Asara BeTevet orucu, Yahudi tarihinde farklı yıllarda ve bu dönemde (8-9-10 Tevet günlerinde) yaşanan acı olayların anısına tutulur. Tevet ayının 10’u anlamına gelen ve tam olarak bu günde tutulan Asara Be’Tevet orucu bu yıl 7 Ocak Salı sabahı gün doğmadan başlayıp, aynı günün akşamı yıldızların çıkmasıyla son buluyor.
MÖ 246 yılının 8 Tevetgünü, Yunan-Mısır Kralı Ptolemy’nin emriyle Kutsal Kitap, birbirinden ayrı evlere yerleştirilen 70 Tora bilgini tarafından ilk defa Yunancaya çevrilir. Talmud’a göre, bu çeviri açığa çıktıktan sonra, ‘dünyaya bir süre derin bir karanlık çöker’. Bu olay, Yahudi tarihinde, altın buzağı gibi bir dönüm noktasını oluşturur. Tora’nın gizemini, sadece direkt tercümeyle, yani sözlü Tora’nın desteği olmadan anlamak mümkün değildir. Kutsal Kitap’ın Yunancaya çevrilmesi, Yunan kültürünü Yahudi hayatına entegre etmek isteyen Helenist Yahudilerin de işlerini kolaylaştırır. Bu çeviri,-Septuagint; zaman içinde İncil’in Eski Ahit kısmını oluşturur.
MÖ 313 yılının 9 Tevetgünü, bilge Koen Ezra ölür. Aynı zamanda bir Tora yazıcısı (sofer) olan Ezra, II. Bet Amikdaş döneminde Yahudilerin Tanrı Yolu’na dönmelerine yardımcı olur. Asimilasyonu engeller, daha çok kişinin Şabat kurallarına uymalarını teşvik eder. Sina Dağında verilen Sözlü Tora’nın devam ettirilebilmesi için gerekli okulların ve eğitim yollarının açılması için ön ayak olur, İsrailoğulları ve Tanrı arasındaki anlaşmayı yeniler. Yahudiliğin ve Yahudilerin bugünlere kadar gelebilmesi, büyük ölçüde Ezra sayesindedir.
MÖ 10 Tevet588’de, Babil Kralı Nebukadnezar, Yeruşalayim’i kuşatmaya başlar, bu şekilde Bet Amikdaş’ın yıkılışına götürecek olaylar zinciri başlamış olur.
Kısa kısa Asara BeTevet
O gün ne oldu?
MÖ 588 yılının, Asara BeTevet günü- Yahudi takviminde Tevet ayının 10’unda, Babil Kralı Nebukadnezar Yeruşalayim’i kuşatmaya başlar. Bundan birkaç yıl sonra 17 Tamuz’da da Yeruşalayim’in surlarında gedik açmayı başarır. Bundan birkaç hafta sonra 9 Av’da (Tişa Be’Av) , Tanrı’nın Kutsal Varlığı’nın yeryüzünde ikamet ettiği yer olan Kutsal Tapınak Bet Amikdaş yıkılır. Bu yıkılış, İsrael’in Yehuda Krallığı’nın sonu, Yahudi halkının Babil sürgününün de başlangıcı olur. Asara BeTevet’te başlayan kuşatma, Bet Amikdaş’ın yıkılışına götüren olayların başlangıç noktası, ilk çıkış yeriydi.
Oruç günü olmasının sebebi
Tarihte o dönemde (8-9 Tevet) ve tam olarak o gün (10 Tevet), Yahudi tarihini etkileyen birçok acı olay meydana gelir. Oruç, bu günlerin anısına tutulurken, o dönemin olaylarına bugünkü düşünce şeklimizle bakma, kendimize bugünümüzü sorgulama fırsatı da verir.
Bu gün oruç tutulması gerektiği nerede yazıyor?
Tora’nın beş kitabında bahsedilmeyen Asara Betevet’e Tanah’ın (Tora+Neviim-(Peygamberler)+ Ketuvim (Kutsal Yazılar) Peygamberler ve Krallar bölümlerinde rastlarız:
“Dördüncü, beşinci, yedinci ve onuncu ayların oruçları.”(Zeharya 8:19).
10 Tevet’ten, bir oruç günü olarak ilk defa burada bahsedilir. Ayların birincisi, Yahudilerin Mısır’dan çıktığı Nisan ayı olarak kabul edildiğinde onuncu ay, Tevet, ve onuncu ayın orucu da 10 Tevet-Asara BeTevet Orucu’dur. (Dördüncü ayın orucu Şiva Asar Betamuz, beşinci ayın orucu Tişa Beav, yedinci ayın orucu Yom Kipur).
Şabat gününe gelse de tutulan oruç
Genelde bir oruç günü Şabat’a gelirse, Kutsal Şabat günü oruç tutmak yasak olduğu için, bu oruç Şabat sonrasına ertelenir. Bunun tek istisnası, Tora’ya dayanarak, Şabat gününe gelse bile tutulacak olan Yom Kipur’dur.
Büyük din bilginlerine (geonim) göre, aynı şey Asara BeTevet orucu için de geçerlidir. Bu oruç, cuma gününe rastlasa bile ertelenmez.
Pasukta (Ezekiel 24:1) “Beetsem Ayom Aze-Tam olarak bu günde” dediği için, cuma gününe rastlaması durumunda bile, Şabat akşamı Arvit’ten çıkana kadar bu oruç tutulur.
Yahudi takviminin hesap ayarlamalarına göre, Asara BeTevet hiçbir zaman cumartesi gününe gelmez, ama gelseydi, yine tam olarak o günde tutulacaktı.
Oruç Kuralları
Asara BeTevet, Bar/Bat Mitsva yaşını geçmiş olan herkesin, anlamını bilerek tutması gereken önemli bir oruç günüdür.
Hastalar, hamile ve süt veren kadınlar bu orucu tutmaktan muaftır. Fakat onlar da, bu günde et, güzel, keyifli yemekler yememeli, sadece vücutlarının gereksinimini karşılayacak kadar ve basit şekilde yemelidir.
Asara BeTevet orucu; Ester orucu, Şiva Asar BeTamuz ve Gedayla oruçları gibi alot aşahargün doğumuyla -bu sene 7 Ocak Salı sabahıbaşlar. Önceki akşam- 6 Ocak Pazartesi akşamı, geç saatte bile yatılsa, yatana kadar yemek yenilebilir.
Asara BeTevet, Ester orucu, Şiva Asar Betamuz ve Gedayla oruçlarında, yemek içmek dışında başka fiziksel kısıtlama yoktur. Yıkanmak, orucu bozmayacak şekilde dişleri fırçalamak, deri ayakkabı giymek, iş yapmak serbesttir.
Oruç günü bir yas günü –mü?
İnsan idrakimizin sınırlılığı ile oruç günlerini üzgün, yalnız ve hüzünlü günler olarak algılıyoruz. Ancak Rebbe, Maşiah geldiğinde olayları gerçeklik ışığı ile görebileceğimizi ve artık o zamandan sonra bu oruç günlerinin zannettiğimiz gibi yas günleri olmadığını fark edebileceğimizi açıklar. Aksine, Tevet ayının onu- Asara BeTevet orucu gibi günlerin nasıl büyük bir potansiyel, Tanrı’ya yakınlık ve kutsallık günleri olduğunu anlayabileceğimizi belirtir.
On rakamı
Nechoma Greisman’ınifade ettiği gibi, on rakamı, spiritüel konularda belirli bir bütünlük, mükemmellik ve kutsallık seviyesini simgeler. On Sefirot, (Tanrı’nın dünyaya yansıyan özellikleri) ve Tanrı’nın dünyayı yarattığı On Söz, İsrael topraklarında On Emir ve On Kutsallık seviyesi vardır. Yılın en kutsal günü olan Yom Kipur’un da ayın 10’una, Tişri ayının 10’una düşmesi tesadüf değildir. Yahudi takviminde ayların başı, Nisan ayıdır. Ayları sayarken, Tora’nın ilk ay olarak adlandırdığı Nisan’dan başlarız. Nisan ayından saymaya başladığımızda Tevet’in de onuncu ay olduğunu görürüz. Tevet’in onuncu günü, onuncu ayın onuncu günüdür. Bu da, Asara BeTevet’in yapısında var olan ekstra bir kutsallık (keduşa)seviyesinin göstergesidir.
Bu güne olumlu bir şekilde bakarak Maşiah geldiğinde bu günün bir Yom-Tov olacağını bilerek, bu günün kutsallığını ve potansiyelini, daha iyi olmaya, kişiliğimizi ve Yahudi kimliğimizi geliştirmeye çalışmak için kullanabiliriz.
Yeruşalayim’in surlarının kuşatılması ve Holokost
1948 yılında, İsrail Hahambaşılığı, Asara BeTevet’e “Yom ha-Kaddish ha-Klali” anlamını ekledi. II. Dünya Savaşı’nda Nazi Soykırımı’nda hayatını kaybeden, ölüm tarihleri bilinmeyen ve kurtulan yakınları da olmadığından kendileri için Kadiş Duası’nı okuyacak kimsesi olmayan Yahudiler için genel Kadiş söyleme günü olarak ilan edildi.
“Yeruşalayim’in surlarının kuşatılması ile Bet Amikdaş’ın yıkılmasına giden olaylar ile Holokost arasındaki bağlantı nedir?
Rav Lichtenstein, Asara BeTevet’te anılan bu iki olay arasındaki bağlantıyı, sorunların temelindeki nedenlere önem vermek olarak açıklar. Yıkılmış Tapınağa baktığımızda, olayların sonucunu görebiliriz, ancak sadece sonuca bakarak yıkıma giden sürecin nasıl başladığı hakkında bir fikir sahibi olamayız.
Benzer şekilde, sadece Holokost’un sonuçlarına bakarak, bu insanlık trajedisinin filizlerinin ne zaman ve ne şekilde ortaya çıkmaya başladığını, çoğu zaman zararsız bir görüntüde, yaşamın doğallığı içinde nasıl gelişip büyüdüğünü gözden kaçırabiliriz. Ama Yahudi tarihinde yaşanan bu en korkunç olaya nelerin, kimlerin, hangi bakış açılarının, hangi söylemlerin sebep olduğunu, nereden kaynaklandığını, başlangıç aşamalarındaki gelişmelere bakarak görmeye çalışmak, her birimizin insanlık sorumluluğu ve görevidir.
William Shirer, ‘Üçüncü Reich’ın Yükselişi ve Düşüşü’nde Holokost’a yol açan olayların köklerine ulaşmaya çalışır. Bu kökler kesinlikle vardı, ama olayların geçtiği zamanda bunların farkına varmak imkânsızdı. Ancak şimdi geriye dönüp baktığımızda, Bismarck’ın iktidara olan açlığı, Wagner’in müziği, Nietzsche’nin felsefesi gibi zararsız görünen noktalara dikkat çekebiliriz - ancak bunların hiçbiri o zamanda fark edilemezdi.
Holokost’tan aldığımız acı ders ile artık bunun mümkün olduğunu biliyoruz. Soykırımdan önce, hiç kimse zararsız ve birbiriyle bağlantısı yokmuş gibi görünen küçük detayların bu kadar büyük bir felakete yol açabileceği ihtimalini aklına bile getiremezdi. Ama biz, Holokost’tan sonraki nesiller, böyle bir olasılık olduğunu biliyoruz. Bu zehirli tomurcukların en küçüklerine bile dikkat etmek ve bunlara göz yummamak, sessiz kalmamak zorundayız. Bilincimizi, dikkatimizi, zihnimizi, Yeruşalayim’in surlarının kuşatılması ve yıkımı ile Holokost’a götüren olaylar arasındaki bağlantıyı idrak edecek şekilde keskinleştirmemiz gerekiyor.
Asara BeTevet’in mesajı da budur. Ulusal trajedilerimizin arkasındaki nedenler ve onların nasıl farkında olabileceğimiz üzerine düşünmek ve bu tür trajedilerin tekrar oluşmasını engellemek için harekete geçmektir.
Tanrı’nın affı ile yok olmaktan kurtulan Nineve halkının yapmış olduğu gibi, asıl olay oruç tutmaktan çok daha fazlasıdır. “Ve Tanrı, Nineve halkının yaptıklarını, kötü yoldan döndüklerini gördü” (Yona 3:10). Bilgelerimiz Yona kitabında Nineve olayları anlatılırken; “ Tanrı, Nineve halkının ağzına bir şey koymayıp oruç tuttuklarını ve çula sarındıklarını gördü.” değil, ‘Ve Tanrı, onların yaptıklarınıgördü’ olarak ifade edildiğine dikkat çeker. Nineve halkının affedilmesini sağlayan, sadece oruç tutup çula sarınmaları değil, teşuva yapıp, onları Tanrı’dan uzaklaştıran davranışları bırakıp Tanrı yoluna dönmeleriydi.
Asara Be’Tevet Felesefesi: http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&task=view&id=1164&Itemid=37#Content
Önemli Not:Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya bu konular hakkında fikir vermek amacıyla; Inside Time, The Book of Our Heritage, Yahudilik Ansiklopedisi kitaplarından ve www.chabad.org, www.aish.com, www.torahtots.com, www.ou.org, https://ohr.edu, https://mizrachi.org sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için özel günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.
*Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.