Antisemitizme devam, karanlığa selam

Yaşadığımız ‘büyük kriz’ esnasında iflas eden ABD’li şirket Lehman Brothers’in yöneticileri patronlarını protesto etmek için şirket merkezinin önünde toplanmışlar. Bu anı resimleyen fotoğrafı gördük, gözlerimize inanamadık! Ayrıca, aynı yöneticiler bir gecede neler yapmışlar, biliyor musunuz? Pes vallahi...?

İvo MOLİNAS Köşe Yazısı
22 Ekim 2008 Çarşamba

Ekonomik krizde iflas eden Lehman Brothers firmasının onlarca üst düzey çalışanı patronlarını protesto etmek için şirket merkezi önünde toplanmışlar. Bir de ne görelim? Maaşallah, hepsinin altında yüzbinlerce dolarlık Maseratiler, Lamborghiniler, Porscheler ve Corvetteler! Arabalarından çıkmışlar protesto gösterisi yapıyorlar!...

Tabii ki bu bir montajlanmış fotoğraftı ve krizin ortasında asık suratlarımızı bir nebze olsun gülümseten bir kara espriydi. Doyumsuzları, hırs, tutku ve tüketimin esiri olanları, varoluşlarını sadece çıkar ve kâr maksimizasyonuna endekslemiş vasatları simgeliyordu bu sahte fotoğraf...

Lehman Brothers ile ilgili bu hafta bir başka haber vardı kimi dünya haber ajanslarında ve medyada. Haberin içeriği ise aynı montajlanmış fotoğraf gibi yaratılmış bir haber izlenimi vermesinin dışında kahkahalarla gülmeyi sağlıyordu. Özellikle memleketimde haber o kadar ilgi çekiyordu ki, haber portallarının en çok okunanlar listesinde tepeyi hiç terketmiyordu. Neymiş efendim, yüzmilyarlarca dolarla batan Lehman Brothers’in yöneticileri iflas ilanından bir gece önce tam tamına 400 Milyar doları – evet dört yüz milyar Amerikan doları!- İsrail’e kaçırmışlar! Eh, firmanın 1800’lerdeki kurucuları Alman Yahudileri olduğuna göre bu haber pekâlâ gerçek olabilirdi! Ama küçük(!) bir ayrıntı vardı. İsrail’in bir yıllık gayri milli hasılası, yani ülkenin tamamının yarattığı değer taş çatlasa 200 Milyar doları tutmazkan nasıl olur da bu paranın tam iki katı bir gecede İsrail’e akıyordu? İsrail bir gecede iki katı zengin oluyordu...

İsrail karşıtlığının sınırı kalmamış, bir başka deyimle sayı saymayı biliyorlar ama belki saymayı bilmeyenleri aldatma güdüsüyle işte böyle absürd antisemit hikâyeler uyduruyorlar günümüzde...

11 Eylül saldırılarından hemen sonra da müthiş bir antisemit hikâye dinletmişlerdi bize.

Sözde, saldırının haberini önceden alan Yahudiler saldırı günü o binalardaki işlerine gitmemişler ve dolayısıyla sadece onlar kurtulmuşlardı! Ve bugün hala o yüzlerce Yahudi veya yakınlarından biri bile ‘davaya’ ihanet etmeyip gerçeği söylemiyor! Eh pes yani...

Hayal gücünün böylesine şapka çıkarmak lâzım...

Jean Paul Sartre ‘Yahudi sorunu’ eserinde antisemitin portresini çizerken şöyle der:

“Görülüyor ki antisemitin tanık ve kanıtlara karşı kapalı oluşu inancının güçlü olmasından değil, ta baştan kapalı kalmaya kararlı olmasından ileri gelmektedir. Anlıyoruz ki, antisemitizm düpedüz bir ‘görüş’ olmayıp, ilgili insanın bütün kişiliğine sinmiş bir şeydir. Ama bununla onun tasvirini tamamlamış değiliz, çünkü o yalnız moral ve politik yön çizgileri çekmekle kalmaz, başlı başına bir felsefe, bir dünya görüşüdür de...”

Dünya görüşleri öyle kolay kolay kafalardan silinmediğine göre Yahudilere kolay gelsin!...

***

Barack Obama... Bir türlü ısınamadım nedense.

Onu dinlerken hayranlık refleksim ortaya çıkıyor, çıkmasına da şark insanına özgü paranoya içinde olduğumdan muhtemelen inanamıyorum dediklerine.

Feyz aldığı ABD’li rahibin aslında, ABD’ye yani kendi ülkesine bela okuyan biri olduğu ortaya çıktığında rahip arkadaşını tasvip etmediğini söylemişti Obama, ama neden bu gerçeğin ortaya çıkmasından sonra ancak desteğini çekmişti arkadaşından?

Ayrıca, bildik oportünist siyasetçiler gibi davranmaktan öteye gidemiyor. Oy alma uğruna, ‘Kıbrıs Türk işgâli’ altında demekten veya ‘Ermeni Soykırımı’ndan bahsetmekten sakınmıyor. Haklı (!) çünkü Türkler oy potansiyeli oluşturmuyorlar ABD’de...

Lakin karşısına çıkan Cumhuriyetçi aday McCain ve yardımcısı Palin ise Obama’nın kazanması için büyük yardımda bulunacak çapta insanlar.

McCain’in yeni hiç bir şey söylemeyen söylemi, Palin’in ise aşırı muhafazakârlığı Obama’yı hak ettiğinden fazla avantajlı kılıyor.

Bu arada Palin’in görüşlerine kızıp onu cinsiyetci bir tavırla ‘ti’ye almanın, kendini uygar hatta aydın sayan kimi kesimin, kafalarından çok başka yerleriyle düşünme hastalığından kendilerini kurtaramadıklarını gösteriyordu, davranış bilimine katkı bağlamında...

Obama seçilirse, ABD’nin direksiyonu 8 yıl sonra tekrar ‘elit’ kesimin eline geçecek.

Hayırlara vesile olacak mı dersiniz?