945 itibariyle sezonluk akışlarına devam etti. Ne yazık ki, savaş öncesi yıldızlaşan futbolcular savaş yüzünden takımlarındaki yerlerini kaybetti. Liverpool’un ünlü futbolcusu Matt Busby bu durumun bir örneğidir. Savaşın yaşandığı yıllarda en iyi sezonlarını geçirmesi beklenen Busby, savaşın bitiminde yaşı dolayısıyla futbol kariyerine başarıyla devam edemedi. Liverpool’da teknik direktör olmak istemesine rağmen, kulüpten sadece koçluk teklifi aldı. Busby’nin istediği teklif ezeli rakip Manchester United’dan geldi. Hem Liverpool hem de Manchester United taraftarlarının saygısını esirgemediği Busby, Manchester’a 1955-56 ve 1956-57 sezonlarında üst üste lig kupası getirmeyi başardı.

 UÇAK FACİASI

Takımın hızlı yükselişi 1958’de durmak zorunda kaldı.

6 Şubat 1958’de Münih’te oynadıkları bir maçtan evlerine dönen Manchester United takımını taşıyan uçak, üçüncü denemesinin ardından düzgün kalkış yapamayıp düştü. Sekiz takım oyuncusu ve üç koçun da aralarında olduğu, 23 kişinin hayatını kaybettiği bu felaket tarihe Münih Hava Felaketi olarak geçti. Liverpool, hem şehir hem de kulüp olarak komşularına yardımlarını esirgememekle beraber oyuncularını kiralamayı teklif etti. Dünya çapından yardım almalarına rağmen Manchester United kaybettiği hızı yakalamakta zorlandı.

Çok verimli bir dönem geçirmeyen Liverpool ise kurtarıcı meleği, efsane Teknik Direktör Bill Shankly ile karşılaştı. Busby’nin eski arkadaşı olan Shankly, Liverpool devrimini takımı ikinci ligden çıkararak başlattı. 1960’ların sonunda ardada kazanılan lig maçları ve beraber kazanılan kupalar ile Shankly ve Busby’nin takımları yavaşça İngiliz futbolunun en büyük rekabetinin temellerini atıyorlardı. 1968’de Manchester United, Şampiyonlar Ligi finaline çıkan ilk İngiliz takım olmayı başarıp kupayı evlerine götürdükleri zaman, Liverpool taraftarı ülkelerinin başarısını komşu taraftarları ile kutluyorlardı.

ALEX FERGUSON DÖNEMİ

1970’lerin gelişi ile futbol zihniyeti değişmeye başladı. İngiltere çapında taraftarların deplasman maçlarına daha sık gitmeye başlaması ve rakip taraftarlar ile maçlarda rekabet içinde olmaları, holiganlık ile sonuçlandı. Artan holiganlık, Busby’nin başarısını devam ettiremeyen Manchester United ve Shankly ile kupa koleksiyonunu büyüten Liverpool taraftarının arasındaki ilişkileri zedeliyordu. Taraftarın arasıyla beraber iki takımın kalite farkı da açılmaya başlıyordu. Manchester United 1974’te ikinci lige düştü, Liverpool ise 1977 ve 1978’de ardada Şampiyonlar Ligi’ni kazandı. Manchester ekibinin 1986’da Aberdeen’den İskoç teknik adam Alex Ferguson’u teknik direktör yapışı ile iki takım arasındaki rekabet, hatta İngiliz futbolunun tamamı, değişti.

Liverpool 1990 yılında 18. lig şampiyonluğuna imza attı. Ferguson ise 1993 - 2013 yılları arasında 13 lig şampiyonluğu kazandı. Tek başına Manchester United’ı tekrar ülkenin, hatta dünyanın tepesine çıkaran Ferguson, 18 şampiyonluğa sahip Liverpool’u da tepeden indirip 20. şampiyonluğunu kutlayan takımını tepeye çıkardı.

Günümüzde iki takım da en başarılı dönemlerinden uzaklaştılar. Jurgen Klopp ile beraber Şampiyonlar Ligini kazanan ve rakiplerine 90 dakika pres yapan Liverpool yavaşta eski günlerine dönmeye başlıyor. Manchester United ise aynı zamanında Busby’nin ayrılışında zorlandığı gibi, hâlâ Ferguson’un ayrılığı ile uğraşıyor. İki takımın da geleceği net bir kesinlik ile tahmin edilemiyor. Ama, şunu çok net söyleyebilirim ki bu iki takım, bu iki taraftar ve bu iki şehir arasındaki rekabet kesinlikle yakın bir zamanda dinmeyecek.

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün