II. Dünya Savaşının dönüm noktalarından biri Nazi Almanyasının 1939 yılında Stalinle yaptığı anlaşmayı tek taraflı yok sayarak Rusyaya saldırmasıdır. Polonyanın yapılan bu anlaşma uyarınca iki ülke tarafından pay edilmesinden sonra, Hitler beklemediği bir başarı ile bir seneden biraz daha fazla bir zaman diliminde Hollanda, Belçika ve Fransayı dize getirir. Bu baş döndürücü hız bakışlarını Rusyanın diplerine çevirmesine neden olacaktır.
Tarihe Barbarossa Harekatı adı ile geçecek bu büyük saldırı, Polonyanın doğusunu takiben bir kıta büyüklüğündeki batı Rusyayı, Ukraynayı, Baltık ülkelerini Nazi çizmesine mahkum eder.
Ordunun ele geçirdiği ülkelerde olup bitenler, savaş süresince zamanla sıradanlaşan olaylardır: Yerel halkın etkisizleştirilmesi, karşı çıkanların ayıklanmaları, işbirlikçilerin kilit noktalara yerleştirilmesi, mümkünse işgâl altındaki birçok ülkede oluğu gibi dost yönetimlerin oluşturulması ve nihayet Yahudilerin toplanması, kamplara gönderilmesi ve yok edilmesi
Ukraynada değişik bir şey olmaz!
Kievin Eylül 1941de Alman güçleri tarafından ele geçirilmesi sonrasında yaşanan Holokost tarihinin en büyük katliamında 100.000den fazla insan makineli tüfeklerden kusan kurşunların hedefi olur. Bedenleri açılan devasa bir çukurun içine atılır. Tanıkların birine göre bu öylesi büyük bir çukurdur ki, bir kenarından diğerine konuşmak mümkün değildir.
Çingeneler, Polonyalı, Ukraynalı ve Rus direnişçilerle Sovyet savaş esirleri, Kiev yakınlarındaki Ivan Pavlov Psikiyatri Kliniğinin hastalarının hemen öncesinde, 33.771 Yahudi burada ölümle buluşur
Babi Yar, bu anlamda, vahşetin, irrasyonelliğin anıtı haline gelir. Ne toplama kampı söz konusu edilmiştir, ne de ölüm yürüyüşleri
Babi Yarda insanlar doğrudan sonlarına gönderilmişlerdir, yine aldatılarak, yine kimliklerinden soyutlanarak
29 30 Eylül 1941 bu yüzden not edilmesi gereken bir tarihtir
Daha Wansee Konferansı toplanmamışken, toplama kampları ölüm kamplarına dönüşmemişken, Yahudi halkı üst üste alt alta gettolara henüz istiflenmeye başlanmışken, bir intikam uğruna gerçekleşir Babi Yar katliamı... Kieve yerleşen Alman komutanlığının yakınlarında patlayan direnişçi bombaları, ilk elden Yahudilere fatura edilir ve yaşı önemsiz 33.771 insan iki gün gibi kısa bir sürede makineli tüfek namlularının ucunda ölümü bulur ve koca çukura istiflenir
Geri kalanlar ise zaman içinde sonlarına doğru yolculuğa çıkarılacaklardır
Babi Yarda yaşanan Nazi çılgınlığının bir göstergesiydi. Peki ya Ukraynalılara ne demeli?
Nasıl bu denli istekli, bu denli düzenli bir işbirliği sergilemişlerdi? Onlar yalnız değildiler. İşgal altına girmiş birçok ülkede işbirlikçiler olmuştu
Koca Fransada Vichy Hükümetinin çıkardığı Yahudi yaşantısını sıfırlayan yasaları, Hırvatların, Romenlerin Almanlara sağladıkları lojistik desteği es geçmek, işbirliğinin ve tepkisizliğin Holokost gerçeğine katkısını yadsımak mümkün değildir.
Democracy in America da Alexis de Tocquevillein ifade ettiği gibi, Hiç kimse, içinde yaşadığı toplumun ve dönemin ruhuna karşı savaşamaz. Kişi ne kadar güçlü olursa olsun, çevresindekilere, genel kamuoyunun duygu ve düşüncelerinin aksine fikirler ve duygular yükleyemez. Bu anlamda, çıkarların, kıskançlıkların, yabancılaşmanın, karalamanın, yanlış bilgilendirmenin toplumları ve bireyleri nerelere taşıdığının tüyler ürpertici bir örneğidir Holokost
Babi Yar Holokostun bir baş yapıtıdır, ne acıdır ki...
Hiç anıt yok Babi Yar'da.
Tek mezar taşı o dik yamaç.
Korkuyorum.
Yahudiler kadar yaşlıyım şimdi.
Şimdi bir Yahudi gibi görüyorum kendimi.
Yaban otları hışırdıyor Babi Yar'da.
Ağaçlar sert sert bakıyor, yargıçlar gibi.
Her şey sessizce çığlık atıyor.
Şapkamı çıkarıyorum,
anlıyorum, gittikçe yaşlanmışım.
Yevgeni YEVTUŞENKO
Çeviri : Ülkü TAMER