Kavanozdaki pire misiniz?

Yaşam
8 Ocak 2020 Çarşamba

Serra Gerşon Nahmias

 

Hayal kurmaktan vaz mı geçtiniz? Hedefleriniz için çabalamıyor musunuz? İşte hayata dair ipuçları.

‘Kavanozdaki Pire’nin hikâyesini bilen var mı?

Bir pireyi kavanoza kapatırlar ve kavanozu alttan ısıtırlar. Kavanoz ısındıkça pire yukarıya zıplar ve kapağa çarpar. Bir süre sonra çarpmamak için daha az sıçrar. 21 gün geçince pire bunu alışkanlık haline getirir. Sonra kavanozun kapağını açarlar. Bir bakmışlar pire artık sıçramaktan vazgeçmiş. Kavanozun kapağının açık olup olmadığının farkında bile değil…

İşte buna ‘Öğrenilmiş çaresizlik’ denir. Bu durum size tanıdık geldi mi? Siz de hayal kurmaktan vaz mı geçtiniz? Artık hedeflerinize ulaşmak için çabalamıyor musunuz? Düzeninizin dışına çıkamayacağınızı mı hissediyorsunuz? Acaba siz de çaresiz hissediyor olabilir misiniz?

Kendinizi işte hayal edin. Uzun süredir aynı pozisyondasınız ve terfi etmeyi bekliyorsunuz. Eminim ilk birkaç ay hepiniz çabalamışsınızdır. Gözünüze bir pozisyon kestirip elinizden geleni yapmışsınızdır. Sonra bir bakıyorsunuz sizin yerinize başkasını getirmişler o pozisyona. Ne hissettiniz? Kızgınlık, üzüntü, öfke, kıskançlık ve değersizlik…

Asıl hedefinizi unutmayın

Bazılarınız bu olumsuz duygularla baş edip yoluna daha motive bir şekilde devam edebilirken diğerleriniz bu olumsuz duygulara kapılmış gidiyor. Günlerinizi kızgınlıkla; çevrenizden ve kendinizden nefret ederek geçiriyorsunuz. Yaşam amacınızı, asıl hedefinizi unutuyorsunuz. İşteki motivasyonunuzu kaybediyorsunuz. Belki verilen görevleri zamanında yapmıyor, iş arkadaşlarınızla gerginlik çıkarıyorsunuz. Başta bilinçli olarak yaptığınız bu hareketleri sonra fark etmiyorsunuz bile; çünkü alışkanlık haline geliyorlar. Öyle ki yeni bir pozisyon açıldığında terfi edemeyeceğinizden emin olduğunuz için çabalamaya gerek duymuyorsunuz. Siz kavanozdaki pire misiniz?

Bu durum sadece işte değil hayatımızın her alanında böyle oluyor. Bir şeyi ilk denemede başaramadığımız zaman vazgeçiyoruz ve rutinimize geri dönüyoruz.

Çocukluk hayallerinizi düşünün. Kaçınız bunları gerçekleştirdi? Bazılarınızdan ‘Evet’i duyar gibiyim. Peki ya siz? Belki düşündünüz biraz çaba sarf ettiniz ve olmadı. Bir daha hiç olamayacağına inandınız ve vazgeçtiniz. Bir daha denemediniz bile. Çünkü siz çaresizliği öğrendiniz. Çaresizliğe o kadar alıştınız ki alternatifleri aklınıza bile getiremediniz.

Hayatınızı böyle mi geçirmek istiyorsunuz? Demotive, rutin ve mutsuz? Oysa kendinizi gerçekleştirmek, hedeflerinize ulaşmak sizin elinizde…

Değerinizin farkına varın

 İşte istediğiniz hayat için birkaç ipucu...

1- Hayal kurun: Hayal kurmak duygusal dünyanızı canlandıracaktır.

2- Hayallerinizin en uygulanabilir olanını seçin ve hedef haline getirin: Hayal kurmak zevk içindir, hedefler gerçekleştirmek için.

3- Hedefinizi küçük adımlara ayırın: Küçük işleri başarmak daha kolaydır.

4- Duygularınızın esiri olmayın: Olumsuz duygularınız sizi hedefinizden şaşırtacaktır. Duygularınızı fark edin ve mantıklı düşünmeye çalışın.

5- Denemekten asla vazgeçmeyin: “Hayır” cevabı almak birçoğumuzu üzer ama ‘Hayır’la yaşayamaz mısınız? Hayır, cevabı almamak için denemekten vazgeçmeye değer mi?

6- Sıkıcı görevlerde bile olumlu bir yan arayın: Sevmediğiniz görevlerden bile öğrenecek yeni bir şeyler olduğunu unutmayın. Bunları eğlenceli hale getirmek sizin elinizde.

Kavanozdaki pire olmayın. Kendi değerinizin farkına varın. Kendinizi gerçekleştirmek sizin elinizde.