Her ülkede seçime katılmak ve oyunu kullanmak bir vatandaşlık görevi olarak kabul edilir. Ancak ülkemizde oy kullanmamak bir dönem para cezasıyla cezalandırılıyor olsa bile günümüzde ortamın etkisiyle yurttaşların büyük bir çoğunluğu oy kullanmak için tatillerini iptal etmekte hatta önemli olabilecek seyahatleri farklı tarihlere ertelemekteler.
Bunda en önemli neden son yıllarda seçimlerin gergin bir hava içinde gerçekleşmesidir.
Herhalde hepinizin dikkatini çekmiştir. Haziran ayındaki seçimlerle ilgili tüm parti liderleri başta Almanya olmak üzere birçok batı Avrupa ülkesini ziyaret ederek seçim kampanyalarına neredeyse buralardan başladılar. Büyük rekabetin yaşandığı seçimlerde iki –üç milyon oyun önemli olduğunu hepimiz anlayabiliriz. Ancak uygulamada durum hiç de öyle değil. Geçen yaz gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yurt dışındaki vatandaşların oy kullanma oranı çok düşük oldu. Yurt dışındaki seçmen sayısı, bir milyon 400 bini Almanya’da olmak üzere iki milyon 790 bin kişi civarındaydı. Cumhurbaşkanlığı seçimine Almanya’da bir milyon 400 bin seçmenden 113.606’sı, Hollanda’da 240 bin Türk’ten 17.295’i, Belçika’da ise 127.518 seçmenden sadece 8.066’sı oy kullandı. Ortalama katılım oranı yüzde 8,3 oranında gerçekleşti.
Bu ülkeler arasında en düşük oy oranı İsrail’de oldu. Resmi seçmen sayısının 4.603 olduğu İsrail’de sadece 91 kişinin (yüzde 1,98) oy kullanılması gerçekten düşündürücü. Ülke ülke seçim sonuçları incelendiğinde İspanya’da oyların yüzde 76,9’unu, ABD’de yüzde 77,8’ini Ekmelettin İhsanoğlu alırken, en önemli merkez Almanya oylarının yüzde 68,6’sı, Danimarka oylarının da yüzde 62,6’sı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kazanılmıştı. Sonuçlar tek tek incelendiğinde gerçekten çok ciddi oran farkları mevcuttur. Ancak hiçbir ülkede vatandaşlarımız İsrail’deki kadar çekingen veya ilgisiz davranmamışlardı. Bu kadar az seçmenin tespit edilmiş olması da gerçeği tam olarak yansıtıp yansıtmadığı endişesini yaratmaktadır. Kanaatimce İsrail’deki Türk seçmenler mutlaka oy kullanarak vatandaşlık görevlerini yerine getirmelidirler.
Son yıllarda en kötü düzeyde bulunan Türkiye-İsrail ilişkilerinin, vatanları Türkiye’yi gerçekten sevdikleri halde, yaşadıkları ülkenin siyasi havasının etkisiyle bugün iktidarda olan parti lehine ağırlıkta oy kullanmayabilirler. Bir sonraki seçimde de aksi gerçekleşebilir. Ancak birkaç bin oy bile sebebi ne olursa olsun iki ülke arasındaki düşük düzeydeki ilişkilerin doğurduğu endişenin bir yansıması olacaktır.
İsrail’deki Türkler haydi sandık başına!
