Bereşit Deraşa

´BESİMANA TAVA´ KÂİNATIN YARATILIŞ AMACI

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
10 Ekim 2012 Çarşamba

Bereşit bara E.loim et aşamayim veet aarets – Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.” (Bereşit 1/1)

İnsan olarak hepimizin aklında birçok düşünce vardır. İyi ve sağlıklı bir yaşam, iyi yaşayan bir aile, çocuklar, maddi açıdan iyi bir gelecek, iyi bir işe sahip olmak gibi. Ancak kaçımız arada bir de olsa varoluşumuzun asıl nedenini sorgularız? Ancak ne yazık ki çoğumuz düşünmek için fazla vakit harcamayız. Bu yüzden de var olmamızın nedenleri hakkında düşünmek için kendimizi zorlamayız.

Hayatında stres yaşamayan insan yok gibidir. Eğer nedenini biliyorsak sıkıntılara katlanmak için çaba gösteririz. Örneğin bir hastalık geçiriyorsak bunu atlatmak için doktora gideriz, doktorun önerdiği ilaçları alırız, diyeti uygularız. Bu bizi sıkıntıya soksa bile sonucu bizi fiziksel olarak rahatlatacağından sorun etmeyiz. Birçoğumuz da belli bir kariyere gelmek için gecemizi gündüzümüze katarak çalışırız. Dersler, seminerler, programlar, iş gezileri, toplantılar maddi yaşamımızda yükselmek için şikâyet etsek de katlandığımız önemli aşamalardır. Çocukların başına gelen ufak tefek kazalar, geçirdiğimiz irili ufaklı iniş ve çıkışlar yaşamda önemli yer tutar. Ancak bunlardan her biri amaçsız bir yaşam için söylenen “ye, iç ve mutlu ol. Yarın ölecekmişsin gibi yaşa” sözünü kanıtlamaktan daha öteye gidemez. Yaşamın bir amacı yoksa fiziksel bir nesne gibi yaşar ve zamanı geldiği zaman bu dünyada bir iz bile bırakamadan göçer gideriz. Eğer kâinatın yaratılmadan var olduğunu düşünüyorsak bu yaşam şekli aslında uygundur. Nasıl olsa biz bir madde olarak ya başka bir maddeye ya da enerjiye dönüşecek devrimizi tamamlayacağız.

Ancak gerçek böyle değildir. Kâinat belli bir amaç için Tanrı tarafından yaratılmıştır. Her birimizin bu dünyaya gelmesinin bir amacı, ulaşmak zorunda olduğu bir hedefi vardır. Bunun için de zaman zaman bilemediğimiz sıkıntılara katlanmak gerekir. Böylelikle var oluşumuzun asıl hedefine ulaşabilmek daha olanaklı olacaktır.

Bu sıkıntılara katlanmak birçok inançlı insan için bile zor olabilir. Talmud Berahot 7/A’da Moşe Tanrı’ya neden iyi insanların sıkıntı çektiklerini sorar. Tanrı bunu Moşe gibi en üst düzeylere çıkabilmiş insanların bile anlayamayacağını söyler. Çünkü bunlar biz insanların bilmesi için açıklanması uygun görülmüş sırlar değildir.

Dr. Twerski’ye göre inancı kuvvetli olmayanlarımız Tora ve mitsvaları bir angarya veya sıkıntı gibi görenler Tanrı’ya ancak bir felaket veya sıkıntı anında yaklaşmaya çalışırlar. Bu sıkıntı geçtiği zamanda sanki bir şey olmamış gibi yeniden normal yaşamlarına dönerler.  Onlar için sıkıntı geçmiş yeniden konfor sağlanmıştır. O halde kendimizi bilinen deyimle ‘sıkıntıya’ sokmaya ne gerek vardır.

Ancak Tora ve onun yaşam tarzını benimseyenler bu dünyanın gerçek amacını anlamaya çalışanlardır. Rav Hayim Palaçi kâinatın insan için yaratıldığını, insanın da görevinin Tanrı’nın emirlerini izlemek olduğunu belirtir. Kâinat da bizler de bir amaç için yaratıldık. Bu amaca ulaşabilmek hem hayatı anlamayı kolaylaştıracak hem de çok daha anlamlı kılacaktır.

Roş Aşana ve Kipur’da birçok söz veren ve yeni yıl için güzel şeyler bekleyen bizler için yapılacak çok şey, gidilecek uzun bir yol ve yerine getirilmesi gereken birçok mitsva vardır. Onun için bir an evvel uyuşukluktan kurtulmak ve görevimizi sevgi ve istekle yerine getirmenin zamanı gelmiştir.