Tire Yahudi mezarlığındaki iki mezar taşının düşündürdükleri

Tire Yahudi Mezarlığındaki iki mezar taşına ait kitabelerin sonunda yer alan ölüm tarihleri, acaba Osmanlı fetihlerinden önce Yahudilerin Anadolu’daki varlığına ışık tutuyor olabilir mi?

Perspektif 0 yorum
3 Haziran 2015 Çarşamba

Dr. Siren Bora


Tire’de Yahudi Cemaati’ne ait iki eski mezarlık bulunmakta. Biri eski Rum Mahallesinin içinde Kuruçeşme’ye yakın bir mahalde (Karaferya’da) olan küçük mezarlık; diğeri ise, bugün Alay Parkı olarak düzenlenmiş olan alanda yer alan büyük mezarlık. Alay Parkındaki mezarlık, 1959 yılında kent merkezinde kaldığı gerekçesi ile defin işlemlerine kapatılmış. Yahudi Cemaati’ne ise, Tire Ovası’nın Kızılyar semtinde (bugünkü Organize Sanayi Bölgesinde) bir mezarlık yeri tahsis edildi. 1959 yılında oluşturulan bir heyet tarafından Alay Parkı alanındaki mezarlıkta yer alan kemiklerin toplanması işlemi başlatılmış; taşınabilenler Organize Sanayi Bölgesindeki yeni mezarlık alanına ulaşmış[1]. Profesör Minna Rozen, 1987 yılında bir ekiple birlikte Tire’ye gelerek henüz tamamen taşınmamış olan Alay Parkı bölgesindeki eski mezarlıkta ayrıntılı bir çalışma yapmış[2]. Bu çalışma sırasında Haham Hayim İtshak Lahana’ya ait 5622 (1862) tarihli mezar taşını da bizzat görmüş[3]. Bu mezar taşı, ne yazık ki, yeni Tire Yahudi Mezarlığındaki mezar taşları arasında yer almamakta. Mezar taşları 1989 yılında önce Yeni Garaj Semtine, sonra Kürdüllü Deresine, sonra da şimdiki yeni mezarlık alanına taşınmış; taşınırken pek çoğu muhtemelen kaybolmuş ya da parçalanmış. Organize Sanayi Bölgesindeki mezarlığın ne kapısı var ne de etrafı duvarla çevrili. Kendi haline terk edilmiş bir mezarlık görünümünde. Yahudi Mezarlığındaki incelemelerim sırasında çektiğim fotoğraflar ile Kürdüllü Deresindeki taşınma etkinlikleri sırasında çekilmiş fotoğraflar[4] üzerinde yaptığım çalışmalar sonucunda, 124 adet mezar taşı saptadım. Öte yandan, 21 Mayıs 1991 tarihinde Tire’ye yaptığım inceleme gezisi sırasında, Tire Sağlık Ocağı bahçesinde Yahudi mezarlığına ait mezar taşları belirlemiş ve fotoğraflarını çekmiştim. 2015 tarihinde bölgede yaptığım araştırmalar sırasında, söz konusu mezar taşlarının hiçbirine rastlamadım. Bugün bu mezar taşlarının akıbeti hakkında herhangi bir bilgi bulunmamakta. Kaybolduklarını ya da parçalandıklarını düşünüyorum.

Mezar taşlarında kullanılan takvim, Tişri ayının başlangıç olarak kabul edildiği İbrani takvimi. Mezar taşı kitabelerinin bir bölümünde ölüm tarihi, sadece rakamlarla ifade edilmiş: 5641, 5621, 5636 gibi. Bir bölümünde de, ölüm tarihine ilişkin ‘tarih düşme’ işlemi harflerle yapılmış[5]. Harflerin rakamsal karşılığı alınarak mezar taşının tarihi saptanmakta. Bir bölümünde ise, mezar kitabesinin sonunda kutsal kitaptan (Tora’dan veya Tanah’tan olabilir) bir cümleye (ayet de olabilir) yer verilmiş. Söz konusu cümle içerisinden seçilen harfler üzerine nokta konularak işaretleme yapılmış ve bu harflerin sayısal değeri hesaplanarak tarih düşülmüş. Yahudi Mezarlığı içerisinde, yukarıda özelliklerini kısaca izah ettiğim tarih düşme yöntemlerinin hiç biri ile bağdaşmayan farklı tarih yazım şekline sahip iki mezar taşı saptadım: Şlomo Berki’ye ve Yomtov H. (Hodara olabilir) ait mezar taşları. Söz konusu iki mezar taşında yer alan ölüm tarihlerinin çözümlemesi yapıldığı zaman, üç farklı olasılık gündeme gelmekte:

Şlomo Berki’nin mezar taşı üzerindeki kitabede ölüm tarihi, אכהה   şeklinde yazılmış. Ne bu harflerin ne de bu kelimenin, Kutsal Kitap’tan alınmış herhangi bir ayetle ya da bir cümle ile ilişkisi bulunmuyor. Dört harfin bir kelime oluşturduğu varsayılsa, kelimenin İbranicede bir karşılığı da bulunmuyor. Berki’nin mezar kitabesinde yer alan harflerin rakamsal karşılığı, İbrani Tarihi ile 5031, Miladi Tarih ile 1271’dir. Yomtov H.’nin mezar taşı üzerindeki kitabede yazılı olan ölüm tarihi ise, net olarak okunamıyor. İki seçenek söz konusu: ההבח ise, tarih 5020 (1260); ההכח  ise, tarih 5038 (1278).  Eğer, Berki’nin ve Yomtov’un mezar taşı kitabelerinde yer alan ölüm tarihleri 1271 ve 1260 (ya da 1278) ise, mezar taşları 13. yüzyıla ait olmalıdır. A. Munis Armağan, anonim bilgi başlığı altında Tireli Yahudi din adamı İlya Sağman’dan naklen şöyle anlatmış: “Alayparkı ile Askerlik Şubesi arasında yol yapım çalışmaları sırasında ele geçen kitabe 700 yıl önceye aittir.” 1955 yılında İsrail’e göç eden İlya Sağman’ın anlatımı, 1953 yılına ait ve ona göre mezar taşının tarihi 1200’lü yıllara uzanmakta[6]. Acaba İlya Sağman’ın söz ettiği mezar taşı, Şlomo Berki’ye ya da Yomtov H.’ye ait mezar taşı olabilir mi? Berki’nin ve Yomtov’un mezar taşlarının ait olduğu yüzyılı saptayabilmek amacı ile bu kez Berki ve Hodara adlarının etimolojik kökenini araştırdım[7]. İspanya ve Portekiz Yahudilerinin Anadolu’ya göçlerinden önce, yarımadada Romanoit olarak isimlendirilen Yahudilerin yaşadığı bilinmekte. Acaba Şlomo Berki ve Yomtov H.,  Romanoit olabilir mi? Eğer Şlomo Berki ve Yomtov H.’nin mezar taşları 13. yüzyıla ait ise; kullandıkları adlar da Semitik veya Aramice ya da Grekçe kökenli olmalıdır. Edindiğim bilgiye göre Berki, Semitik kökenli İbranice erkek adı. Kutsal kitaptan alıntı eski pek çok ad, sadece “י” veya “אי”  ya da “א” eklenerek kısaltılmış ya da değiştirilmiş. Tal Ilan’ın konuya ilişkin verdiği örnek adlar arasında Berki de yer almakta. Ilan’a göre, ברקי,  ברוקא’nın “י” eklenerek kısaltılmış hali. Kutsal kitaplarda ya sadece ברקי olarak yer almış[8] ya da ברקי ve ברוקא  bir arada kullanılmış[9]. Aynı kitapların bazı bölümlerinde ise, sadece ברוקא‘ya rastlanılmakta[10]. Nitekim Talmud’da[11], Beroka adını taşıyan Rabi Yohanan Ben Beroka’dan söz edilmekte[12]. Hodara’ya gelince, İbranice ve Aramice ile ilişkisine dair herhangi bir kanıt bulamadım. Eski Yunanca’da, Hudor (su) kelimesi ile ilintili olabileceğini düşünüyorum[13]. Sonuç olarak, eğer bu seçenekte yer alan varsayımım doğru ise, 13. yüzyılda Tire’de bir Yahudi Cemaati bulunmaktaydı[14]. Ne de olsa mezarlıklar, cemaatlerin varlığının en önemli somut kanıtlarından biridir.

1987 yılında Tire’ye gelerek Alay Parkı’nda yer alan Tire Yahudi Mezarlığında ayrıntılı bir çalışma yapan Prof. Minna Rozen’e göre ise, Şlomo Berki’ye ve Yomtov H.’ya ait mezar taşı kitabelerinin ‘imlası bozuk’. Rozen, Berki’ye ait kitabede yer alan tarihi אכהה olarak değil; אבהה şeklinde okumakta. Ona göre bu tarih de yanlış yazım tekniğinin kurbanı. Doğru yazım şekli אבחה olmalı. Kelimenin anlamı, “ağlayacağım”. Rakamsal olarak karşılığı 5428 (1668). Yomtov’a ait kitabede yer alan tarihin doğru yazım şekli ise, בלהה. Anlamı, bela ya da dehşet. Rakamsal olarak karşılığı ise, 5425 (1665)[15]. Rozen’e göre, Batı Anadolu Yahudilerinin İbranice dil bilgisi yetersiz. Bu yüzden kitabeler birbirinden kopya edilmiş, kopya esnasında da İbranice gramer hataları yapılmış.

Yomtov H.'nin mezar taşı

Şlomo Berki'nin mezar taşı

İki mezar taşı kitabesinin imlasının bozuk olması olasılığı, başka bir varsayımı gündeme getiriyor: Toplumlar arası kültürel etkileşimin bir sonucu olarak, muhtemelen kitabelerin tarih bölümünün yazım aşamasında, harfler olması gerektiği gibi sağdan sola doğru değil; tam tersine, Osmanlıca yazım kurallarının etkisi altında kalınarak soldan sağa doğru yazılmış olabilir. O halde,  Şlomo Berki’nin ölüm tarihini ifade eden harfler tersten okunmalıdır. Doğru yazım şekli ise,  התכא olmalıdır. Bu tarihin rakamsal karşılığı ise, 5421 yani 1661’dir. Aynı şekilde Yomtov H.’nin mezar taşı kitabesinde yer alan tarihin doğru yazım şekli ya התכה ya da התכח olmalıdır. Bu harflerin rakamsal karşılıkları ise, 5425 (1665) veya 5428 (1668)’dir.

Yukarıdaki açıklamalarımdan da anlaşılacağı gibi, Anadolu yarımadasında eski Yahudi tarihine ve kültürüne ışık tutabilecek nitelikte zengin veri tabanına sahip değiliz. Mevcudu değerlendiriyoruz ve değerlendirmelerimizle karanlıkta el yordamı ile yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Umuyorum,  Batı Anadolu’da yer alan Yahudi mezarlıklarına ilişkin yaptığım araştırmalar sonucunda, birbirini doğrulayarak ve doğruları pekiştirerek kesin sonuçlara varmamı sağlayacak nitelik ve niceliğe sahip zenginlikte veri tabanına sahip olurum.

 

*Tire Belediyesi, Ege Üniversitesi İzmir Araştırma ve Uygulama Merkezi, Atılım Üniversitesi Türkiye Tarih Araştırmaları Merkezinin birlikte 12 – 13 Mart 2013 tarihlerinde Tire’de düzenledikleri Tire  Araştırmalarında sunduğum ‘Tire Yahudi Mezarlığı’ adlı bildiriden yararlanılarak hazırlanmıştır.

 

 



[1] A. Munis Armağan, Tire Yahudileri, İzmir 09.05.2005, 123-124.

[2] Profesör Bernard Lewis tarafından projelendirilen ve Annenberg Research Institute tarafından organize ve finanse edilen proje kapsamında Prof. Minna Rozen, 1987 yılından 1990 yılına değin Batı Anadolu, Trakya ve İstanbul’daki Yahudi Mezarlıklarında araştırmalar yapmıştır. Bkz. Minna Rozen, “A survey of Jewish Cemeteries in western Turkey”, The Jewish Quarterly Review, LXXXIII, Nos. 1-2 (July- October 1992),  71. Published by: University of Pensylvania Press. stable URL: http//www.jstor.org/stable/1455109.

[3] Minna Rozen, “Koka- Kola Bebet HaAlmin”, HaAretz, 30.10.1987.

[4]Elindeki fotoğrafları benimle paylaşma inceliğini gösteren ve bu şekilde yaptığım araştırmaya büyük bir katkıda bulunan Sayın Davi Habif’e şükranlarımı sunmayı bir borç bilirim.  

[5] Gimatriya ya da Gematriya,  sözcükler ve sayılar üzerine yapılan Kabalistik çalışmalarla da ilgili bir uzmanlık alanıdır. İbrani alfabesinde her harfe sayısal bir değer verilmektedir. İbrani ayları, ayın hareketlerine göre düzenlenen kameri aylardır. Her biri 29 veya 30 gün sürer. Yeni ayın ilk görünüşüyle başlar ve bir sonraki yeni ayın ilk görünüşüne kadar geçen süreyi kapsar. Güneş Takviminde 12 ay olarak hesaplanan 1 yıl, bu takvimde 12,4 ay olarak hesaplanır. Bu farkın kapatılması için belli aralıklarla İbrani Takvimine bir ay ilave edilir (Artık ay- Adar II). Her 19 yılın 12’sinde 12 ay varken 7’sine bir ay ilave edilir. İbrani ayları: (Tişri, Heşvan, Kislev, Tevet, Şevat, Adar, Ve Adar (Artık ay), Nisan, İyar, Sivan, Tamuz, Av, Elul) dür.

[6] Ayrıntılı bilgi için bkz. A. Munis Armağan, Tire Yahudileri,  41.

[7] Konuya ilişkin başvurduğumuz başlıca kaynak, Tal Ilan tarafından yazılmış olan “Lexicon of Jewish names in the late Antiquity Palestine 330 BCE – 200 CE”dir. 2002 yılında Tübingen’de basılmış olan kitapta,  Biblical kökenli pek çok Yahudi adının farklı harf ekleme yöntemleri ile kısaltılarak değiştirildiği ya da onlardan yeni adların türetildiği örneklerle anlatılmaktadır.

[8] Tal Ilan, Lexicon of Jewish names in the late Antiquity Palestine 330 BCE – 200 CE, Tübingen 2002, 24.

[9] Ilan, a.e., 23.

[10] a.e., 25.

[11] Talmudik dönem, M.Ö. 200 ile M.S. 500 arasındaki dönemdir.

[12] Talmud – Gemara Ta’anit  22a. Bu bölümde Rabi Yohanan Ben Beroka ile Eliyahu arasındaki diyaloğa yer verilmektedir..

[13] Konuya ilişkin araştırmalarım sırasında yardımlarını esirgemeyen Prof. Recai Tekoğlu’na, Prof. Hasan Malay’a ve Türkiye Hahambaşılığı Sekreteri Yusuf Altıntaş’a değerli katkılarından dolayı teşekkür ederim.

[14] 13. yüzyıl boyunca Tire ve çevresi, Türk Beylikleri ile Bizans arasında sürekli el değiştirmiştir. Mehmet Başaran, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Tire, İzmir Ağustos 2000, 27-28.

[15] Profesör Minna Rozen bu bilgiyi bana, 9 Mayıs 2015 tarihinde vermiştir. Kendisine müteşekkirim.


1 Yorum