GKD: “Geleneklerimize sahip çıkmak temel prensibimiz”

Gençlik yıllarımın geçtiği GKD’nin 2014-2015 sezonuna girerken yeni yönetimi ve her şeyden öte GKD’nin içinden yetişmiş, adeta derneğe gönül vermiş yeni başkanı Tery L. Yıldız ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide 19 Ekim’de yapılacak açılış günü, sene boyunca bizleri bekleyen heyecan verici etkinlikler, faaliyetler ve aktif olarak çalışan komisyonlar hakkında bilgi aldık. Bu arada bu sene yapılacak olan ve adeta GKD’nin olmazsa olmazları arasına giren Kültür Festivali hakkında da birkaç tüyo almayı başardık

Rayka NAYIR GÜVEN Toplum
15 Ekim 2014 Çarşamba

 2014-2015 sezonuna yeni başkanınız Tery Levi Yıldız ile başlıyorsunuz. Yeni başkanın en önemli özelliği GKD’nin içinden yetişmiş biri olması. Tery L. Yıldız uzun yıllar GKD’nin çeşitli komisyonlarında çalışmış ve farklı görevler almış en nihayetinde de başkan olmuş biri. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

İda Sarfati: Öncelikle bu sezonun tüm cemaatimiz için barış ve huzur içinde geçmesini temenni ediyoruz. Tery Yıldız, GKD kurulduğu günden beri hayal edileni yapıyor. GKD’de bir nesil yetişti. Kendi fikirleri olan, derneği görmek istedikleri noktalara taşıyacak olan, bu konuda donanımlı, eğitimli, dünya görüşü olan bir nesil. Tery de onları temsil ediyor. Bu açıdan bakıldığı zaman gençlerin eğilimlerini çok iyi bilen, sorun değil çözüm odaklı çalışan biri. Aynı zamanda bir üst yönetim kurullarında da bulunduğu için derneğin iç dinamiğine de vakıf. Gönül vermiş. Daha ne isteriz ki. Bundan sonrası ancak diğer yönetim kurulu üyelerinin kendisine destek vermesi ile gerçekleşebilir.

 Yeni başkanla birlikte yeni yönetim de iş başında. Yeni yönetimin 2014-2015 sezonundan beklentileri nedir? Yönetim olarak siz neler yapmayı planlıyorsunuz?

Tery L. Yıldız: Önceliğimiz her zaman olduğu gibi gençlik. Sağlam bir gençlik yetişmesine vesile olabiliyorsak ne mutlu bize. Tecrübe ile sabittir ki gençlerimiz GKD çatısı altında büyüdükleri zaman daha özgüvenli, donanımlı ve bilgili oluyorlar. Böylece hayata atıldıkları zaman bu artılar onların bir adım önde olmalarını sağlıyor.  Bu yıl en çok destek verdiğimiz konuların başında Tserim yani 2004-2008 yılları arasında doğan çocuklarımız geliyor. Yaş gruplarına çok önem veriyoruz. Biliyoruz ki her çocuk, aynı yetişkinlerde olduğu gibi kendi yaş grubunda mutlu olabilir. Bu konuda deneyimli ve uzman kişilerden destek aldık. Jaki Baruh bizimle birlikte olmayı kabul etti. Kendisine buradan teşekkür ediyoruz. Tserim çatısı altında bilim deneylerinden kukla yapımına kadar çok geniş bir yelpazede etkinlik yapmayı tasarlıyoruz. Sporda da aynı efektif yapılanma ile yaş gruplarının, okulları ile olan bağlantılarını da göz ardı etmeksizin, basketbol, futbol, modern dans, jimnastik, masa tenisi ve zumba faaliyetler düzenliyoruz. Folklor çocukların her daim sevdikleri bir aktivite. Bu yıl yurt dışına giden genç kardeşlerimizin enerjileri ile hepimizi dansın büyüsüne kaptıracaklarını düşünüyorum. Bütün bunların amacı çocukların bir çatı altında bulunarak dostluk kurmaları, iletişimlerini kuvvetlendirmeleri ve zamanlarını doğru şekilde kullanmaları. Anne ve babalara düşen görev elbette büyük. Çocuklarının katılabileceği etkinliği saat dilimi ile birlikte incelemek, bulmak ve onları motive etmek. İletişim çağında olduğumuzu unutmadan gelenek ve göreneklerimize sahip çıkmak, korumak da GKD’nin temel prensipleri arasında.

Açılış faaliyetinizin tarihi çok yakın. Hazırlıklar nasıl gidiyor?

Moris Barokas: Açılış olarak da amacımız ailelerin katılımını sağlayarak anne ve babaların, çocukları ile eğlenceli vakit geçirmelerini sağlamak. 19 Ekim Pazar sürprizlerle dolu, festival tadında ve alışılmışın çok dışında bir öğlenden sonra etkinliği gerçekleştireceğiz. Günümüzde her türlü alışveriş merkezinde var olan bu tarz faaliyetler GKD çatısı altında bir başka anlam kazanıyor. Aidiyet duygusunu, birlik ve beraberlik içinde yaşamanın önemini bir kez daha vurguluyor. Bu faaliyette Jaki Baruh ve ekibine, Jozi Zalma nam-ı diğer Geveze ve orkestrası Fazla Mesai’ye ve sanatçımız Tilda Benbasat’a şimdiden teşekkür ederiz.

 Yeni sezonda bizi ne gibi faaliyetler bekliyor GKD’de?

Jojo Levi: GKD çatısı altında çalışmak üretmek ve birlikte olmak kendi başına bir ayrıcalık. Bu yaz Robin Williams’ın ölümü hepimizi etkiledi. Onun kişiliğini hep kendimize yakın bulmuştuk. ‘Yalancı Jakob’ adlı sinema filmini sevgili Aksel Bonfil bizim için uyarladı. Kadınlarımız her zamanki anne olma özellikleri ile derneğin temel taşları. Kültür gezilerimiz ve festivalimiz elbette devam edecek. Bu yılki en büyük zorluğumuz Anadolu yakasındaki mimarı yapılanmadan dolayı ailelerimizin adres değişikliği. Bu değişiklikleri lütfen derneğimize bildirsinler. Onlara ulaşmak istediğimizde elimizdeki bilgiler yetersiz kaldığı zaman çabalarımızın boşa gitmesi bizi üzüyor.

 Kültür Komisyonu’nun hazırladığı GKD Kültür Festivalleri her geçen sene daha da ses getiriyor ve ilgi çekiyor.

Feride Petilon: Kültür Festivali 4. yılına girdi. Bu etkinlik artık bizim için olmazsa olmazlar arasına girdi. Geçtiğimiz yıl oldukça yoğun bir ilgi ile ivme kazanan festival ekibi çalışmalarına devam ediyor. Amaç sadece bir konferans dizisi izlemek değil gün sonunda farkındalığımızı artırarak evimize daha donanımlı ve güçlü dönebilmek. Bu yıl bir konu başlığı altında çalışmayı planlıyoruz. Festival elbette bir platform; tartışılabilecek konuları dile getirebilmek, yabancı konukların fikirlerini ve izlenimlerini almak önceliklerimiz arasında. Atölyeleri de unutmayalım.

 Kültür Komisyonu’ndan bahsetmişken GKD bünyesindeki diğer komisyonlardan bahsetmemek olmaz. Bu sezonda hangi komisyonlar aktif olarak çalışacak? Tüm bu komisyonlarda ve etkinliklerde çalışmak için yeteri kadar gönüllü var mı? Gençlerin ilgisi ne yönde?

Niso Haras: Her komisyon kendi içinde çalışıyor. Önemli olan günceli yakalamak, günümüz koşullarına ayak uydurmak, kişilerin isteklerine karşılık vermek. Her yaş grubu kendine uygun bir aktiviteyi GKD çatısı altında bulabilir. Önemli olan bu isteğe sahip olması, talep etmesi, sadece karşıdan bakan değil, uygulayıcı takipçi olmasıdır.

Lizet Papo: Anadolu yakasında derneğe talep olduğunu biliyoruz. Bunun en büyük göstergesi bayram faaliyetleri. Bu faaliyetlerimiz her zaman dolu. İnsanlar toplum içinde olmaktan mutlu oluyorlar. Bizler ayrıca cemaatimiz ile iç içe çalışmaktan da onur duyuyoruz. Golden Age, Mişne Tora bizim misafirlerimiz oluyorlar. Ayrıca çocuklarını derneğe getiren aileler de faaliyetlerde etkin olmayı tercih ediyorlar. Gönüllü olma olgusu asırlardır süregelen bir olgu. Ancak günümüz koşullarında anne ve babanın çalışma saatleri, trafik karmaşası ikamet edilen bölgelerin uzaklığı, öğrencilerin okul ile olan problemleri, yaşam kalitesine etki ediyor. Kendini bir şekilde motive edebilenler de dernekten ayrılamıyorlar. Dernekte çalışmak bir yaşam şeklidir. Bu yaşam şekli özveriyi gerektirir ama karşılığında dostluk, kardeşlik ve bağlılık getirir. Gönüllülük hiçbir zaman bitmeyecektir.

 Eski bir GKD’li olarak hemen sormak istiyorum. Gençliğimizde bütün hafta sonlarımızı keyifle dernek binasında geçirirdik. Günümüzde ise dernek binası sadece hafta sonları değil hafta arası da aktif olarak kullanılıyor. Hafta arası ne gibi etkinliklere/ faaliyetlere yer veriyorsunuz?

Tery L. Yıldız: Hafta sonları derneğimiz adeta bir buluşma noktası haline geldi. Her köşesinde ayrı bir aktivite var. Sohbet ediliyor, fikir alışverişleri yapılıyor kısaca yaşama dair her şey dernekte yaşanabiliyor. Hafta araları ise bir başka tablo var. Komisyon toplantıları, tiyatro provaları, mutfak çalışmaları, kermes çalışmaları ve en önemlisi binanın her zaman işlev görebilmesi için gereken tüm çalışmaların yapılması bu zaman dilimi içinde. Ayrıca Miniks Anaokulu bir gününü dernekte geçirerek spor salonu, tiyatro sahnesi gibi olanaklardan faydalanıyor. Kısacası 7 gün 24saat, 2-92 yaş ortalaması ile GKD göreve, sevgiye, dostluğa hazır.