“Komşuda korona virüsü paniği!” “Korona virüsü sonucu ölü sayısı vahim rakamlara ulaştı!”
Son haftalarda televizyon ve sosyal medyada bunun gibi korona virüsünden dolayı karantinaya alınan kişileri, marketlerin talan edildiği haberlerini izliyoruz. Herkes bir doktor edasıyla açıklamalar yapıyor, yanlış bilgiler sosyal medyada abartılı şekilde yayılıyor. Maskelerin bittiğini, ilaçların bu virüs üzerinde bir etkisi olmadığını duyuyoruz.
Bu satırları okurken şimdiden stres oldunuz değil mi?
Bugün korona virüsünü farklı bir boyuttan ele alacağım. Virüsün psikolojimizi nasıl etkilediğini ve bu konuyla ilgili nasıl önlemler alabileceğimizi anlatacağım.
Korona gibi salgın hastalıklar tarih boyunca toplum kaygısını arttırıp ve insanları strese sokmuştur. Bunun sebebi hastalığın ne olduğunun ve tedavisinin bilinmemesidir. Belirsizlik kaygıyı oldukça arttıran bir faktördür.
Korona yüzünden strese girmemiz, korkmamız çok normal. Yeterli miktarda stres ve korku virüsle ilgili bilgi edinmemizi ve virüsten korunmak için gerekli önlemleri almamızı sağlar. Ancak bilgi kirliliği sonucu hepimizde oluşabilecek olan Akut Stres Bozukluğu bizim günlük yaşantımızı oldukça olumsuz yönde etkiler.
Ruh Sağlığı Derneğinin ortaya koyduğu aşağıdaki 15 durumu yaşayıp yaşamadığımıza cevap vererek koronadan ne kadar etkilendiğimizi beraber ölçelim:
(Evet/Hayır şeklinde cevaplayınız)
Salgın hastalıkların size bulaşacağını ve başınıza gelebilecekleri sıklıkla düşünüyor musunuz?
Sağlığınız ve geleceğiniz ile ilgili endişeleriniz arttı mı?
Huzursuzluk hissiniz arttı mı?
Modern tıbbın iyileştirici gücüne inancınızı yitirdiniz mi?
Odaklanmada ve uyumakta güçlük çekiyor musunuz?
Kalbiniz hızla çarpıyor mu?
Yaşam sevinciniz azaldı mı?
Öksüren ve hapşıranlardan irkiliyor musunuz?
Haberleri daha mı çok takip etmeye başladınız?
Ellerinizi sık sık yıkamaya mı başladınız?
Dışarıdan yeme - içmeyle ilgili çekinceleriniz oluşmaya başladı mı?
Kalabalık ve kapalı ortamlarda bulunmak istemiyor musunuz?
Hastalık hakkında konuşulan ortamlardan uzaklaşıyor musunuz?
Muayene sonuçlarınız temiz olsa bile içinizde ‘acaba’ duygusu oluşuyor mu?
Günlük rutininize ayak uydurmakta zorlanıyor musunuz?
Eğer “Evet” sayınız altı veya fazla ise korona virüsü sizin de hayatınızı oldukça olumsuz etkilemiş demektir.
Tabi ki bu etki kişiden kişiye değişir. Korona virüsünün yarattığı psikolojik etkileri ikiye ayırabiliriz:
1-Daha önce psikolojik bir rahatsızlık geçirmemiş olanlar:
Bu virüsün ilacının olmaması; virüsün küresel bir boyut haline gelmesi ve ölüm oranlarının artması daha önce psikolojik rahatsızlık geçirmemiş kişilerde Akut Stres Bozukluğuna yol açarak aşağıdaki belirtileri yaşamasına sebep olabilir:
Sağlıkla ilgili endişelerin artması,
Konsantrasyon güçlüğü,
Uykuların bozulması,
Kalp çarpıntısı,
Nefes almakta güçlük,
Ölüm korkusu,
Aşırı konuşma ya da hiç konuşmama.
2- Daha önce psikiyatrik tanı almış kişiler:
Ağır Obsesif (takıntılı) kişilerde hastalık ve ölüm hakkında takıntılı düşünceler oluşturabilir. Ayrıca hastalığa yakalanmamak için aşırı derecede el yıkama, hijyene aşırı derecede dikkat etme, kapalı ve kalabalık ortamlara hiç girmeme, dışarıda hiç yemek yememe gibi davranışlar geliştirebilir. Eski takıntıları da tetiklenebilir.
Hipokondriak (hastalık hastası) kişilerde bedensel fonksiyonlarla aşırı ilgilenme, sürekli doktora gitme ve sürekli ilaç kullanma isteği gibi davranışlar artabilir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu ve Paranoid Şizofrenlerde paranoyalar tetiklenebilir. Bu kişiler korona virüsüyle alakalı, “Bu virüsü bize derin devlet saldı. Bu virüs insanlığın sonunu getirmek için bize Allah tarafından gönderildi” gibi komplo teorileri oluşturabilir.
Peki koronanın psikolojik etkileriyle baş etmek için ne yapmalıyız?
Devletin yapabilecekleri:
Sürekli bilgi akışı sağlanmalı,
Kamu spotları yayınlanmalı,
Aile sağlık merkezlerinde ve okullarda bilinçlendirme seminerleri verilmeli,
Bilgi kirliliği ortadan kalkmalı.
Bizim yapabileceklerimiz:
Sadece Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamalar takip edilmeli,
Kaynağını bilmeden sosyal medya paylaşımlarında bulunulmamalı,
Gerekli önlemleri aldıktan sonra odağımızı başka konulara yöneltilmeli,
Kendimizi ve yakınlarımızdaki endişelerin şiddetini gözlemlemeli, olağan üstü durumda psikoloğa gidilmeli,
Önceki psikolojik rahatsızlıklarımız tetiklenirse kronikleşmemesi için mutlaka psikoloğa başvurulmalı.
Stressiz bir hafta dileğiyle…