“Vesamahta behageha.” Bayramında sevineceksin.
Yahudilikte her bayramın kendine özgü değerleri ve emirleri vardır. Gerek Tora gerekse Talmud kaynaklı olsun her bayram beraberinde sosyal içerikli emirleri veya değerleri beraberinde getirir. Pesah bayramında okunan Agada’nın ilk paragrafındaki “her aç olan gelip yesin, her ihtiyacı olan gelip karşılasın” cümlesi birlik ve beraberliğin bir göstergesidir. Purim bayramının en önemli iki kuralı “mişloah manot” yani hediyeleşme ile “matana laevyonim” fakirlere yardım etmektir. Tora her bayramda yetim, dul ve öksüzlerin korunmasını bayramın sevincinin onlarla paylaşılmasını emreder. Bununla beraber “sevinmek” sözcüğünün emir olarak kullanıldığı tek bayram Sukot bayramıdır. Bu bayramda Bet Amikdaş’ın ziyaret edilmesi de gerekliydi. Zira Sukot üç ziyaret bayramı olarak bildiğimiz Şaloş Regalim içinde yer alır.
“Tidbak leşoni lehiki, im lo ezkerehi, im lo AALE et Yeruşalayim al roş simhati.”
Eğer en büyük sevincimde Yeruşalayim’i hatırlamaz ve onu sevincimden üstün tutmazsam dilim damağıma yapışsın.
137 numaralı Teilim mizmorunda Babil sürgününe götürülen atalarımız kendilerinden şarkılar istenince böylesine büyük bir yemin etmişlerdir. Öyle ki insanın en sevniçli günü olarak kabul edilen düğün günü kırılan bardak bizlere sevincimizin tam olmadığını gösterir. Rav Hayim Palaçi Z.L. Teilim’in açıklamasını yaptığı Aktav Eehayim adlı eserinde bu cümle ile Sukot bayramı arasında bir bağlantı kurar. AALE sözcüğü çıkmak yükseltmek anlamına gelir. Bir anlamda da bu bayramlarda Yeruşalayim’de Bet Amikdaş’ı ziyaret etmek anlamındadır. Bu sözcüğün her harfi de Sukot bayramında kullandığımız Arba Minim dört farklı bitkinin baş harfleridir.
Alef: Etrog. Ayin: Arava. Lamed: Lulav. He: Adas. Böylelikle Arba Minim ile Sukot bayramının gereklerini yerine getirmek Yeruşalayim’i bayramda ziyaret etmek ile denk sayılmaktadır.