11 TEMMUZ 1915: ‘Lycée Juif / Musevi Lisesi’ İlk Yaz Tatiline Girerken…

Sami AJİ Köşe Yazısı
11 Şubat 2015 Çarşamba

Tarih 11 Temmuz 1915. Birinci Dünya Harbi tüm şiddetiyle sürmektedir. Özellikle Çanakkale’de siper muharebeleri devam etmekte, ünlü Anzak Koyu’nda kanlı çarpışmalar binlerce can almaya devam etmektedir. (Çatışmalar ağustos ayını başlarına kadar sürecektir.)

Tüm bu olumsuzluklara rağmen, İstanbul’daki düşman sayılan ülkelere ait yabancı okullar hükümet tarafından harp yüzünden kapatıldığı sırada, ‘Musevi Lisesi’ Bene Berit Cemiyeti tarafından kurulup 1914’te öğretime başlar. O tarihte, Joseph Niego, hem Bene Berit Cemiyeti’nin başkanı, hem de lisenin müdürüdür.

İşte o gün, 11 Temmuz 1915’te, lise binasında dönem sonu töreni yapılmaktadır. Davetliler arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun Maarif Nazarı Ahmet Şükrü Bey ve ABD Büyükelçisi Henry Morgenthau bulunmaktadır. Bu ortamda Joseph Niego açılış konuşmasına başlar*:

“Sayın Bakan, Sayın Büyükelçi, Sayın Hahambaşı, Hanımlar, Beyler ve Sevgili çocuklar,

Bugüne kadar Yahudi Cemaati çoğu Avrupa’daki dindaşlarımızın bağışlarıyla yaşamlarını sürdüren iyi tertiplenmiş birçok ilköğretim kurumlarına sahipti… Ancak bunların hiçbiri çocuklarımızı yükseköğretime hazırlayacak bir kapasiteye sahip değillerdi. Hele çocuklarımızı en küçük yaşından alıp metodik ve kademeli bir öğretim programıyla onları üniversite kapısına kadar getirecek bir kurumumuz da yoktu.

(Halen başkanlığını yürüttüğüm) tamamen bağımsız bir Osmanlı Cemiyeti olan Bene Berit Cemiyeti bu boşluğu doldurmaya çalışmaktadır. Hele yabancı dille eğitim yapan büyük sayıda misyoner okullarının kapandığı bir zamanda yeni lisemiz, birçok gencimizin okulsuz kalma tehlikesini tamamen ortadan kaldırmıştır…

Lisemizin en büyük önceliği çocuklarımıza resmi dilimizi (Osmanlıcayı) öğretmektir.

(…) Diğer önem vereceğimiz husus, kurumumuzun tarafsız olması - hiçbir şekilde dinlerin veya dinî uygulamaların tartışılmasına müsaade edilmemesidir; böylece Yahudi olmayan çocuklar da okulumuzda eğitim görebilecekler, paylaşacakları sıralarda Yahudi akranlarıyla el ele ülkemizin kalkınma ve yenileşme idealine hizmet edeceklerdir.

(…) Bu ilköğretim yılında, sevgili öğrencilerimize eğitimin kitabî olmayacağını ve bilgiçlik taslanmayacağını gösterdik. Hedefimiz onların zekâlarını ve karar verme kabiliyetlerini geliştirmektir.

Okulumuz, bilhassa çalışmayı öğretecek, talebelerin tüm duygu ve yeteneklerini daima uyanık tutarak, insanı, tabiatı ve kitapların ruhunu daha iyi anlamalarını sağlayacaktır.

(…) Eserimiz artık ilk yılını başarıyla tamamlamıştır. Devamı ve gelişmesi artık şu anda salonda hazır bulunanlara bağlıdır.

İlkin, Sayın Bakanım, imparatorluğun maarifinin başı olarak size görev düşmektedir. Bize ihsan ettiğiniz kuruluş izninin takipçisi olacağınızı ve bu müessesenin büyütülmesi, ülkemize daha yararlı olması için tüm desteğinizi esirgemeyeceğinizden eminiz.

Sonra siz, Büyük Amerikan Cumhuriyetinin Sayın Büyükelçisi, siz gelmektesiniz. Doğu’daki bahtsız Yahudiler gözlerini Amerika’daki zengin dindaşlarına çevirmişlerdir. Onlardan, manevi, kültürel ve ekonomik bakımdan gelişmeleri için yardımlarını talep etmektedirler.

Üçüncü olarak görev, Sayın Hahambaşımız, sizindir. Ülkemizdeki cemaatler arasında ahenk ve uyumu sağlarken aynı zamanda ülkemizin üst düzey yöneticileri ile ilişkilerimizi yürütüyorsunuz. Yardımlarınız bizim için çok değerlidir.

Dördüncü olarak, hanımlar, beyler size sesleniyorum. Lisemizi, kendi eseriniz, kendi kurumunuz gibi görün; onu kanatlarınızın altına alın. Kendi inisiyatifimiz, kendi gayretimiz olmadan hiçbir terakkiden bahsetmemiz mümkün değildir. Sırf devlete veya dış yardımlara bel bağlayarak işlerimizi sürdüremeyiz…

Bilhassa, sevgili hanımlar, sizlerden, bize en değerli varlıklarınızı, çocuklarınızı emanet etmenizi istiyorum.

Ve nihayet kurumumuzu, sevgili öğrenciler sizin ellerinize bırakıyorum. Lisenizden istifade ediniz. Geleceğiniz bu liseden alacağınız tohumlarla, hocalarınızdan edineceğiniz bilgilerle, onların sizlerle paylaşacağı tecrübelerle şekillenecektir. Belki de en sağlıklı yapıcı ve uzun süreli arkadaşlıkları burada tesis edeceksiniz.


Joseph Niego

Bu nutuk 1915’te mi söylendi yoksa 2015 te mi? Gerçek şu ki, neredeyse 100 sene evvel, lisemizin kuruluşunda ve gelişmesinde en etkin kişi olan Büyük Başkan Joseph Niego, en az daha yüz sene geçerli olacağına inandığım eğitim ve öğretim prensiplerini önümüze koymuştur.

Ulus Musevi Lisesi de onun öğretilerinin ve tavsiyelerinin ışığı altında her geçen gün gelişmekte, çocuklarımızı geleceğe hazırlamaktadır.

* Bu nutuk Joseph Niego’nun 1933 yılında yayınladığı ‘Cinquante Années De Travail Dans Les Oeuvres Juives -Allocutions Et Conferences / Yahudi Kurumlarında 50 Yıllık Çalışmalar-Nutuk ve Konferanslar’ adlı kitabının 278 ila 283. sayfaları arasında yer almaktadır. Bu konuşmanın bazı kısımlarını tercüme ettim. Bazı yerlerde cümleleri kısalttım.