Dijital Demokrasi

Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba
Hrant Dink'in cenaze töreninin ardından Hürriyet Gazetesi “dev” bir anket gerçekleştirmişti. Ankette sorulan iki sorudan biri, “Hepimiz Ermeniyiz sloganı atılması sizce doğru mu yanlış mı?” 463 bin kişinin oy kullandığı anket beni de düşündürdü. Nitekim bu slogan son günlerde çeşitli platformlarda tartışmalara yol açıyor. Sloganın doğruluğunu veya yanlışlığını tartışmak bence pek anlam ifade etmiyor; daha ziyade bir düşünce kirliliği ve akıl karışıklığına yol açıyor...
“Hepimiz Ermeniyiz” ne demekti? Bu kısa sloganın anlamı açık ve net: Türkiye kaybettiği değerine sahip çıktı. Düz mantık kurmanın ve o mantıkla hareketle konuyu bir milliyetçilik veya ayrımcılığa götürmenin hiçbir anlamı yok.
Son gelişmeler üzerine düşünürken, II. Dünya Savaşı sırasında Danimarka'nın Yahudileri korumak için gerçekleştirdiği cesur eylemi hatırlıyorum. 1940 yılında Danimarka işgâl edildikten sonra, Almanlar her Yahudi'nin birer “sarı yıldız” takmalarını istemişti. Böylelikle Yahudiler toplama kamplarına nakledilebileceklerdi. Buna karşılıksa önce Danimarka Kralı, ardından da Danimarka halkı birer sarı yıldız taktılar; sonuç olarak Nazilerin planı geri tepmiş oldu... Danimarka Yahudilerini korudu, onlara sahip çıktı. Herkes kim olduğunu biliyordu. Dinin, cinayet için bir neden olmadığı açıkça biliniyordu....
Bugün, 2007 yılındayız. Tarih trajik olaylarla ve bu olayların gölgesinden kurtulup, aydınlığa uzanabilmemiz için derslerle dolu... Tarih, bas bas bağırıyor! Neden ona kulak vermek böylesine zor olabiliyor?
Bugün Danimarka halkanın davranışının doğruluğunu tartışmayız, sorgulamayız.
Hrant Dink'in ardından da “Hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeniyiz” denirken, birlik içinde cinayete, cahilliğe, içinde şiddet barındıran bir milliyetçilik anlayışına karşı çıkılıyordu. Kimse kimliğini değiştirmiyordu. Eğer tersini düşünenler varsa, onların  niyetlerinden şüphe ederim.
Hürriyet Gazetesi gerçekleştirdiği anketiyle, 463 bin kişilik okur potansiyelini göstermesinin yanısıra, kanaatimce yanlış bir anket düzenledi. Adını da “dijital demokrasi” koydu! Oylamanın olduğu yerde elbette demokrasi vardır; ama bu “demokrasi” okurları daha ileriye taşıdı mı, tartışırım.
“Yükseliş karşındakini kendin gibi sayarak olur.” Rakel Dink'in cenaze törenindeki bu sözleri aslında  oluşan tepkiyi çok güzel özetliyor. Yükselmek ve yükselişi önleyecek her şeye karşılık karşındakini kendin gibi saymak... Eğer yükselmek istiyorsak da medyanın bundaki rolü yadsınamayacak bir kuvvet.
Eğer gazetenin biri 1940'da anket düzenler ve Danimarka'nın tepkisinde bir doğruluk veya yanlışlık arasaydı, dönemin koşullarını masaya yatırır, anlardım. Ne var ki günümüz medyasını anlayabilmek günden güne daha zor oluyor...