Kostümler Yahya`lardan

Ester YANNİER Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Geçtiğimiz haftaki gazetemizde, profesyonellerle aşık atabilecek kadar güzel ve senkronize hareket eden  Şemeş Karmiel ekibinin dans gösterilerinden, söz ettik… Yurt dışında da beğeni toplayan ekipten de böylesi başarılı bir gösteri beklenirdi zaten… Dansçıları  şevklendiren, koreograflığını yapan  öncelikle Verda Hason’u -ve diğer her kim varsa sahne arkasında herkesi -kutlarım.
Bana kalırsa gösterinin güzel olması kadar, dansçıların giysileri de dikkat çekti… Şemeş Karmiel’in kostümlerinde Rozi Yahya ve Liz Yahya’nın imzası vardı.
2005񮖦 Öğretim yılı sonunda Eyüpoğlu Koleji’nin düzenlediği Tiyatro Festivali’nde Mehtap Çepoğlu’nun yönettiği ‘Düdükçüler ve Fırçaçılar’ adlı oyun En İyi Kostüm Ödülüne layık görüldü. Kostümler yine Rozi Yahya ve Liz Yahya tarafında tasarlanıp uygulandı…
Mayıs ayında Ar-El Okullarında düzenlenen Okullar arası dans yarışmasında Lesi Ojalvo’nun koreografisi, Yahya’ların kostümleri yaptığı grup  "En İyi Koreografi Ödülünü" kazandı…
Kendilerini kutlarız… (0212) 219 01 64 Rozi Yahya

Yapıcı Eleştiriler / Leon BERK
Okurumuz Leon Berk  "Yapıcı Eleştirler" başlıklı e mail’ini noktasına -virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşıyoruz…
Uzun zamandan beri dile getirip bir türlü fırsat bulamadığım bir mevzuya değinmek istiyorum.
Gazeteniz gittikçe cemaatimizin ilgisini çekmekte ve âdeta çarşamba olsun da bakalım ne yenilikler var dedirtecek kıvama gelmiş bulunmaktadır. Gerçekten bütün hayır kurumlarına haksızlık yapmadan yer vermekte ve cemaat fertlerinin ilgilenmesine vesile olmaktasınız. Takdire şayan bir davranış; ancak tüm bu kurumların tenkit edilecek yanları yok mu? Ben "yapıcı tenkite" değinmek istiyorum.
Elbette ki bu kurumlarda yüzlerce amatör çalışan var; gerçekçi ve de övgü içeren yazılar onların çalışmalarına güç katmaktadır; ama bir gazetenin görevleri arasında gerçeği yansıtmak ve gerektiğinde tenkidini tatlı-sert, zarar vermeden yapmak da vardır. Bu tür bir yaklaşımın yöneticilerin bir nebze daha dikkatli olmalarını sağlayacağına inanıyorum. Unutmamak lâzım ki bu tenkidi okuyan okur övücü yazıyı da daha gerçekçi bulacaktır. Zira aynı okur tenkidin yapıldığını da görmektedir. Size birkaç örnek vereyim:
- Bir Limud nedeniyle dün Şişli Sinagogu’na gittim. Daha içeri girer girmez tarif edilmez bir "tuvalet kokusu". Kolaylık olsun diye alt kata yapılan küçük tuvaletin her halde bir problemi oldu. İnsan böyle bir ibadethaneye girerken mis gibi kokular beklerken sükûtu hayale uğruyor. İlgililer kokunun nedenini  anlatacak inandırıcı bir gerekçe gösteremiyor.
- Sefarad mezarlığına herhangi bir nedenle giderseniz, fevkalâde güzel bir salonun yapıldığını göreceksiniz. Bazı kalabalık cenazelerde bu salon 250냴 kişi alabiliyor. Bu kalabalığın nefesi salonun havasını kış gününde bile tahammül edilmez sıcaklığa ulaştırırken, yaz gününde varın siz düşünün. Salonun havalandırmaları var ama doğrudan kişilerin üstüne üfürdüğünden şikâyet artıyor ve kapatılma zorunluluğu doğuyor. Oysa merasimin olacağı zaman belli! Yarım saat evvel salon gerektiği şekilde soğutulursa merasim başladığında da kapatılırsa bu serinlik yeterli olabilecektir.
Bu ve buna benzer zararsız; ama dikkat edilmesi gereken tenkitler yalnız dini davranışlarda değil kurumlarda da kusurlar mevcuttur. Bir gazeteciliğe soyunmuş siz gibi değerli arkadaşların bu boşlukları bulabilecek kalitede olduğu kanaatindeyim. Çalışmalarınızda başarılar diler, saygılarımı sunarım.

                                                                 06.06.2006

Ve size bir diğer haber. Hasköy mezarlığında fevkalade kullanışlı yapılan yeni midraşın çalışmaları sonuçlandığı halde, mezarlığın iç yolları düzeltilirken sağ ve solda bulunan bazı mezar tahrip olmuştur. Her zaman ziyaret yapılmadığı için mezar sahiplerinin coğu haberdar değildir. Ama haberi olanların müracaatı üzerine ilgililer, tahribatın tez elden yapılacağı söylendi ise de aradan bunca zaman geçtiği halde birkaç mezar tahrip edilmiş hali ile duruyor.

                                                                12.06.2006

Ester’in notu: Sayın  Berk, Hevra Kadişa ile bu hafta söyleşimize yer veriyoruz. Ancak keşke daha önce bildirseydiniz kendilerine bu konuda da bir soru yöneltirdik… Her zaman her yerde olabilmemiz mümkün olmadığından sizin gibi yapıcı eleştirilerde bulunacak okurlarımızın görüşleri önemli…