Marko Paşa, Süpermen ve Ombudsman -1

Denis OJALVO Köşe Yazısı
12 Aralık 2012 Çarşamba

Adaleti, adaleti kovala

Yahudilerin ilahi kaynaklı olduğunu varsaydıkları kutsal metinleri Tevrat (Tora) beş kitaptan oluşuyor. Bunların beşincisinin ismi Yasanın Tekrarı. Yasanın Tekrarı Onaltıncı Bölüm 18-20 numaralı ayetlerde:

18) “Tanrınız RAB’bin size vereceği kentlerde her oymağınız için yargıçlar, yöneticiler atayacaksınız. Onlar halkı gerçek adaletle yargılayacaklar. 19) Yargılarken haksızlık yapmayacak, kimseyi kayırmayacaksınız. Rüşvet almayacaksınız. Çünkü rüşvet bilge kişinin gözlerini kör eder, haklıyı haksız çıkarır. 20) Yaşamak ve Tanrınız RAB’bin size vereceği ülkeyi miras almak için  doğruluğun, yalnız doğruluğun ardınca gidin  1 yazılı.  Türkçe tercümesinde altını çizmiş olduğumuz İbranice  Tzedek, tzedek tirdof  vecizesinin lafzî tercümesi Adaleti, adaleti kovala şeklinde. Bu vecize Hz. Musa devrinden, yani yaklaşık 3500 seneden beri insanlığa malolmuş durumda. Keza Hz. Musa’dan 250 sene evvel yaşamış olan Babil Kralı Hammurabi’in çivi yazısıyla yazılmış kanun metinlerini içeren yazıtı Paris’teki Louvre müzesinde sergilenmekte.

Yaklaşık 1400 yıllık geçmişi olan Kuran’da adalete ilişkin birçok ayetten ikisi coğrafyamızdaki adalet talebini çok güzel özetliyor.

Nisa (58) Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.     

Maide(8)  Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe itmesin. adil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.2

Bu girizgâhı insanoğlundaki adalet talebinin neredeyse yazılı tarih kadar eski olduğunu hatırlatmak için yaptık.

Devlet, Güç, Meşruiyet, Adalet

Devletler toplumların yaşamlarını düzenlemeyi amaçlayan örgütlenmelerdir. Bu örgütlenmenin temeli güce dayanıyor. Sosyolog Max Weber devleti “Belirli bir arazi üzerinde meşru güç kullanımını tekelinde bulunduran bir örgüt” olarak tarif ediyor.  Bu tarifte Güç’ten sonraki en önemli kavram Meşruiyet. Bir gücün meşru olması için yönetilenler tarafından bir şekilde kabul görmesi yani Adil olduğu izlenimini uyandırması gerekiyor.

Günümüzdeyse bu adaleti sağlaması gereken devlet aygıtlarının bunlar ne kadar katılımcı ve demokratik olurlarsa olsunlar, bürokratik örgütlenme modeline özgü yapısal sorunları yüzünden vatandaşların mağdur duruma düşebildiklerini müşahede ediyoruz.  Modern demokrasinin beşiği olan Anglosakson kültürünün bir ürünü olan “You can’t fight the City Hall” (Belediyeyle başa çıkamazsın) deyimi vatandaşların devletin gelişigüzel kullanabildiği gücünden korunması gereğine işaret ediyor.

Yargı erki yavaş işlediği ve hemen her zaman vatandaş karşısında devleti kayırdığı için muhtelif toplumlar kimi zaman efsanevi kahramanlar yaratmaktan geri durmamışlardır. Molla Kasım’ları tel’in eden ve Okumanın manası kişi hakkı bilmektir diyen Yunus Emre, Ferman Padişahınsa Dağlar Bizimdir diyen Köroğlu, özgün kültürümüzün süper kahramanları.  Orta Avrupa’da yaşadıkları toplumların içinde ezilen Yahudiler Ondokuzuncu asırda, Onaltıncı Asırda yaşamış olduğu savlanan ve devrin Yahudilerine kol kanat geren bir cins Dr. Frankenstein yaratığı olan Golem’i folklorlarına kattılar. Faşizmin dünyayı kana boğduğu İkinci Dünya savaşı arifesinde adaleti özleyen Amerikan popüler  kültürünün devletin başa çıkamadığı kötülerle mücadele etmesi için Süpermen’i yarattığını görüyoruz.  Yakın tarihimizdeki tabip Marko Paşa (1814-1888) sadece hastaları tedavi etmekle kalmayıp onların devlet erki ile olan sorunlarına da kulak verdiği için yaşadığı devirde bir efsane olmuştu.

Ombudsman ise İskandinav İsveç kültürünün insanlığa bir armağanı. İsveç Parlamentosu 1809 tarihinde yurttaşların haklarının Yürütme Erkinden Bağımsız bir denetim mekanizması tarafından güvenceye alınması için Ombudsmanlık müessesesini ihdas etti.  Ombudsman’ın temel vazifesi vatandaşların kamu kurumlarına ilişkin şikâyetlerini araştırmak ve bunlara çözüm getirmeye çalışmaktır. Böylesi özerk bir kurumun kamu yönetiminde meydana gelebilecek keyfi icraatı caydıracağı tabiidir.

devam edecek...

 

 1 Kutsal Kitap – Arama  http://www.bursakilisesi.com/kutsalkitap/?q=yas%2016

2  Kuran’da Ara, TÜRKÇE KURAN-I KERİM DİYANET MEALİ http://www.kurandaara.com/?act=ara&keyword=adalet&meal=1&sure_no=&go.x=21&go.y=12