“Yüreğim sızlıyor”

Geçen ay duyurduğumuz Milas Yahudi Mezarlığı’nın içler acısı durumu için Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat “Yüreğim Sızlıyor” dedi.

Rafael ALGRANATİ Köşe Yazısı
28 Ocak 2015 Çarşamba

Mezar taşları kırılan, zaman zaman içine çöp dökülen, girişine oyun parkı yapılan, hatta koyunların bile otlatılmaya salındığı Milas’ın Gümüşlük Mahallesi’nde yer alan Milas Yahudi Mezarlığı’nın her gün daha kötüye giden durumu, yurt içi ve dışından mezarlıkta gömülü aile büyüklerini ziyaret etmek için sürekli gelen Milas kökenli Yahudiler arasında büyük bir rahatsızlık yaratıyordu.

2014 yılını değerlendirmek için düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında Başkan Tokat konuya geniş yer verdi. Toplantıya ilçedeki gazetecilerle birlikte Belediye Başkan Yardımcıları Zeynep Mat ve Faik Karagöz de katıldı.

Geride kalan bir yılı ‘sancılı bir yıl’ olarak değerlendiren Başkan Tokat, yeni yılda belediyenin sorumluluklarının artacağına dikkat çekerek, bu bağlamda çalışmalara hız vereceklerini söyledi. Başkan Tokat, Yahudi Mezarlığı’nın kötü durumu için de çalışma başlatacaklarını kaydetti.

Basın toplantısında 2014 yılında yaşananları değerlendiren ve milletvekilliği konusunda kesin ve net ifadelerle aday olmayacağını dile getiren Başkan Tokat, 2015 yılını seferberlik yılı olarak ilan etti. Belediye olarak dişe dokunur tek gelir kalemlerinin gayrimenkullerin kiralarından elde edilecek gelirler, çevre temizlik vergisi bir de İller Bankası’ndan gelen pay olduğunu anlatan Başkan Tokat, İller Bankası’ndan gelen 1,6 milyon payın da 900 bin liraya indirildiğini anlattı. 

Mera haline getirilen, hayvanların otladığı ve çocuk parkına dönüştürülen Milas Yahudi Mezarlığı’nın içinde bulunduğu olumsuz koşulları değerlendirirken yüreğinin sızladığını belirten Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, “Yahudiler bizle beraber yaşamış, aynı havayı koklamış hemşerilerimizdir. Benim doktorum Yahudi’ydi. Milas’ta Yahudi Mahallesi diye bir yer var halen. Bunun yanında benim bazen yüreğim sızlıyor. Onlar giderken havranın anahtarını teslim etmişler bize. Burayı illa ki kullanacaksanız bir eğitim kurumu yapın demişler. Şimdi biz havrayı yıkmışız yerine Halk Eğitimi binası dikmişiz. Şimdi bunlar çok üzücü şeyler” dedi.

Yunanistan’ın Kos Adası’ndaki kültürel sahiplenmeye işaret eden Tokat; Kos’taki caminin de havranın da kilisenin de ayakta durduğunu belirterek, bu kültürel değerlere sahip çıkılmasının kültür turizmine çok büyük katkılar sağladığını söyledi. “30 bin nüfuslu Kos şu an en az Bodrum kadar etkili bir turizm merkezi!..” diyen Tokat, Yahudi Mezarlığı denince vicdanın sızladığını söyleyerek: “Buranın düzenlenmesi, oyun parkının oradan kaldırılması için gereken girişimleri başlatacağız. Daha öncede Yahudi cemiyeti ile bağlantıya geçtik. Bu bağlantının güçlendirilmesini, maddi bir katkı sağlamasalar bile bize danışmanlık yapmalarını istiyoruz. Çünkü burası bir tarihi mezarlık kafamıza göre düzenleme yapmak olmaz. Bu işlerden anlayan birilerinin danışmanlık yapması gerekiyor. Yahudi cemaatinin bu konuya ilgi göstermesini bekliyoruz. Dün müdürlerle bir toplantı gerçekleştirdik. Park Bahçeler Müdürümüz orada gereken ot temizliği, düzenlemeyi yapacak. O oyun parkı da kesinlikle kaldırılacak. Yine buradan çağrı yapıyorum Yahudi dostlarımıza, bize en azından bir danışmanlık yapsınlar. Hasat şenliğinde tanıştığımız David Bey’in bu konuda bizlere destek olacağını düşünüyorum” dedi.

Konuyu görüştüğüm İzmir Musevi Cemaati Vakıf Başkanı Sami Azar, öncelikle Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ın açıklamalarında öne çıkan samimi duyarlılıktan çok etkilendiğini belirterek, “Mezarlık içi düzenlemeler oldukça hassas bir çalışmadır. Bu çalışmanın başlatılabilmesi için, Sayın Tokat’ın planladığı mezarlık çevresinin duvar üstü çitle korumaya alınma çalışmalarının tamamlanması gerekir. Aksi halde bir yararı olmaz. Çevre koruması tamamlanınca bizden istenecek her türlü çalışmayı başlatmaya hazırız”  dedi.

Başkan Tokat’ın açıklamaları, Milas ve İzmir Yahudileri arasında memnuniyet yaratırken, beklentileri de oldukça arttırdı. Mezarlık çevresinin bu yıl içinde korumaya alınması bekleniyor.

 

R. Algranati. Bubi  ve S. Azar


Bubi’nin İzmir sergisi büyük ilgi gördü

İzmir Ekol Sanat Galerisi, kendine özgün tarzı ile fark yaratan Bubi’nin ‘Kazımalardan Yüzeye, Yüzeyden Rölyefe’ isimli sergisine İzmir’de ev sahipliği yapıyor.

Serginin açılışı için düzenlenen canlı müzik eşliğindeki özenle hazırlanmış kokteyle, çok sayıda sanatçı ve gazetecinin yanı sıra sanat eleştirmeni Doğan Hızlan da katıldı. İzmir Musevi Cemaati Vakıf Başkanı’nın da hazır bulunduğu açılışta, Ekol Sanat Galerisi, Ekol Göz ve Ekol KBB Hastaneleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı Opr. Dr. Mehmet Baz ev sahibi olarak sanatseverler ve ziyaretçilerle yakından ilgilendi.

Serginin açılışında konuşan Mehmet Baz, Bubi’nin ‘Kazımalardan Yüzeye, Yüzeyden Rölyefe’ geçiş serüvenini özetleyen bu retrospektif sergisinin Türk resmi içinde prototip bir sergi olma özelliği taşıdığını söyledi. Baz, “Bubi’nin 40 sene içindeki üretim aşamalarını, kullandığı tekniklerle açıklayan bu sergi; sanatçının kazımalardan kafeslere, kafeslerden motiflere, motiflerden aplike yüzeylere ve yamalara çıkışını belgelemesi açısından önem taşıyor. Bubi benim kendi koleksiyonumda da eserleri olan bir sanatçı. Kendisini sadece tuvale hapsetmemiş tuval dışında da her türlü malzemeyi resimlerinde kullanmış bir sanatçı. Koleksiyonerlerin kendi koleksiyonlarında eserlerini olmasını istediği bir sanatçı” dedi.

Yaşadıklarını sanat yoluyla kullanmayı sevmeyen Bubi, “Ben soyut işler yaparım. Hiçbir şey anlatmadığımı iddia ediyorum. Yapıtlar üretmek için herkesin yapabileceği tarz işler yapmaya çalıştım. Ben herhangi birinin yaptığı işler gibi işler yapmaya çalıştım” diye konuştu. Sanata başladığı yıllarda babasının muayenehanesinde asılı olan, hat sanatıyla yazılmış eserin kendisini çok etkilediğini, o eser gibi yapıtlar üretmeye çalıştığını itiraf eden Bubi, “Ben bilerek iş yapmamayı tercih ederim. Kendimden kurtulmaya çalışıyorum. Bilerek sanat yapılmaz. Bilerek yapılan zanaattır” diye konuştu.

Ekol Sanat Galerisi’nde 45 gün açık kalacak olan sergide, sanatçının 40 yıllık sanat yaşamının çeşitli dönemlerine ait 75 eser yer alıyor.