Şelah Leha - Lider olabilmek

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
10 Haziran 2015 Çarşamba

Tora’da anlaşılması çok zor olan peraşalardan biri bu hafta okunur. Aslında anlatım olarak peraşa çok yalındır. Toprağı yakından tanımak ve ülkeyi görmek için toprağa öncüler gönderilir. Bütün öncüler kabile liderleri konumundadırlar ve son derece seçkin insanlar içinden seçilmişlerdir. Anlaşılması güç olan kısım geri dönüş sonrası verdikleri olumsuz rapor ile başlar. Mısır çıkışından itibaren Tanrı’nın sayısız mucizesine ve korumasına tanık olanlar bir yandan halkı olumsuz etkilemeye çalışırken halk da bu büyük mucizelere karşın onlara inanmakta var olmayan felaketler için ağıt yakmaktadır. Midraş burada Tanrı’nın “bu gece sebepsiz bir şey için ağlamaktasınız. İleride bu gecede size ağlayacak sebepler vereceğim” kararını aldığını bildirir. Tişa be Av gecesi olan bu olay bu gün hala yas tuttuğumuz bir gecedir. Casusların geri dönüşlerinde söyledikleri bir cümleye yakından bakalım:

“Kendi gözümüzde çekirgelere benziyorduk. Onların gözünde de öyleydik.” (Bamidbar 13/33)

Öncülerin gözlemlerine göre o zamanki Kenaan sakinleri Bene Yisrael’i çok küçük ve kolaylıkla mağlup edilebilir bulurlar. Öncülerin sözleri cümlenin ikinci kısmına göre doğru olsa da asıl soru işareti cümlenin ilk kısmında bulunmaktadır. Öncüler kendilerini “çekirge gibi önemsiz ve basit” gördüklerinden bir süre sonra Kenaan sakinlerinin gözlerinde de öyle olduklarını hissetmişlerdir.

Buradan bir genellemeye ulaşabilmek olanaklıdır. Bizler kendimizi nasıl görüyorsak insanlar da bizi bir süre sonra aynı şekilde görmeye başlayacaklardır.

Aish A Tora’dan Adam Lieberman bu tespiti yaparken insanların çoğunun hayat boyunca diğerlerinin onları belli bir şekilde görmeleri için çaba harcadıklarını söyler. O insanların amaçları aslında insanların onlar hakkında belli bir izlenime kavuşmalarıdır. Ancak gerçek olan sadece insanın kendisidir. Ne kadar rol yaparsa yapsın kişi kendini nasıl görüyorsa karşısındaki de bunu aynen hissedecektir.

Öncüler kendilerini bir çekirge kadar önemsiz, değersiz, güçsüz bulmuşlardır. Karşılarındakilerin de farklı düşünmesi olanak dışıdır. Kendimizi güvensiz, çirkin, olumsuz bir halde görüyorsak karşımızdakiler de bir süre sonra böyle düşünmemizden etkilenecektir. Şimdi kendimizi nasıl gördüğümüze ve nasıl yaşadığımıza bir bakalım. Bunu değiştirmek ancak ve ancak eylemle olabilir. Kim olmak istediğimize karar verip o şekilde davranmaya başlayalım. Yahudi gibi yaşamak istiyorsak farklı kimliklere girip kendimizi farklılaştırmayalım. Başka türlü davranmanın öncelikle kendimizi kandırmak olduğunu unutmayalım.

Şimdi kendimizi bir lider olarak görmeye başlayalım. Lider olarak birçok kişiyi doğru yola yaklaştırmak için çaba gösterelim. Kısa bir zaman sonra iyi ve doğru atılmış adımların bizleri ne kadar yukarılara taşıyacağını göreceğiz.