İran seçimlere hazırlanıyor

2008’in durağan ve bunaltıcı politik ve hatta ekonomik ortamı ABD Başkanlık seçimleriyle değişmeye başladı. ABD’deki başkanlık seçimlerinin ardından, İsrail’deki genel seçimler, Türkiye’deki yerel seçimler bölgeye damgasını vurdu.

Alber NASİ Köşe Yazısı
17 Nisan 2009 Cuma

2008’in durağan ve bunaltıcı politik ve hatta ekonomik ortamı ABD Başkanlık seçimleriyle değişmeye başladı. ABD’deki başkanlık seçimlerinin ardından, İsrail’deki genel seçimler, Türkiye’deki yerel seçimler bölgeye damgasını vurdu. Bölgeyi etkileyebilecek bir diğer seçim hiç şüphesiz İran Cumhurbaşkanlığı seçimleri. 12 Haziran 2009’da yapılacak seçimler sistem itibariyle İran’ın politikalarında temelden bir değişim getirmese de farklı bir cumhurbaşkanının seçilmesi en azından İran’ın imajını düzeltemye yetebilir.

Mevcut Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad söylemleriyle, bölgede tansiyonu arttırırken hem İsrail’in hem de ABD’nin tepkilerine yol açtı. Önceki Başkan Bush döneminde Irak cephesinin yanı sıra İran’a karşı da bir operasyon yapılması gündeme gelmişti. Cumhuriyetçi Parti adayı McCain seçimleri kazanmış olsaydı İran’a karşı da bir cephe açılması ve İran’ın da Irak gibi kaotik bir yapıya kavuşturulması gündeme gelebilirdi. McCain’in seçim söylemlerinde bile İran’a sertlik yanlısı politikaların güdülmesi yer alıyordu.

Başkan Obama ise yeniden masaya yatırdığı İran gündeminde, İran’la karşılıklı güvenin tesis edilmesi İran’ın nükleer programından vazgeçmesinden ziyade uluslararası gözlemcilerin denetimine açması gibi konlar yer alıyor. Obama İran’la görüşemeler için bir zaman sınırlaması koymazken İsrail 2009 itibariyle bir netice elde edilmesi konusunda ısrarcı.

İsrail 2009 sonunda İran’ın nükleer silah geliştirmesinden endişe duyuyor. İran’ın nükleer silah geliştirmesinden çok bu silahları İsrail aleyhine kullanma ihtimali hem İsrail’i hem de dünyayı kaygılandıran bir ihtimal. Nükleer bir saldırı karşısında İsrail’in ve ABD’nin tepkisinin ne olacağı kestirilemez.   

ABD’nin yaklaşımının Hizbullah terörünün durmasında ne kadar yararlı olacağı da merak konusu. Nükleer tehditin yanısıra İran’ın İsrail’e yönelik terör eylemlerini desteklediği ve bölgeye yasadışı yollardan silah sağladığı öteden beri biliniyor. Obama’nın yeni yaklaşımın öncelikle İran destekli terörün durması konusunda başarılı olması gereklidir. Aksi takdirde İran’ın nükleer programına ister istemez şüpheyle yaklaşılacaktır.

Hiç şüphesiz dünya ve bölge tarihe geçecek hızla değişmekte ve İran da istese de istemese de değişimden nasibini alacaktır.

Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçları İran’da değişimin nasıl olacağı konusunda ipuçları verebilir.

Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın yanı sıra Mehdi Kerrubi, İran eski Cumhurbaşkanı ve ılımlı olarak bilinen Muhammet Hatemi ve Parlemento Başkanı Ali Laricani’nin de seçimlerde yarışması.