Kara gömleklilere inat, biz rengârenk, pırıl pırıl yüreklerimizle buradayız

19 Şubat’ta Hanau’daydı kara beyinler. İnsanlık tarihinin kara sayfalarından biri daha eklendi belleklerimize. Çığlıkları duyar gibiyim. Her yer ateş; Auschwitz, Dachau, Sachsenhausen, Mölln, Sollingen, Halle kentlerine Hanau da eklendi. Kara gömleklilere inat, biz rengârenk, pırıl pırıl yüreklerimizle buradayız. Umudumuzu çalamayacaksınız. Size inat bu ülkede umudun çiçekleri olacağız. Size inat! Unutmayın, vicdan olmadan bilgi cehenneme giden yoldur.

Dünya
11 Mart 2020 Çarşamba

Egemen Cantürk/Almanya

Irkçı terör Almanya’da kan akıtmaya devam ediyor. Hanau’da 19 Şubat’ta ırkçı bir Alman’ın silahından çıkan kurşunlar dördü Türk, dokuz kişiye mezar oldu. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi AfD’nin federal ve eyalet meclislerine girmesinden sonra ırkçı terör eylemleri tırmanışa geçti. NSU cinayetlerinin şokunu üzerinden atamayan Türk toplumu, Combat 18 ve Sert Çekirdek gibi neo-Nazi örgütlerle tanıştı. 2019 yılında bine yakın camiye saldırı düzenlenirken, Yahudi mezarlıkları ve sinagoglar da bu saldırılardan nasibini aldı. Antisemit saldırılar da 2019 yılında bir önceki yıla göre artış gösterdi. Son yapılan anketler her dört Almandan birinin Yahudi karşıtı olduğunu ortaya koyuyor.

↔↔↔

2015 yılında yaşanan son mülteci dalgası Alman toplumunu daha da sağa kaydırdı. Federal bir yapıya sahip Almanya’da aşırı sağ parti AfD pek çok eyalette meclise girme şansını elde etti. Hatta doğu eyaletlerinde kilit parti konumuna yükseldi. Federal düzeyde yapılan seçimlerde de durum pek farklı olmadı. AfD 2017 yılında yapılan genel seçimlerde oyların yüze 12,8’ni alarak Berlin’e 94 milletvekili gönderdi. 2015 yılındaki mülteci dalgasını çok iyi kullanan parti oylarını yüzde 8 arttırarak ilk kez federal meclise girme başarısını gösterdi.

↔↔↔

Şimdi Almanya yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıya. 2015 yılındakine benzer bir durum söz konusu. Zira 2021 yılında seçimler var. Almanya yine bir göç dalgasına maruz kalırsa 2021 yılındaki seçimlerde nasıl bir tablo ortaya çıkar hiç düşündünüz mü? AfD’nin 94 olan milletvekili eğer 120´ye ulaşırsa, meclisi çalışamaz duruma getirebilir. Bunun oluşması için her türlü zemin hazır aslında. Alman toplumunda göçmenlere özellikle de Müslüman mültecilere yönelik genel bir hoşnutsuzluk durumu hâkim. Bir dönem söylemeye çekindikleri ayırımcı söylemleri artık küstahça dile getirebiliyorlar. Aşırı sağcı politikacıların milliyetçi söylemleri artık Alman orta sınıfında da yer buluyor. Bir de buna şu an Yunan sınırına dayanmış mülteci kâbusu eklendiğinde ibrenin AfD’ye kayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Parti içinde Yahudi soykırımını inkâr eden ciddi bir grup var. Hatta iktidara geldiklerinde Almanya’daki bütün Yahudi soykırım anıtlarını yıkacaklarını söyleyenler de. Göçmenleri kademeli olarak geldikleri ülkelere göndermeyi planlayanlar ve Almanya’nın kapılarını mültecilere sonsuza dek kapatmayı düşünenler de bulunuyor. Yaşlı Almanya’nın yeni ultra milliyetçileri Afrika, Latin Amerika ve Asya ülkeleriyle ticaret yapmayı hedeflerken, öte yandan Almanya’nın koruma kalkanlarını da yükseltmeyi planlıyor. 2013 yılında kurulan parti şu an Almanya’nın üçüncü politik gücü. Parti içinde ultra milliyetçiler, Hıristiyan muhafazalar ve liberallerden oluşan üç ana grup var. Ama en etkili grup Björn Höcke’nin başını çektiği ultra milliyetçiler. Yahudi ve İslam karşıtı söylemleriyle bilinen Höcke, bu günlerde Thüringen eyalet başbakanı olma hevesi içinde. Bunu gerçekleştirir mi bilinmez ama partisi şimdiden yeni göç dalgasını malzemeye yapmaya başladı bile. 

↔↔↔

Türkiye’nin Avrupa kapılarını açtığı bir ortamda mültecilerin nihai hedefi Almanya… Bunu Alman halkı da biliyor. Unutmayın 2021’de genel seçimler var. Radikalleşen Almanya’da, ırkçı terörün sokak ortasında cinayetler işlediği bir ülkede, kipa ve başörtüsü taktıkları için neo-Nazilerin hedefi olan Almanya’da 2021`de genel seçimlerde AfD’nin oylarını arttırması tehlike çanlarının çaldığına işarettir. Benden hatırlatması…  

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün