Altay

Rudi DİRİMAN Köşe Yazısı
7 Ocak 2009 Çarşamba

2008’in bitmesi ile birlikte fazla bir beklentimizin olmadığı, yeni yıla girmiş bulunuyoruz. 2009 yılından fazla bir beklentimizin olmayışını nedeni malum 2008 yılın sonuna doğru yaşamaya başladığımız ekonomik kriz. Buna ek olarak yeni yılın ilk haftasının gündemine bakacak olursak, 2009 gerçekten pek tatsız bir yıl olacak gibi gözüküyor. Neyse, her şeye rağmen umudumuzu korumaya devam ediyoruz.

Galatasaray’ın 2009 yılıın da ki ilk maçını halen Bank Asya 1.ligin mücadele eden ve 6. sırada bulunan Altay ile oynayacak. Altay kuruluşu ve tarihi bakımdan Türk futbolunda önemli bir yere sahip. Bu köklü kulübümüz hakkında ufak da olsa tarihden bir kaç bilgi aktarmak isterim.

Altay Spor Klubü 1914 yılında kuruldu. Kuruluşundan sonra Altay takımının futbolcuları kulüplerine öyle bağlıydılar ki, soyadı kanunu çıkınca hepsi 'Altay' soyadını almak istedi. Ancak işgal altındaki İzmir'e 9 Eylül 1922'de süvari kolordusuyla giren Fahreddin Paşa 'altay' soyadını alınca futbolculardan Şerif 'Eraltay', Basri Vahap 'Özaltay', kaleci Cemil 'Tuğaltay' soyadını aldılar.

İzmir’in önemli klüplerinden olan Altay’ın bugün maçlarını İzmir Alsancak stadında oynanıyor. Altay’ın bir başka özelliği ise, Türk Futbol tarihinde eski adı Fuar Şehirleri kupası olan UEFA Kupası’na katılan ilk Türk Takımı olarak ismini yazdırmış olması. Teknik direktörlüğünü halen eski bir Beşiktaşlı olan MAF grubunun üyesi Feyyaz Uçar yapıyor. Altay’ın tarih sayfalarındaki bir başka anekdot da kurulduğu yıllarda İtalyan Levantenlerin takımı Garibaldi’yi 10-0 yenmesi, bu skor üzerine İtalyan konsolosu, İtalyan milli kahramanı Garibaldi’nin küçük düşürüldüğünü düşünerek kulübü kapatmştı..

Bugün 1.lig de yer almasına rağmen, Altay geçmişte  üç büyüklere kafa tutan ekipler arasında yer alıyordu. 1966-67 sezonunda Göztepe’yi eleyen Altay, Türkiye Kupası’nı, üç büyük takım dışında kazanan ilk ekip olma özelliğini taşır.

Kuşkusuz Altay’ın yetiştirdiği en büyük futbol adamı Mustafa Denizli, nam-ı değer Büyük Mustafa’dır. Bunun yanında eski milli stoperimiz Alpay Özalan,şimdilerde Sociedad’da kiralık olarak oynayan Necati Ateş, eski Beşiktaşlı ve kendisinden çok şey beklediğim İbrahim Akın yine Siyah Beyazlı forma altında yetiştiler.

Her ne kadar konumuz Altay olmasına rağmen İzmir’in diğer iki önemli takımı Göztepespor ve Karşıyaka’dan da futbolun çok büyük ilgiyle takip edildiği İzmir, maalesef  Süper Lig’imizde bir takım ile temsil edilememekte. Fakat İzmir’deki bu ilgi ve ona bağlı olarak tribünlerin ilgisi, herkes tarafından yakından bilinir. İzmir’de futbola ve takımlara duyulan tutku oldukça yoğun. Buna örnek olarak da , Karşıyaka-Göztepe arasında İzmir Atatürk Stadyumu'nda 16 Mayıs 1981 tarihinde yapılan maç 2. ligde seyirci rekoru ile Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeyi başardı. Maçı biletli 61,060, gayri resmi kaynaklara göre 80,000 civarında seyirci izlemişti.

İzmir’in diğer köklü kulüpleri Göztepe ile Karşıyaka’nın  aralarındaki çekişme de bir başka yazının konusu olacak. Türkiye’nin üçüncü büyük şehri olan İzmir’in Süper Lig’de en azından bir takım ile temsil edilmesi gerekiyor. İzmir taraftarının Süper Lig’de olması tribünlere önemli bir renk katar, bunu eminim Altay-Galatasaray maçında görme imkanı bulacağız. Süper Lige en yakın takım ise Bank Asya 1.Lig’de  üçüncü sırada bulunan Karşıyaka gözüküyor. Hangi takım olursa olsun tarih boyunca tutku ve futbol sevgisi ile dolu İzmir taraftarını 2009 yılında Süper Lig’de görmek dileğiyle.