Şalom ve hayat

Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Geçtiğimiz hafta Panorama ekimiz için ilk kez bir perspektif sayfası hazırlarken, 2006 yılının arşivini taradım. Bir yandan ek için çalışma yaparken, neler yapmışım, gazete olarak neler yapmışız diye yeniden gözden geçirdim. Samimiyetle, oldukça verimli bir yıl geçirdiğimizi söyleyebilirim. 2007'ye de bu başarımızdan aldığım heyecanla gireceğim.
Ayın 20'sindeki gazetemizle birlikte yaşam ekimiz “Şalomist”in ikinci sayısı çıktı. Dergiyi beğeninize sunarken, eleştirileri veya önerilerinizi, yaşam sayfamıza bir e-postayla iletirseniz, oldukça yararlı olacağı kanaatindeyim. Dergiyi çıkartmak adına, başta editörümüz sevgili Batya Kebudi olmak üzere, emek veren herkesi tebrik ediyorum. Ekler, gazetemiz için önem arz ediyor. Zira onlar geleneksel bir gazete imgesi yerine, gençliğimizi ve dinamikliğimizi anlatan en iyi yayınlar...
2006'da ilk kez, Holokost için de bir ek yayınladık. Sayfamızdan da tanıdığınız sevgili Marsel Russo ile, eğer başarabilirsek, bu eki her yıl düzenli bir şekilde çıkartabilmek hedefindeyiz. Nisan'da çıkacak sayı için hazırlayacağım yazılarımdan biri de Limmud Kültür Festivali sırasında tanıştığım ve beni bu sene en çok etkileyen kişi, Miriam Akavia ile gerçekleştirdiğim röportaj olacak. Düşünüyorum da, Holokost'u şahidinden dinleyebilme “şansım(ız)” oldu... Bugün, kimi çevreler Holokost'u inkâr etmek için bir çaba içinde; biz ise öğrenmeye, anlatmaya ve anlamaya devam edeceğiz. Bu çerçevede 2007'de düzenlenecek olan “Yaşam Yürüyüşü”ne vaktiniz, fırsatınız olursa katılmanızı öneririm. Ben o fırsatı yakaladığım ilk zaman diliminde gideceğim; etkinlikle ilgili gelişmeleri ise sayfamızda paylaşmaya çalışacağım.
***
2007 yılının dolu dolu geçeceği, bugünden görünüyor. Yazılacak birçok metin, düzenlen bir  yarışmamız – IV. Gila Kohen Öykü Yarışması – ve bir de altmışıncı sene coşkumuz var... Şalom çatısı altında nice yazı üretebildiğim için çok mutluyum. Neredeyse her sayıda bir yazım yer alıyor ve kendimi sürekli geliştirmek, mümkün olduğunca tekrardan kaçınmak, hazırladıklarımla hem kendimi hem de okurlarımı tatmin edebilmek istiyorum. Elbette bu süreç yazdığım gibi kolay ve rahat olmuyor  bazı haftalarda; samimi bir şekilde “elimden gelenin en iyisini ortaya koyabilme” amacımda zorlanıyorum da. Bazen, yaşım ve konumum itibariyle “mum bacaklı Miki mi” yoksa “yaşıtlarımdan biraz daha fazla duyarlı bir genç miyim” diye soruyorum. Sınırlarımı çizmeye, doğruluk ölçütlerini yakalamaya çalışıyorum... Bu yolda, arada sürç-ü lisan ettiysem affınıza sığınıyor ve vermiş olduğunuz tüm destek için teşekkür ediyorum.
***
Zaman çabuk geçiyor. Bu cümleyi büyüklerimizden duyduğum veya 2006'nın bitişi için yazmıyorum. Ortaokul sıralarımdan bu yana tanıdığım arkadaşım Hay Eytan Yanarocak, geçen haftasonu Roslyn Pardo ile evlendi. Onlara bir ömür boyu mutluluk ve her arzularının gönüllerince olmasını diliyorum. Öte yandan Hay ve Roslyn, yirmililerinin başlarında olan yaşıtlarım! Onların  güzel duygularını paylaşırken, bir şekilde benim kuşağım için de evlilik çağının açıldığını görüyorum.
Az önce ben değil miydim, bir yazıyı bir araya getirirken taşıdığım kaygıdan söz eden?... İşte birkaç satır yazı, bir evlilik derken hayat bir kez daha kendini gösteriyor...
Hayallerimizi ve heyecanımızı ateşli tutacak nice 2007, 2008, 2009'lara…