Himmler’in masajcısı

İsrail Yüksek Mahkemesi, 1963’ten bugüne kadar, hayatlarını riske atarak Yahudileri Holokost’tan kurtaran, aralarında Türklerin de bulunduğu tam 24335 kişiye ‘Uluslararası Dürüst’ ünvanı verdi. Lakin dünya hala soruyor. 60 bin Yahudiyi kurtaran Finli doktor Felix Kersten’e neden bu paye verilmiyor? Nazilere hizmet eden antinazi doktorun eşsiz hikâyesi...

İvo MOLİNAS Köşe Yazısı
17 Nisan 2013 Çarşamba

19 Nisan 1945’te, savaşın sonlarına doğru İsveç’ten havalanan Kızılhaç’a ait küçük bir uçakta Dünya Yahudi Kongresi üyesi Norbert Masur ile Finli doktor Felix Kersten Berlin’e yol alıp, Hitler’in ikinci adamı SS şefi Heinrich Himmler ile görüşmeyi planlamışlardı. Bir Yahudi, o güne kadar milyonlarcasını öldürenlerin başında gelen ünlü Nazi ile nasıl aynı masaya oturabilecekti?

Ya Kersten kimdi ve rolü neydi?

***

Doktor Felix Kersten büyük misyonuyla tarihe geçmiş bir isim. Estonya’da doğan, daha sonra Finlandiya vatandaşlığına geçen Kersten kariyerini Berlin’de yapmaya karar verir ve mesleğini tıp bilimindeki, tedavi edici ‘derin masaj’ eğitimine yöneltir. 1922’de Berlin’de tanıştığı ve tıp biliminin çözüm bulamadığı sorunlara masaj tekniğiyle tedavi getiren ünlü Tibetli doktor Ko’nun öğrencisi olarak mesleğinde çok ilerler. 1925’te Ko’nun Almanya’yı terketmesiyle bu dalda nerdeyse tek kalan Kersten Avrupa’nın ünlü burjuva aileleriyle aristokrat çevrelerin en tanınmış doktorlarından olur. Çok başarılı tedavi tekniği ile geçirdiği ve ünlendiği 15 yılın sonunda, 1939’da kendisini büyük bir sürpriz bekleyecekti. Şiddetli karın ağrılarından muzdarip olan SS’lerin başındaki ünlü Nazi, Heinrich Himmler koyduğu aracılar ile kendisini tedavi etmesini ister. Antinazi olan Kersten’in ilk reaksiyonu ‘hayır’ olur ama daha sonra bu görevi reddetmesinin kendisine nelere mal olacağını anlayınca, SS karargâhına tarihte rahatça girip çıkan ilk Nazi olmayan insan olacaktı. Zira tedavi, büyük cellat Himmler’in ağrılarını ilk kez dindirmiş ve Kersten, onun yanından ayrılmayan yegâne doktoru olmuştu.

Bu birliktelik önemli gelişmelere neden olacak, gücünden faydalanmak isteyen Kersten, ona diş bileyen ama Himmler’den de korkan Gestapo şefi Reinhard Heydrich’a rağmen hastasından önemli tavizler almaya başlayacaktı.

İlk iş olarak Gestapo tarafından tutuklanıp ölüme mahkûm edilen sosyalist Almanlar’dan, Yehova Şahitleri’nden ve Hollandalı direnişçilerden yüzlercesininin serbest bırakılmasını sağlar.

Himmler’in ona bağımlılığı arttıkça Kersten daha da güçlenmeye başlar ve yeni ödünler koparır. Auschwitz’e yol alan ve içinde  üç bin Yahudi kadını taşıyan trenin İsviçre’ye yönelmesini sağlar. Savaşın sonuna doğru Dünya Yahudi Kongresi üyesi Norbert Masur’u Berlin’e götürür; Masur’un büyük endişelerine rağmen gerekli güvenlik sözünü alarak onu Himmler’le görüştürüp Mathausen ve Theresienstadt’teki binlerce Yahudinin serbest bırakılması anlaşmasını imzalattırır.

Kersten’in en büyük başarısı ise; savaşın kaybedileceğini anlayan Hitler’in komutanlarına verdiği, tüm toplama kamplarının içindeki tutsaklarla birlikte topyekûn imha emrinin, Himmler’le birlikte imzaladığı ‘İnsanlık Adına Anlaşma’ belgesi sayesinde yerine getirilmemesini sağlamak olur. 

Hitler, savaş bitmeden Nisan’da intihar eder. Himmler de savaş sonrası; “ben sadece emirleri yerine getirdim, antisemit değilim” dedikten sonra mahkemeye çıkarılmadan intihar eder.

Kersten, İsveç’te yaşamaya karar verir. Savaştan sonra ilk yıllarda kendisine, ‘Himmler’in doktoru’ gözüyle bakılır ve başardıkları gözardı edilir. Lakin, ancak sekiz sene sonra ortaya çıkan belgeler sayesinde tüm Avrupa onun, altmış bini Yahudi olmak üzere, yüz bin kişinin hayatını kurtardığını kabul eder. Hollanda Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterir, Fransa Legion d’Honneur’ ile onurlandırır.

Kersten 1960’ta İsveç’te vefat eder.

Bu ünlü tarihi karakterden geriye kalan tek muamma Yahudileri kurtaranlara verilen ‘Uluslararası Dürüst’ payesinin neden hâlâ kendisine lâyık görülmemesi olmalı.

Yad Vashem’den geçenlerde yapılan bir açıklamada bu payenin, Yahudileri kurtarmak adına hayatını riske atanlara verildiği söylenecekti.

Açıklama doğru olsa da, Kersten bağlamında ilginç. Zira, Nazilerin yanında yaşamasına rağmen yüzbin kişiyi kurtarmanın risk taşımadığını söylemek bir hayli güç!

Üstelik 1947’de Dünya Yahudi Kongresi, Kersten’in hayatını riske ederek on binlerce Yahudinin hayatını kurtardığını açıklamıştı.

Yad Vashem neyi biliyor da, biz bilmiyoruz, bilemiyorum...

Himmler’in masajcısını, tarihin gelmiş geçmiş en cani cellatların almaya çalıştığı yüz bin canı tekrar hayata kazandıran Felix Kersten’i saygıyla anıyoruz.