Teşekkürler Gerez

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
28 Ocak 2015 Çarşamba

Birkaç günden beri şehir dışında olduğumdan, ofisteki masamın üzerinde bir yığın fatura, davetiye vs. birikmiş. Kredi kartı ekstresini açtığımda yüzüm buruştu. Anlaşılmayan bir sürü açıklama ve çok net bir ‘dönem borcu’ faturası... En iyisi zarfı akşam eşime havale etmek.

Ardından bir sarı zarf; açtım içinden Liz Behmoaras’ın son kitabı, ‘Sen Bir Başka Gittin’i elime aldım. Liz’in tüm kitaplarının kapak tasarımları çok özeldir. Bu kez de Mardin renklerini duyumsadım ilk bakışta; bakalım içeriği beni nereye taşıyacak.

Yayıncılıkla biraz ilgiliyseniz, size bir kitap gönderildiğinde, hemen ilk üç dört sayfasını çevirir, yazardan birkaç sözcük / imza görmeyi beklerseniz. Nitekim Lizi’nin yazdıkları içimi ısıttı, günümü aydınlattı Teşekkürler Lizi; bir solukta okuyacağımdan eminim.

***

Her yıl Ocak ayında sevgili ressam / şairimiz Habib Gerez üstünde birkaç yapıtı bulunan oniki ayı içeren rengarenk duvar takvimleri yollar. Bu seneki takvimin tam ortasında, ‘-Sanatta 64 yıl- Sanatın kulu kölesiyim, böyle kölelik dostlar başına’ yazılıydı.

Takvimin yanı sıra, Habib Gerez, yeni şiir kitabı ‘Ertelenmiş Suskular’ı da kitaplığımıza gönderdi. Kitap; duygusal temaları olduğu kadar Soma gibi güncel konular da içeriyor.

Fotoğraflar’ başlıklı şiirine, italik harflerle iki ön cümle koymuş şair. ‘Ergeç önümüze çıkacak bir mermer şehir / Sadece resimlerde kalacak varlığımız.

Ve şiirden kısa bir alıntı, ‘Fotoğraflar sepya, siyah beyaz, renkli / eski yeni fotoğraflar / Tükenmiş günlerimin bir göstergesi / kaybolmuş hayatımın mezar taşlarıdır / Varsa göremeyeceğim sonuncusunu (...) Fotoğraflar fotoğraflar / Geçmişe bir yolculuktur / Onlar yaşlanmaz sadece eskir (...) İyi ki varsınız Gerez.

***

Yaşam kitaplardan oluşan bir çeşni olsaydı, her şey ne kolay çözülürdü. Sıkıldığında bir belgesel veya heyecanlı bir roman; sükunet aradığında bir şiir kitabı, dertler çoğaldığında da, “Savunmanın Son Çaresi: Gülmek...” Robert Schild dostumun bir müddet önce yayınladığı, “Aşkenaz Mizahı’nda Gezintiler” başlıklı kitabı okurdunuz.

Schild’in ön hazırlığında sürekli fıkra topladığını biliyordum. Ancak kitap sadece mizahtan oluşmuyor. Aşkenaz yaşam tarzı, bilgelik, kültür mirası gibi konular da aralara giriyor. Müthiş bir bilgi yüklemesi İrvin Mandel’in vinyetleri ile nefes buluyor.

Kitapta en çok etkilendiğim bölüm, Robert Schild’in anneannesi Belina Soroker’e ‘ithaf’ı ve ondan sonraki sahifede, ‘Başlamadan’ kısmının ilk paragrafı. Zira orada bir Aşkenaz ailesinin özgün tınıları hissediliyor. Ve Robert’in, ‘Azınlık içinde Azınlık’ şeklinde tanımladığı Aşkenaz Cemaati bireylerinin de aile öykülerini yazma zamanı olduğunu. Arşivden kıymetli ne olabilir ki... Kalemine sağlık R. Schild.