Struma kurbanları için Kadiş ve Ezan bir arada

Nazilerden kaçan 103’ü çocuk 768 kişinin Karadeniz’in karanlık sularında can verdiği Struma faciası 24 Şubat Pazartesi günü hükümetin resmi katılımı ile 73. yılında anıldı.

Toplum
24 Şubat 2015 Salı

İstanbul Sepetçiler Kasrı’nda yapılan törene Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Türk Musevi Cemaati Başkan Vekili Moris Levi, Cemaat Onursal Başkanı Bensiyon Pinto, İsrail Başkonsolosu Shai Cohen, ABD İstanbul Konsolos Yardımcısı Deborah Mennuti, Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliği Büyükelçisi Kenan İpek, Araştırma ve Güvenlik İşleri Genel Müdürü Büyükelçisi Tunç Üğdül, Uluslararası Holokost Anma İttifakı Türk Heyeti Başkanı Emekli Büyükelçi Ertan Tezgör  ve vatandaşlar katıldı.

 

Saygı duruşu ile başlayan tören, Hahambaşı Rav  İshak Haleva’nın 73 yıl evvel kaybedilen canlar için Kadiş  duası okuması ile devam etti.

Hahambaşı Rav Haleva’nın  tam Kadiş duası okuyacağı sırada Ezan okunmaya başlanması üzerine, Rav Haleva’nın “hiçbir şey tesadüf değildir” sözleri dikkat çekti.

Türk Musevi Cemaati Başkan Vekili Moris Levi törende yaptığı konuşmada, 1941’de dünya devletlerinin Struma’yı yalnız ve çaresiz bıraktıklarını belirtti.

Levi sözlerine şöyle devam etti: “Struma bırakılmıştı, yalnızdı, sahipsizdi, önemsizdi, çaresizdi, herkesin kurtulmak istediği bir dertti. Ortadan kalkması dilenen, hiç yaşanmamış olması tercih edilen bir musibetti.

Ne yazık ki, yalnız Türkiye'nin değil  İngiltere'nin, Rusya'nın, Romanya'nın ve belki de diğer bütün Avrupa devletlerinin hiç olmamasını diledikleri gemilerden biriydi.

İyi ki anılıyorlar, çünkü tarih ötekileştirme ve nefret yüzünden yok edilip de anılmayan kim bilir ne kadar çok benzerleri ile dolu.

Bugün olaydan 73 yıl sonra,  o dönemin yetkililerini, diplomatlarını, devlet adamlarını adalet terazisi ile ölçmek mümkün değildir.

Zaten suçlanacak hiç kimse yok ise demek ki herkesin olayda bir sorumluluk payı vardır.

Ama yapılacak olan şey dün olanların ışığında bugünü yeteri kadar açık görebilmektir.” 

Törende kürsüye gelen Kültür Bakanı Ömer Çelik de Struma’da  hayatını kaybedenlerin ruhları önünde saygı ile eğildiğini belirterek başladığı konuşmasında konuyu günümüzdeki ırkçılığa getirdi.  Bakan Çelik konuşmasında günümüzde tüm dünyayı saran ırk ve din düşmanlığının önüne geçmek için Yahudilerin Müslümanları, Müslümanların Yahudileri savunduğu veya Hıristiyanların camileri, Müslümanların  sinagogları savunduğu, Yahudilerin camileri koruduğu bir dünyaya ihtiyacımız olduğunu belirtti.

Bir grup UÖMO öğrencisi de okullarını temsilen törende hazır bulundu.

Tören Hahambaşı Rav Haleva ve Bakan Çelik’in denize çelenk atması ile sona erdi.

 Saygı duruşu