Fransa’da ‘özgürlük-emansipasyon’ kanunundan dört yıl sonra Isaac-Jacob Crémieux, yeni yüzyıla özgür giren Yahudi neslindendi. Ailesinden gelen geleneksel Yahudilik ve ‘Alman Aydınlanması’ ile yoruldu. Dönemindeki, Heine, Disraeli gibi bir çok Yahudi Hristiyanlığa geçerken, o, ömrü boyunca Yahudi kaldı ve kendi deyimiyle, “Yahudi kalarak dönemini ve o dönemin Fransa’sını etkiledi”.
1840’lı yılların başında aktif politik hayata başlayan Adolphe Crémieux, 1842-1848 yılları arasında aralıksız olarak, Indres et Loire Chinon bölgesi milletvekili olarak mecliste muhalif sol grupta yer aldı.
24 Şubat 1948’de Cumhuriyetçi devrimin ön saflarda yer aldı. Uzun süreden beri Bonaparte ailesinin hayranı ve avukatı olan Crémieux, Kral I. Louis Philippe’e tahtı bırakıp kaçmasını önerdi. Bu olaydan sonra da Bonaparte ailesi ile tüm ilişkilerini kesti. Ertesi gün ilan edilen geçici Cumhuriyet Hükümeti’nde Adalet Bakanı görevine getirildi. İlk icraat olarak, “Kral’a Sadakat Yemini” uygulamasını kaldırdı. 3 Mart’ta, Yahudilerin mahkemelerdeki özel yemini ‘More Judaico’nun bölgesel iptali genelgesini tüm Fransa için genelleştirdi. Kral’a sadık kalan 20 kadar yüksek mevkideki devlet memurunu görevlerinden alıp son kralcı uygulamaları kaldırmış oldu.
REFORMLARINI HAYATA GEÇİREMEDİ
Crémieux, 9 Mart’ta Fransız sömürgelerinde yaşayan zenci ve melez toplumların temsilcileri ile görüşüp onlara mutlak hürriyet sözü verdi. Başta politik suçlarda uygulanan idam cezasının kaldırılması ve ticaret mahkemelerinin yeniden düzenlenmesi olmak üzere birçok konuda reform taslakları hazırladı. Ancak boşanmanın yeniden mümkün olması konusundaki çalışması üzerine hükümet içinde çıkan sert muhalefet nedeniyle 5 Haziran 1948’de üzerinde çalıştığı çok önemli tasarıları hayata geçiremeden görevinden istifa etti.
1948-49 döneminde ise mecliste yine muhalefet kanadında milletvekilliği yaptı. 1851’de ise mahkemede Victor Hugo’nun oğlu Charles Hugo’nun savunmasını yaparak avukatlık hünerini bir kez daha kanıtladı.
1851 yılı Aralık ayında, Kral Louis Philippe’in düzenlediği darbeye sert muhalefet yapması bir süre hapiste kalmasına yol açtı. Bu olay Crémieux’nün uzun bir süre politikadan uzak kalmasına neden oldu. Yeniden politika sahnesine çıkması 1868 yılında oldu.
1850’de Laik Konsey’e tekrar aday gösterilmesine rağmen bu görevi kabul etmedi. Eşinin ve çocuklarının din değiştirmelerinden sonra uzun bir süre Yahudi kuruluşlarından, Yahudi konularından uzak kalmaya gayret etti.
Politikadan uzak kaldığı dönemde ağırlıklı olarak uluslararası konularda olmak üzere değişik konularda çalışmalarına devam etti.
Uzun süredir üyesi olduğu Mason cemiyetinde aktif görevler aldı. Ancak 1860’lı yıllarda üyesi olduğu Grand Orient Locası’ndan ayrılıp Fransa Yüksek Şurası’na katıldı. Bu kurumun başkanlığına kadar yükseldi. Masonluk bünyesinde reformlar gerçekleştirdi. Uluslararası bir toplantı düzenleyip masonluğun geleceği ve modernleştirilmesi çalışmalarına önayak oldu.
MORTARA OLAYI
Crémieux, avukat olarak da aktif rol aldı. Bu alanda en çok ses getiren çalışması Mısır Veliaht Prensi’nin Mısır’da avukatlığını üstlenmesidir.
1858’de Bologna’daki Mortara olayı onun tekrar Yahudi konularına dönmesine neden oldu. Çok küçük yaşta bir hizmetkâr tarafından gizlice vaftiz edilen Yahudi asıllı Edgar Levi Mortara, 6 yaşına geldiğinde Papa Pie IX’un gizli polisi tarafından kaçırılmış, Vatikan’da papaz olarak yetiştirilmiş, tüm ısrarlara rağmen ailesi ile hiçbir zaman görüştürülmemişti. Bu olay hizmetkârın itirafı sonrası ortaya çıkmış ve tüm Yahudi toplumunu ayağa kaldırmıştı. Crémieux genç Mortara’yı kurtarmak için uğraştı ancak netice alamadı. İşte bu olay, dünya Yahudiliğini savunma amaçlı “Alliance Israélite Universelle”in 1860’ta 6 genç tarafından kurulmasına neden oldu. Kuruluş bildirgesine imza atanlar Charles Netter, Narcisse Leven, Isidore Cahen, Eugene Manuel, Aristide Astruc ve Jules Carvallo idi. Bu listede bir eksik, Adolphe Crémieux’nün isminin eksikliği hemen dikkati çekiyor. Kuruluşun fikir babası olmasına rağmen, Crémieux, bir süre bu kuruluşta arka planda kalmayı tercih etti.
Bu kuruluşun hedefleri 1789 Devrimi ilkelerinin bir sentezi olarak ortaya çıkıyordu: hürriyet, eşitlik, kardeşlik. Temel öğe Yahudilik kavramları olmasına rağmen, eşit haklar konusunda yalnız Yahudiler değil tüm dini azınlıklar hedefleniyordu.
Bu kapsamda 1860 yılı başlarında, dindaşlarına yaptığı çağrı Crémieux’yü uluslararası arenada da söz sahibi yaptı. O dönemlerde Lübnan’daki Hıristiyan azınlık, Osmanlı yetkililerin müdahalelerine rağmen, Arap çoğunluğun saldırılarına uğruyor, bu saldırılar zaman zaman cinayet, tecavüz ve talanlara dönüşüyordu. Crémieux’nün, başta Fransa’daki dindaşları olmak üzere tüm Avrupa ve Amerika Yahudilerine bu azınlığa maddi yardım ve politik destek çağrısı yapıyordu. Hıristiyanların Avrupa Yahudilerine karşı tutumlarına rağmen ilk kez olarak bir Yahudi politikacı bir Yahudi kuruluş adına Hıristiyanların savunuculuğuna soyunuyordu.
İLK ALLIANCE OKULU
Kuruluş bildirgesinde, hürriyet ve eşitliğe giden yolun eğitimden geçmesi gerektiğini öngören kurucular bu yöndeki çalışmalarını yoğunlaştırdılar. Ekim 1862 de Fas’ta Tetuan kentinde açılan Alliance Okulu bu çabaların ilk meyvesi oldu.
Adolphe Crémieux 1864 yılında Alliance’ın başkanlığına getirildi. Artık Crémieux zorluk içinde yaşayan Yahudi azınlıklara yardım etmek amacıyla tüm maharetlerini Alliance’ın hizmetine sunmuştu. 1866 yılından itibaren, Fas, Romanya ve Rus Yahudileri için çalışmalar yapmaya başladı. 1866’da St. Petersburg’a gidip “Kan iftirası” ile suçlanan Yahudilerin savunmasını yaptı ve başarılı oldu.
Yoğun baskılar karşısında Crémieux 1868 yılında politikaya geri döndü. Drome bölgesindeki seçimlerde başarılı olamadı. Buna karşılık 22 Kasım 1869’da Paris 3. bölgeden milletvekili seçildi ve muhalefet liderlerinden biri olarak meclise girdi. Prusya’ya karşı savaş ilanına karşı çıktı. 2 Eylül 1870’de Kraliyet’in düşürülmesi önergesine ilk imzayı attı. 4 Eylül’de Kral III. Napoleon’un tahttan indirilmesinin ardından kurulan geçici hükümette, ikinci kez olarak, adalet bakanı olarak görev aldı. İlk iş olarak meclisi feshetti ve politik mahkûmlara af kararı çıkarttı. Hükümetin yetkili Bakanı olarak Tours bölgesine gitti. Bu sırada Prusya ordusu Paris yakınlarına kadar gelmişti. Bu kez savunma bakanı olarak görevlendirildi. Cezayir’deki ordu birimlerini geri çağırıp kısa sürede 110.000 kişilik bir ordu toplamayı başardı. Bir süre sonra ordu komutanlığını Gambetta’ya devretti. Toparlanan orduya rağmen can kayıplarını engellemek amacıyla ateşkes anlaşmasını imzaladı.
Ateşkes anlaşması, Fransa’nın Prusya’ya 5 milyar frank tazminat ödemesini öngörüyordu. Başta dindaşları olmak üzere, tüm Fransızlara çağrıda bulunarak bu tazminata katkıda bulunulmasını istedi. Kendisi de şahsi servetinden o dönem için büyük bir servet olan 100.000 frank ile bu kampanyaya katıldı.
Görevde olduğu 4 Eylül 1870-17 Şubat 1871 tarihleri arasında Cezayir ile ilgili 6 önemli yasa çıkarttı:
1. Cezayir’de askeri yönetimi sonlandıran yasa
2. Cezayir Yahudilerine çokeşliliği yasaklayan yasa
3. Cezayir’de idam ile cezalandırılan suçların yeniden düzenlenmesi
4. Cellatların görevlerini düzenleyen yasa
5. Crémieux yasası olarak anılan, Cezayir’de yaşayan 37.000 Yahudi’ye şartsız Fransız vatandaşlığı verilmesini öngören 24 Ekim 1870 tarihli 136 no.lu yasa.
“Cezayir bölgesinde yaşayan Yahudiler bu yasanın yayınlanması ile birlikte Fransız vatandaşı olacaklar ve Fransa Kanunlarına tabii olacaklardır. Bundan önce konu ile ilgili ilan tüm yasalar geçersizdir.” İki cümleden ibaret olan bu yasa 7 Ekim 1940’da Vichy Hükümeti tarafından kaldırılmışsa da 20 Ekim 1943 de tekrar yürürlüğe girdi. 1960’lı yıllarda gerçekleşen Cezayir Yahudilerinin Fransa’ya toplu göçü bu yasaya dayanmaktadır.
6. Cezayir’de yaşayan Müslüman halkın Fransız vatandaşlığına geçebilmesi için düzenleme yapan 24 Ekim 1870 tarihli 137 no.lu yasa. Bu yasaya göre Cezayirli bir Müslüman’ın Fransız vatandaşı olabilmesi için:
- 21 yaşından büyük olması
- Şahsen talepte bulunması
- Bu talebin yerel danışmanlar tarafından uygun görülmesi gerekmekteydi.
Crémieux 20 Şubat 1871 tarihinde hükümetteki görevlerinden istifa etti. Aynı yıl katıldığı seçimlerde başarısız olan Crémieux Ekim 1872’de Cezayir seçimlerinde başarılı oldu ve solcu Cumhuriyetçi Birlik saflarında meclise girdi. Aynı yıl tek oğlu Gustave vefat etti.
18 Aralık 1875’te mecliste ömür boyu senatör seçildi. 80 yaşına gelmiş olmasına rağmen aşırı sol saflarında politikaya devam etti. Alliance Israélite Universelle’deki başkanlık görevini de aksatmadı.
30 Ocak 1880 de eşini kaybetti. 1824 yılından beri birlikte olduğu eşi kendisinin en büyük yardımcısı ve destekçisi olmuştu. Her zaman söyledikleri “birlikte olmazsak yaşayamayız” sözlerini doğrularmışçasına eşinin vefatından 10 gün sonra Adolphe Crémieux hayata gözlerini yumdu. Devlet töreniyle Montparnasse mezarlığına defnedildi.
Devlet adamlığı ve yardımseverliği yanında Crémieux aynı zamanda sanata da çok meraklıydı. Birçok yazar, ressam ve sanatçıyı desteklemiş ve himayesine almıştı. 1828 yılında Rossini’nin operası Guillaume Tell’in kitabının yazılmasına da katılmıştı.
Adolphe Crémieux asimile olmasına rağmen, hem Yahudili€e hem de vatanına hizmet eden sadık bir vatandaş oldu.
- bitti -
KAYNAKLAR:
• Encyclopedia Judaica
• Assemblée Nationale : base des données historique des anciens députés
• Historique de L’Alliance Israélite Universelle
• Wikipedia – Décret Crémieux
• Des Interventions d’Adolphe Crémieux en Algérie – Richard Ayoun
Haberin birinci bölümü için lütfen tıklayınız: