Galata Kulesi Meydanı’nda Hanuka kandilleri yandı

Sunuculuğunu Şalom yazarı Mois Gabay’ın üstlendiği gecede, Sami Levi’nin Sefarad ve Türkçe şarkılarından oluşan konseri ardından gecenin ilk konuşmacısı Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız oldu. Hanuka Bayramını kutlayan Başkan Haydar Ali Yıldız şunları söyledi:

“Bütün dinlerin, inançların, kültürlerin, kendini var edebildiği var olma ümidini özgürce yaşayabildiği Beyoğlu’ndayız, bir tarih şehrindeyiz. Farklı inançlar burada kendilerine en zengin manada, en geniş manada kendilerini ifade etme imkânı buldular. Bayramlar ortak kültürümüzün yaşaması ve geleceğe aktarılması konusunda ortak kültürün  var olması ve yaşatılmasında hep bir zemin teşkil ettiler. Tıpkı Hanuka Bayramı gibi. Bugün burada tarihi şehirde hemen Galata Kulesinin yanında yanmakta olan mumların dünyada cehaletin yok olmasına vesile olmasını diliyorum.”

İkinci konuşmacı Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, hem şahsı hem de Kültür Bakanlığı adına Hanuka Bayramını kutladı, ülkeye ve insanlığa huzur getirmesini diledi. Yanan ışıkların herkesin ışığı olduğunu belirten Demircan, şöyle devam etti: “Bugün yaşanan sevinç hepimizin sevinci. Bugünlerde yakılan mumların, günbegün insanlığın etrafını saran karanlığa ışık tutmasını, sevgiyi, barışı, hoşgörüyü, insanlığı aydınlatmasını diliyorum. Hepimizin vatanı Türkiye, insanlık için umut ışıkları yakıyor. Bu umut ışıkları, bir adanma mevsimi olan Hanuka Bayramı’nın ışığıyla daha da güçlenir inşallah. İyiliğe, güzelliğe, kardeşliğe, barışa, huzura, sevgiye adanmış bütün dualarınıza tüm kalbimle ‘amin’ diyorum.”

Daha sonra mikrofonu alan Türk Yahudi Toplumu Eş Başkanlarından İshak İbrahimzadeh şunları söyledi: “Bundan aşağı yukarı 2100-2150 sene evvel meydana gelen Hanuka mucizesi, karanlıkla karanlığa karşı gelenlerin hikâyesidir. Yarattıkları tanrıya inananlarla, Yaradan’ın Tanrısına; Tanrı’mıza inananlar arasındaki bir savaştı.(…) Bizler ise Tek Tanrı’yı sorgulayarak mutlak doğruya ulaşmaya çalıştık. O günün karanlığına karşı savaş verenler iman gücüyle sonunda savaşı kazandı. Işığı yakmak için yağ ve ateşleri vardı ama için yalnızca bir gün yetecek yağları vardı. ‘Biz bugünün sorumluluğu alıp ateşi yakalım gerisine, Tanrı karar verir’ dediler. Tanrı da bu karara mucizesini kattı ve yağ sekiz gün boyunca yandı.

Bugün de, aynı şekilde insanların bir kısmı yalnızca kendi fanatik doğrularını, hangi konuda olursa olsun, hangi düşüncede olursa olsun Tanrı’nın yaşattığı, yarattığı farklılıklarla bir olup Tanrı’ya ulaşmak yerine farklılıkları yok edip tek bir vücut içinde insanlığa hizmet etmeye çalışanlar var. Bunların kullandığı en önemli savaş aleti ise maalesef nefret söylemi. Herkesi birbirine düşürerek, provokasyonlarla, içlerindeki isyan ve öfkeyle, hırsla, kendileriyle baş edemedikleri bu dünyayı yaratanın, Yaradan’ın yaratmış olduğu diğer farklıları görmemezlikten gelip, yarattıkları dünyaya bizim verebileceğimiz en güzel cevap, işte burada hepimizin birlikte yakabileceğimiz mumlardır.”

Daha sonra, “Nefret söyleminin mahkûmu olmayalım” diyen İbrahimzadeh “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyeceğimize, bu şekilde bin yılan üreteceğimize, hep beraber bu yılanlar yok edelim çünkü karanlığın tek korktuğu şey ışıktır. Küçücük bir ışık bile bütün karanlığı yok edebilir” dedi.

Gecenin son konuşmacısı ise Hahambaşımız Rav İsak Haleva oldu. Rav Haleva, Hanuka Bayramının geleneksel kandillerini herkesle birlikte yakmaktan heyecan duyduğunu belirterek, “Her biri alemin birer erdemini simgeleyen bu kandiller yakıldıkça ruhlarımızın aydınlanmasını diliyor ve umuyorum. Kandiller; kendimiz, ülkemiz ve dünyamız için barış, esenlik, bilim, kardeşlik duygularının yayılmasına vesile olacaktır. Bu akşam burada, bizlerle birlikte olduğunuz için hepinize sonsuz teşekkür ediyorum” dedi.

Konuşmaların ardından Hanuka’nın yedi kandili değişik grup insanlar tarafından dua ile yakıldı. Kutlama İbranice şarkılar eşliğinde dağıtılan sıcak çay ve Hanuka ponçikleri ile son buldu.

Işığın gücü her zaman, hepimizle  birlikte olsun.