Talmud üzerinden Yahudi aleyhtarlığı

Denis OJALVO Köşe Yazısı
12 Ocak 2011 Çarşamba

Habertürk gazetesinde 21 Aralık 2010 tarihinde yayınlananKarpuz resmi yapmak yasak!’yazısına ODATV’de çıkan bir eleştiri yazısı ‘okumuş’ kesimdeki Yahudi aleyhtarlığının ortaya saçılmasına vesile oldu.

Tepki yazısına müstear isimle yorum yapan bir okur, tartışılan konuyla hiçbir ilgisi olmayan Musevi dini sözlü kanununun işlendiği Talmud’dan bağlamından çıkarılmış alıntılara gerçek dışı ilaveler de yaparak Musevi dinini karaladı. Bu kişinin amacı Yahudileri, dinleri olan Musevilik üzerinden küçük düşürmekti.

ALINTI BAŞLANGICI

“Şimdi beni iyi dinleyin; Eski Ahid’in bir kuyruğu vardır, eminim siz de işitmişsinizdir: Talmut Yahudi din adamları derler ki: Talmut olmadan Tevrat’ı anlamak mümkün değildir. Şimdi Talmut’dan bazı alıntılar yapacağım…” diyor ve iddialarını sıralıyor. Bu ‘okumuş’ kişi sözlerini bitirirken şu ilave tespitlerde bulunuyor: “Bunlar nispeten masum hükümlerdir, daha iğrenç ve aşağılık olanlar var, almadım, utandım, Yahudiler adına... Şimdi sayın xxxx; yalnızca Türkler için değil, fakat bütün beşeriyet için bir tehdit oluşturan Yahudileri sevmem için bir sebep var mıdır?” … “Pek çok Türk gibi bu gerçekler (uzun zamandır)bilgim dahilindedir. Bugüne kadar yalnızca Türkçü, Turancı, Şamanist bir Türk insanıydım. Bugün itibarıyla Yahudi düşmanı bir ırkçıyım; itirazınız var mı?”

ALINTI SONU

Bu cins tartışmalarda yorumda bulunacak kişilerin sözlerinin arkasında durma cesaretlerinin ölçüsü, müstear bir kimliğin arkasına saklanmadan mütalaada bulunmalarıdır. Başkalarının ürettiği yarım hakikatleri, çarpıtmaları ve yalanları iletmek yakışıksız bir tutum. Oysa bu kişilerin, şayet İngilizce biliyorlarsa, onlara servis edilen sözüm ona doğru bilgileri süzgeçten geçirdikten sonra, bunları bağlamlarından soyutlamadan okurlarıyla paylaşmaları gerekirdi.

Bu durum, Talmud’a ilişkin temel bilgilerin kamuoyuna sunulmasını gerekli kılıyor:

TALMUD nedir?

Tevrat’ın sözlü kanun geleneği olarak bilinen kısmı, kaybolmaması için, Mişna (‘Tekrar’ anlamında) adı altında devrin din bilginleri tarafından yazıya döküldü. Altı ana bölümü olan bu metin MÖ 40’larda yazılmaya başlandı ve Miladi 200’lerde tamamlandı. Söz konusu metin sonraki yüzyıllarda başlıca iki grup din bilgini tarafından tefsir edildi. Bu tefsirler Gemara(İbranice bitirme ve Aramice çalışma/öğrenme anlamlarında) adı altında anılıyorlar. Birinci grup bilgin bugünkü İsrail topraklarında olan Tiberias ve Keysaryaakademilerindekiler olup tefsir metinlerini Miladi 350-400 yıllarında tamamladılar. Ortaya çıkan eser, iki grubun ortaklaşa kullandıkları kadim metin Mişna ile birlikte Kudüs Talmud’uolarak biliniyor. İkinci grup bilgin ise bugünkü Irak coğrafyasında bulunan Sura ve Pumbedita akademilerindeki din bilginleri olup tefsir metinlerini Miladi 500 yılı civarında tamamladılar. Ortaya çıkan eser, iki grubun ortaklaşa kullandıkları kadim metin Mişna ile birlikte Babil Talmud’u olarak biliniyor. Çok uzun bir süre zarfında toparlanmış olan bu kurallar ve kıssalar manzumesi, yaşanmış veya farazî durumları da temel alarak söz konusu olabilecek benzer durumlarda nasıl hareket edilmesi gerektiğini irdeler. Bunlar bazen farklı veya karşıt görüşler de içerebilirler. Amaç, sorgulamayla gerçeğe ulaşılmasının yolunu açmaktır.

MİŞNA hangi konuları işler?

Sözlü kanunun kayda geçirilmiş hali olan Mişna 6 bölümden oluşur:

ZERAİM - TOHUMLAR 11 risaledir

Berahot – Kutsamalar: Tarımsal ürünlerin kutsanması ve Tanrı’ya şükredilmesini;

Pe’ah – Köşe: Yoksulların istifadesine bırakılması gereken tarla köşesini;

 Demai – Tartışmalı konular.

Kil’ayim – Karışımlar: Meyve ağacıaşılamalarını;

Şevi’it – Yedide bir: Toprağın 7 yılda bir nadasa bırakılmasını;

Terumot – Hibeler: Hasattan din adamlarına yapılan hibeleri;

Maaserot – Öşür: Hasattan din hizmetlilerine yapılan hibeleri;

Maaser Şeni – İkinci Öşür: Hasadın Hz. Süleyman Mabedi’nin bulunduğu Kudüs şehrinde harcanacak kısmını;

Hala – Hamur: Ekmek hamurunun din adamlarına ayrılan kısmını;

Orla: Rüşte ermemiş meyve ağaçlarının ürününe ilişkin uygulamalarını içerir.

Bikurim –Turfandalar:  Kudüs’teki Hz. Süleyman Mabedi’ne sunulacak olan hasadın ilk meyvelerine ilişkindir.    

MO’ED - BAYRAMLAR 12 risaledir

ŞabatSebt: Dinlenmeye hasredilen haftanın yedinci gününe ilişkin yasakları;

Eruvin – Karışımlar: Sebt- Şabat günü sınırlamalarını;

Pesahim – Hamursuz Bayramı: Hamursuz Bayramı’na ve Kurban’a ilişkin uygulamaları;

Yoma – Gün: Yom Kipur / Kefaret Günü’ne ilişkin uygulamaları;

Suka –Çardak: Çardaklar Bayramı’na ilişkin uygulamaları;

Beitza –Yumurta: Bayram günleri kurallarını;

Roş Aşana –Yılbaşı: Yılbaşına ilişkin kuralları ve duaları;

Ta’anit – Oruçlar: Kuraklık ve yas günlerindeki oruçları;

Şekalim – Teberrular: Hz. Süleyman Mabedi için ödenen teberruları;

Megila – Dua Tomarı/Rulosu: Purim Bayramı ve Tevrat’ın kamuya okunma konularını;

Moed Katan – Küçük Bayramlar: Uzun süren bayramlardaki ara günlerde takip edilmesi gereken usulleri;

Hagiga – Kutlama: Hac yapılan bayramlar ile Kudüs’teki Hz. Süleyman Mabedi’nde yapılacak olan kurban ve sunulara ilişkin uygulamaları içerir                                                                       

 NAŞİM - KADINLAR 7 risaledir

YebamotEltiler: Ölen kardeşin soyunun devam edebilmesi için, çocuksuz dulunun, hayatta olan kardeşle evlenme konusunu;

Ketubot – Evlilik akitleri: Evlenme öncesi yapılan ve boşanma durumunda kadınların haklarını korumak için yapılan anlaşma ve bekâret konularını;

Nedarim Gerçekleşmesi arzulanan şeyler karşılığındaTanrı’ya verilen sözler: Edilen yeminleri ve neticelerini;

Nazir – Münzevi: Dünyevi hayattan kendisini soyutlamış kişilere ilişkin uygulamaları;

Sota – Sapkın eş: Zina yaptığından şüphelenilen kadına ilişkin uygulamaları;

Gittin – Boşanma kuralları: Uygulama ve belgeleri;

Kiduşin: Nişan ve evliliğe ilişkin kutsamalar ve kanunları içerir.

NEZİKİN - ZARARLAR 10 risaledir

Bava Kama – İlk Kapı: Verilen zararlar ve bunlara ilişkin tazminat konularını;

Bava Metzia – Orta Kapı: Mülkiyet, yed-i emin, borç alan /veren, kiralayan kişilere ilişkin kuralları;

Bava Batra – Son Kapı: Mülkiyete ve mirasa ilişkin hak ve sorumlulukları;

Sanhedrin – Yüksek Mahkeme: Medeni ve ceza hukukuna ilişkin kuralları ve cezalarını işler.

Makot – Vuruşlar: Mahkemeler ve cezalarına ilişkin olup Sanhedrin maddesinin devamıdır.

Şevuot – Yeminler: Yeminler ve verilen sözlere ilişkin kuralları işler.

Eduyot – Tanıklıklar: Hukuki anlaşmazlıklarda yapılan şahadete ilişkin vakalar ve bilge kişilerin yorumlarını;

Avoda zara – Putperestlik: Müminlerle kafirler arasında zarar içeren ihtilaflara ilişkin hukuki durumu işler.

Avot – Atalar: Ahlak ve vicdan konularına ilişkin atasözlerini ve öğretileri içerir. Bunların en meşhuru Hillel’in 2000 yıllık “Kendi menfaatimi korumayacaksam bunu kim yapacak? Sadece kendimi düşünüyorsam ben neyim? Şimdi değilse ne zaman?”  vecizesidir.

Horayot – Mahkemelerde alınan kararlar: Bu konuda yapılabilecek yanlışlar ve bunların düzeltilmesi konularını içerir. 

 KODAŞİM - KUTSALLAR 11 risale olup Kudüs’teki Hz. Süleyman Mabedi’nde yapılan dini törenler ve kurbanlara ilişkindir:   

Zevahim – Zebihler: Kurbanlık hayvan ve kuşlara ilişkin kuralları;

Menahot – Yiyecek sunuları: Tane içeren tohumlardan oluşan sunuları;

Hulin – Kutsallık harici şeyler: Kurbanlık olmayıp yemek için kesilen hayvanlara ilişkin kesim, arındırma ve tüketim kurallarını;

Behorot – İlk doğanlar: İlk doğan çocuk ve hayvanların kutsanması törenlerini;

Arahin – Paha biçme: Kişinin Kudüs’teki Hz. Süleyman Mabedi’ne tarlasını veya buna eşdeğer parayı adaması konusunu;

Tmura – Karşılık: Kurban olarak adanmış bir hayvanın yerine başka bir hayvanın sunulmasına ilişkin düzenlemeleri;

Keritot – Kesilip atılma/ dışlanma: Dışlanma cezasını gerektiren suçlar/ günahlar ve bunların affına karşılık gelen kurbanları;

Meila – Kutsala saygısızlık: Hz. Süleyman Mabedi’nden aykırı şekilde iktisap edilmiş malın veya taşınmazın iadesine ilişkin uygulamaları;

Tamid – Devamlı sunular: Günlük dinsel törenlere ilişkin uygulamaları ve kuralları;

Midot – Ölçüler: Babilliler tarafından yıkıldıktan sonra tekrar inşa edilen Hz. Süleyman Mabedi’nin ölçülerini;

Kinim – Kuş yuvaları: Adak karşılığı kurban edilecek kuşlara ilişkin kuralları içerir

TOHAROT - TAHARET (Arınma): Tahir/Dinen kirli farkını ve aile safiyeti konularını işleyen 12 risaledir

Kelim – Kap kacak: Bunları üretildikleri maddeler itibariyle sıralar ve temizlik kurallarını;

Ohalot – Çadırlar: Cesetlerin murdar oluşu ve bunların bulundukları çadır gibi ortamları da murdar kıldıklarını;

Negaim – Salgınlar: Canlı ve cansız varlıkların bozunması konularını; işler.

Para – İnek: Kesildikten sonra yakılarak kurban edilen Kızıl İnek’in külleri ölülerle temasa gelmiş ve murdar olmuş kişilerin arınması için kullanılırdı.

Toharot – Arınma: Abdestin bozulduğu durumları ve arınma usullerini, hangi yiyeceklerin hangi durumlarda dinen kirli olacaklarını;

Mikvaot – Arınma havuzları: Bu havuzlara ilişkin teknik konuları;

Nida – Adet gören kadın: Adet gören kadınlara ilişkin kuralları;

Mahşirin – Tüketime dinen uygun hale getirmek: Temiz su haricindeki sıvıların, rutubetin yiyecekleri dinen kirli hale soktuğu halleri;

Zavim – Akıntılar/ er suyu: Kişinin hangi şartlarda dinen kirli olacağını ve Bel Soğukluğu konularını;

Tevul Yom – Günlük arınma: Boy abdesti alınmasına rağmen gün boyunca dinen kirliliğin temizlenemediği durumları;

Yadayim – Eller: Ellerin dinen kirli olacağı durumları;

Uktzim – Saplar:  Meyvelerin sapının veya kabuğunun meyveyi dinen kirli kıldığı durumları işler.

Özetle, Musevî şeriatını konu alan Talmud, onu şeytanlaştırmak isteyenlerin ima ettikleri gibi karanlık bir sihir kitabı değildir. Din adamı olmadığım için yukarıdaki konuların İslam şeriatında nasıl işlendiğini bilmiyorum.  Ancak, Yahudilerin kestiği hayvanların Müslümanlarca helal kabul edilmesinin iki dinin şeriatı arasındaki özdeşliklerin varlığına işaret ettiğini söyleyebilirim.

Karalama konusuna dönecek olursak, 1500-2000 sene önce ihdas edilmiş kural ve söylemlerin günümüz kıstaslarıyla değerlendirilmesinin adil olmadığını, bunların bağlamlarından soyutlanarak çarpıtılmalarının ve gerçek dışı ilaveler yapılarak Musevi dininin küçük düşürülmesi üzerinden Yahudi aleyhtarlığı yapılmasının esefle karşılanması gerektiğini söyleyebiliriz.

Yapılan isnatların cevaplandırılmasıysa ayrı bir yazı konusudur.



Talmud sayfasının şekli

Talmud’un  sayfaları bir soğan misali düzenlemiştir: En ortada Sözlü kanun Mişna’nın bir konuyu işleyen bölümü; hemen altında o bölümün yorumu olan Gemara’sı yer alır. Bunlar klasik İbranice alfabe ile yazılmış olup Mişna için kullanılan dil İbranice; Gemara için kullanılan dil ise Aramice’dir.

Aşağıda detayı verilecek olan diğer sütunlar ise bu ana bölümle karışmamaları açısından Raşi Alfabesi olarak bilinen, görünümü farklı İbranice bir alfabeyle ancak Arami dilinde yazılmışlardır.

Babil Talmudu’ndan örnek bir sayfa:  Mişna’nın (Sözlü Kanun) Nezikin (Zararlar) bölümündeki Makot  (Vuruşlar / Cezalar) risalesinin 7a sayfası[1]

 

Bu sayfada hüküm giymiş olup hapisten kaçmış olan bir adamın nasıl yargılanacağı  tartışılıyor.

 

SAYFA YAPISI

 

  1. Bir önceki sayfadan sarkan Gemara’nın (Mişna Yorumu) devamı
  2. Bir Mişna (Sözlü Kanun) maddesi
  3. Söz konusu Mişna’nın Gemara’sı (yorumu)
  4. Bölümün bitişini gösteren işaret
  5. Bir sonraki bölümün ilk Mişna’sı
  6. Raşi’nin (Rabbi Şlomo Yitzhaki 1040-1105) Gemara’ya yaptığı yorum
  7. Tosafot (Ekler): Din alimlerinin Raşi’nin Gemara yorumuna yaptıkları ekler. Bunların amacı yorumlardaki tutarsızlıkları bağdaştırmak veya çözmektir.
  8. İlave Talmud ve rabbani kaynaklara gönderme notları
  9. Joel Sirkes’in (1561 – 1640) yorumları

10. Musevi şeriatını irdeleyen Maimonides’in (1135-1204 ) Mişne Tora/Tevrat’ın Tekrarı; Rabbi Moşe ben Yaakov  MiKusi’nin (1240’lar ) Sefer Mitzvot Gadol /Sevaplar Büyük Kitabı; Rabbi Yaakov ben Aşer’in (1269-1343) Arbaa Turim / Dört Sıra;  ve Rabbi Yosef Karo’nun Şulhan Aruh / Kurulu Sofra adlı eserlerine yapılan göndermeler.

11. Kuzey Afrika’lı Rabbi Hananel (XI.ci yy.) yorumları

12. Tevrat metinlerine yapılan referanslar

13. Vilna Gaon’u Eliyahu’nun (1720-1797) notları

 



[1] 1880-1886 yılları arasnda günümüz Litvanya’sındaki Vilna şehrinde basılmıştır.

Kaynak: The Library of the Jewish Theological Seminary of America, New York, Frank J. Darmstaedter, in Encyclopaedia Britannica, 1989,  Vol.22 p. 432.