İlkokul veya lise yıllarında Anıtkabiri ziyaret etmeye hiç şansım olmadı. Bu hafta sonu bir vesileyle Ankaradaydım. Uçaktan inip otele yerleştiğim gibi tuttum Anıtkabirin yolunu; Atamızın huzuruna çıktım. Yazın yüzünü sonbahara çevirdiği Eylülün ilk gününde, Beşevlerde Mareşal Fevzi Çakmak Caddesini yürüyerek vardım Anıtkabire... Atamıza giden yolu izledim ve gökte ihtişamla dalgalanan Türk Bayrağının derinliğini düşündüm. İçimi bir hüzün kapladı Anıtkabirin merdivenlerini tırmanırken
Eğer ilkokul zamanında gitmiş olsaydım, bu ziyaretim ki gibi bir duygu yoğunluğu yaşar mıydım; bilemiyorum. Özellikle lise mezuniyetinin ardından edindiğim şu kısacık hayat birikimimle çok farklı bir bilinçle görünüyor gittiğim müzeler ve anıtlar
Zamanla belli bir duyarlılık kazanıyoruz ve böylelikle birtakım anlamlar daha iyi yerini buluyor benliklerimizde
***
Atatürk çok büyük bir insan
Ona bir toplum olarak Cumhuriyeti borçluyuz. Ben ve benim genç kuşağım savaş nedir bilemeyiz; ancak okuduklarımızdan öğreniyoruz bu vatanın nasıl savaşlar verilerek kurulduğunu, ayakta kaldığını
Bugün de birtakım bedeller ödeniyor, mücadele belli alanlarda hâlâ sürüyor. Bu emanete sahip çıkmanın tek yolu ise okumak, öğrenmek, kendimizi yetiştirmek ve bu ülkenin ilerlemesi adına çalışmaktan geçiyor
***
Bu yazıda ne kadar yeri vardır, tartışılır, fakat yine de, çağrıştığı üzere,kimlik kavramını da değinmek istiyorum. Ne de olsa şu son zamanlarda duyduk Türkiyelilik, alt kimlik, üst kimlik gibi kavramları
İsmim David, dinim Yahudilik, hüviyetim T.C ve çeşitli zamanlarda, kimlik kavramı ile yüzleşti(rildi)m. Kimileri sanki kasten dile getiriyor bu konuları
Sonunda neye inandığımı da keşfettim bu arada: İnsanlığa ve insan olmaya!
Hepimiz etten, kemikten ve ruhtan oluşan varlıklarız; bir yanıyla beynimiz ve belleğimiz boş bir levha gibi doğduğumuzda; masum bebekleriz
Bir bebeğin gelişip büyümesi, birey olması ise hakikaten çok ilginç bir konu
Doğru bir felsefeyle yetişmek
Doğru felsefe nedir? İnsan olmanın kötü yanlarını doğamızda barındırmamıza rağmen, ezilmeden, ezmeden, insanlığı hissederek bir bireyin yetişmesi bu arayışta ilk aklımıza gelenler değil midir?
***
Türkiye!
Doğup-büyüdüğüm, sevdiğim-sevildiğim, okuduğum-okumakta olduğum ve çalışmak istediğim
Biliyorum zaman zaman engellerle karşılaşıyoruz
Verilecek bir mücadele, değişecek anlayışlar hep oluyor
Bir emanet verildi biz gençliğe
Buradayım, burada olmak istiyorum ve çabalayacağım! Hep bir birlikte çabalamalıyız. Ta ki yurtta ve dünyada barışı sağlayana, çağdaş medeniyet seviyesini en üst düzeye taşıyana dek