İçerik pazarlamasının anatomisi

Haymi BEHAR Köşe Yazısı
17 Aralık 2014 Çarşamba

İçerikle pazarlama (content marketing) trendi, B2B dünyasından sonra B2C pazarında da  yükseliyor. Hatta başarıyla uygulanmış örneklere bakarak, artık pazarlamanın yeni kalbi haline geldiğini söylemek yanlış olmaz. İçerikle pazarlama yönteminin bu kadar popülerleşmesinin altında yatan sebeplerden biri,  ‘marka sadakati’ kavramını somut hale getirmesi. Pazarlama profesyonelleri tüketicilerinin hayatlarını kolaylaştıracak bilgiler, eğlenceli içerikler sunarak onlarla marka arasında duygusal bağ kurmayı hedefliyor. Markalı içeriklerse bunu kolaylaştırıyor. Sosyal medyanın tetikleyici gücü sayesinde yüksek paylaşım oranlarına ve etkileşim rakamlarına ulaşıyor.

Reklam verenler için içerikle pazarlama yöntemi nasıl dijital pazarlamanın kalbinde yer alıyorsa, ‘kaliteli içerik’ de içerikle pazarlamanın can damarını oluşturuyor diyebiliriz.  Hedef kitleyi iyi tanıyıp doğru analiz etmek önemli.  Ona fayda sağlayacak ya da ilgi çekecek ‘orijinal ve kaliteli’ içeriği sunmak  kadar, doğru mecrayı seçmek ve zamanlamayı doğru ayarlamak da büyük önem taşıyor.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya paylaşımlarını zamanlamaya yarayan online eklenti Buffer, deneyimledikleri farklı içerik pazarlama metotlarını ve sosyal medya etkileşimini artıracak önerilerini takipçileriyle paylaştı. Paylaştıkları verilere göre, bir görselle birlikte paylaşılan tweetler, görsel içermeyenlere oranla yüzde 150 daha fazla etkileşim alıyor. İçerikleri farklı zamanlarda yeniden paylaşmak ise hem etkileşim oranını artırıyor, hem de yeni takipçilere ulaşmaya yardımcı  oluyor. Ayrıca bu paylaşımları her defasında farklı başlıklar kullanarak gerçekleştirmek, ne tür başlıkların daha fazla ilgi çektiğini anlamanızı kolaylaştırıyor. Buffer’ın bir diğer önerisi de Followerwonk uygulaması. Bu uygulama size takipçilerinizin sosyal Twitter’da hangi saat aralıklarında daha aktif olduğunu gösteriyor. Böylece paylaşımlarınızın zamanlamasını ayarlamanıza yardım ediyor ve maksimum etkileşim almanızı sağlıyor.

Content Plus da Twitter, Facebook, Google+ gibi sosyal medya platformlarının kullanıcıları arasında bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma sonucu hazırlanan infografik, içerikle pazarlamanın  yalnızca marka sadakatini değil,  aynı zamanda satış potansiyelini de artırdığını ortaya koyuyor. İnfografiğe göre ağızdan ağza pazarlama (wom) her iki tüketiciden birinin  satın alma kararını etkiliyorken, 10 facebook & twitter kullanıcısından 6’sı takip ettiği markayı diğer kullanıcılara öneriyor. Twitter kullanıcılarının yüzde 67’si alışverişlerinde Twitter’da takip ettikleri markaları tercih etmeye eğilimli. Blogların satın alma kararlarındaki etki oranı ise yüzde 63. Tüketiciler sosyal medyadan bir markayı takip etmeye karar vermeden önce, o markanın yeterince ilgi çekici içerikler paylaşıp paylaşmadığını kontrol ediyor.

Başarılı içerikle pazarlama uygulamalarının sağladığı başlıca faydalardan birisi de tabii ki ‘trafik’. İnfografiğe göre kurumsal sitelerdeki bloglar, sitenin genel trafiğini yüzde 50 artırıyor. Bu artışta blog içeriklerinin markaları arama motorlarının üst sıralara taşımasının payı büyük. Bloglar  site linklerinin arama motorlarında indekslenme oranlarını da yüzde 97 artırıyor.  Söz konusu sayfa indekslenmeleri olduğundaysa bu artış oranı yüzde 434’ü buluyor.

İnfografikte yer alan dikkat çekici bir diğer oran, bir şirketi tanımak için reklamlar yerine, yazılı içerikleri dikkate alan tüketicilerin yüzde 70’i bulan oranı. Tüketicilerin yüzde 60’ı kurumsal sitelerde yer alan diğer tüketicilerin yorumlarını dikkate alıyor ve bu yorumlar bakış açılarını olumlu etkiliyor.

Sosyal medya içeriklerinin satışlara doğrudan etkisi de şaşırtıcı boyutta. Şirketlerin yüzde 61’i LinkedIn, yüzde 67’si Facebook, yüzde 53’ü ise Twitter aracılığı ile  yeni müşteriler kazanıyorlar. Pazarlama profesyonelerinin yüzde 63’ü de sosyal medya aracılığıyla içerik paylaşımının, pazarlama çalışmalarının etkinliğini artırdığını söylüyor.

Kısacası pazarlamanın geleceği içerik pazarlamasında.